‘Abhazya’da ‘cinsiyet’ kavramı tam olarak anlaşılmıyor’

0
922

Abhazya Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Natella Akaba, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Ekho Kavkaza haber sitesine verdiği röportajda Abhazya’daki kadın hakları, cinsiyet eşitliği, aile içi şiddet ve kadınların karar üretme mekanizmalarına katılım oranıyla ilgili konuştu.

-Abhazya’daki kadın haklarının durumuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

-Kadın hakları meselesinin, özellikle de toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen Abhazya Kadınları Derneği için çok ciddi bir problem olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki hedefimizden çok uzaktayız. Cinsiyet klişeleri ve ataerkil gelenekler ülkemizde halen geçerli ve ana nedenin de bu olduğuna inanıyorum. Abhazya’nın izole ve kısmen tanınmış bir ülke olması da nedenlerden biri. Bu izole durumdan dolayı cinsiyet eşitliği alanında uluslararası standartlara uymak gerektiği düşünülmüyor. Bu da bize sorun yaratıyor.

-Abhazya’daki kadınların hakları konusunda öncelikli olarak ne gibi sorunlardan söz edebilirsiniz?

-Karar alma mekanizmalarında ve parlamentoda ne kadar az kadın olduğunu ve hatta giderek azaldığını görüyoruz, 35 milletvekilinden sadece bir tanesi kadın. Bu konuda elbette bir şeyler yapmamız gerek.

Bir başka sorun ise birçok gelişmiş ülkede var olan cinsiyet eğitiminin bizde olmaması… Yanı sıra ülkemizde ‘cinsiyet’ kavramı insanlar tarafından tam olarak anlaşılamıyor, bu anlamda yetersiziz. Bu kavramda bir olumsuzluk görüyorlar. Hatta ‘feminist’ kelimesi bile uygun bulunmuyor. Bu yüzden, bir kadını ailesinin bakımıyla ilgilenmesi gereken bir anne, evin hanımı ve eş olduğu temelinde belirleyen cinsiyet klişelerini değiştirmek gerekiyor, asıl sorun bu… Aslında bunlar bir kadının siyasi hayata katılmasını engellemez.

-Abhazya Kadınları Derneği aile içi şiddet yasasının kabul edilmesi konusunda öncü olmuştu. Bu yasanın kabul edilmesi için önkoşulların oluştuğunu düşünüyor musunuz?

-Ne yazık ki hayır çünkü kamu vicdanında şu ana kadar bir değişiklik olmadı. Daha önce belirttiğim gibi toplumsal cinsiyet klişeleri hüküm sürüyor, insanların çoğunluğu ülkemizde böyle bir problemin varlığını kabul etmiyor. Milletvekilleriyle bir kez görüştük ve aile içi şiddetle ilgili yasa tasarısını değerlendirmeye almalarını istedik. Milletvekillerinin çoğu ülkemizde böyle bir sorun olmadığını, Abhaz kültüründe bir kocanın eşini dövmesi gibi bir gelenek bulunmadığını söyledi. Maalesef durum böyle…

-Bu durum belki de kadınların çoğunun haklarını bilmemesinden, şiddet ve haklarının ihlallerine karşı mücadele edememesinden kaynaklanıyor, siz ne dersiniz?

-Maalesef şöyle bir sorun da mevcut: Kuruluşumuzda ‘Kamu Kabul Ofisi’ var ve aile içi şiddete maruz kalan kadınlar sık sık oraya gelir. Ama şiddete uğrayan kadınların tümü gelip biriyle iletişim kurmaya hazır değil. Birçok kadın ailelerinde olan bitenleri, eşini ve çocuklarını döven erkeklerle ilgili olayları saklıyor. Kural olarak, çoğu bunun hakkında konuşmaz. “Ailede neler olup bittiğini birilerine anlatmaya gerek yok” esasına dayanan, ailenin kapalı bir sosyal kurum olduğu fikrini değiştirmek gerekiyor. Aile içi şiddetin hem kadınlar hem de çocuklar üzerinde gerçekten çok zararlı bir etkisi var. Bu durumdaki bir ortamda büyüyen çocuklar daha sonra kendi ailelerinde şiddete başvurabilir. Bununla çok etkin bir şekilde mücadele edilmeli.

İnsanların zihniyetinde bir şeyleri değiştirmeye devam edeceğiz elbette ama zor. Abhazya STK’larıyla çalışacak çok az sayıda uluslararası kadın örgütü olduğu kabul etmemiz gerek. Bu da faaliyetlerimizin önünde çok büyük bir engel teşkil ediyor.

-Tüm bunlar Abhazya’nın kısmen tanınıyor olmasından mı kaynaklanıyor sizce?

-Tabii ki. Kısmen tanınmış ve izole durumda olması nedeniyle Abhazya hiçbir uluslararası kuruluşta oy kullanma hakkına sahip değil. Ayrıca uluslararası kurumların çoğu da bizi tamamen görmezden geliyor. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin kadınları güçlendirmeye yönelik 1325 sayılı kararını desteklemeye çalıştık ama maalesef ki milletvekillerimiz BM’in bizi tanımadığını ve böyle bir kararı kabul etmeyeceklerini söylediler.

-Kadınların Abhaz toplumundaki özellikle de siyasetteki rolünü güçlendirmeye neler yardımcı olabilir?

-Çabalarımızı birleştirmemiz gerekiyor, çok az sayıda olmalarına rağmen iktidara gelen kadınların cinsiyete duyarlı kadınlar olmaları çok önemli. Yakın bir zamanda yerel seçimler yapılacak, kadın dayanışması anlayışına sahip ve iktidara geldikten sonra diğer kadınlara arka çıkabilecek kadınları desteklemek bizim için çok önemli.

Bunun için kadınların çalışmalara katılması çok değerli. Şu anda birkaç Abhaz sivil toplum örgütüyle sıkı bir işbirliği içindeyiz, ancak sayıları az. Abhazya genelinde çok az sayıda kadın örgütü var. Bunun nedeni kadın STK’larının faaliyetlerini destekleyecek bağışçı uluslararası kurum sayısının azlığı. Fonlar olmadan yapılabilecek çok az şey var.

-Önümüzdeki seçimlerde yerel yönetim organlarına katılım konusunda kadınların ilgisinin olacağını düşünüyor musunuz?

-Evet, olacak ama çok sayıda değil, çünkü ülkemizde yerel yönetimler hâlâ çok düşük bir düzeyde. İlçe ve şehir meclislerinin çok az yetkisi olduğuna inanıyorum. Bir şeylerin değiştirilmesi gerekli, idare ve ilçe başkanlarının cumhurbaşkanı tarafından atanması durumu bana yanlış geliyor. Yerel yönetim başkanlarını insanların kendilerinin seçebilmesi için tüm seçim sistemini değiştirmemiz gerekiyor.

-Belki erkeklere veya tüm topluma çağrıda bulunmak istersiniz…

-Erkeklerin arasında cinsiyete duyarlı erkek sayısının çoğaldığını gerçekten görmek isteriz. Ve hükümet içinde cinsiyete duyarlı olan erkeklerin sayısının çoğalmasını da.  Sayıları daha fazla olsaydı, Abhazya’da kadınların sesinin daha fazla duyulmasına katkıları olurdu.

Biz çalışmaya devam edeceğiz, genç kadın ve kız öğrenciler arasında çok aktif, liderlik niteliklerine sahip, yetişkin olduklarında seçim süreçlerine katılabilecek olanlar var, bu çok önemli. Ve bana öyle geliyor ki daha da etkin olacaklar. Onları mümkün olan her yolla desteklememiz gerekiyor. Kadın liderliği ile ilgili eğitimler düzenliyoruz ve kadınlar büyük bir zevkle bu etkinliğin içinde yer alıyor. (www.ekhokavkaza.com)

Çeviri: Serap Canbek

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz