Türkiye’de maden yasasının değiştirilmesinden sonra tüm ülke coğrafyasına yayılan binlerce alana maden arama, işletme ruhsatı verildi. Başta Artvin Cerattepe, Ordu Fatsa, Erzincan İliç, Gümüşhane Kırıntı, Bergama Ovacık, Balıkesir İvrindi, Sivas Bakırtepe, İzmir Efemçukuru, Çanakkale’de de üç ayrı yerde Şahinli, Terziler ve Kirazlı’ya kadar uzandı. Çanakkale’de işletmeci firma olarak Kanadalı Alamos Gold firması ve %100 sahibi olduğu Türkiye’deki Doğu Biga Madencilik ile üç alanda da ruhsat aldı.
Kanadalı firmanın en önemli özelliği, düşük sermaye ve üretim giderlerine sahip, getirisinin de son derece yüksek alanlarda çalışması. Şirketin ÇED raporunda 26.7 hektar alanda çalışması gerekirken 613 hektar alanda faaliyete geçmesi ve ÇED süreci tamamlanmadan alanda 300 binin üzerinde ağaç kesmesi bölgesel felaketin ilk adımlarını attı. Ayrıca Kaz Dağları’nda, planda maden olarak işlenen alanların %98.7’si orman. Bu alanlarda da 283 farklı bitki türü bulunmakta. Üstelik maden alanına 14 km yakınlıktaki Akhisar Barajı da şu anda 180 bin kişinin içme suyunu sağlamakta.
Alandaki yıkımdan sonra bölge halkının örgütlü mücadelesi başladı. Maden alanının hemen yanında 425 gün çadırda su ve vicdan nöbeti tutan gençler, kar, yağmur ve tüm kötü fiziki koşullara rağmen nöbeti bırakmadı. Bölgedeki sivil toplum örgütleri konuyu yargıya taşıdı. Tüm bu gelişmeler esnasında alandaki ağaçlar kesildi, üzerinde binlerce yıllık süreçte meydana gelen örtü toprağı sıyrıldı. Gelen tepkilerle 13 Ekim’de Alamos Gold şirketi çalışma ruhsatının yenilenmemesi üzerine faaliyetine ara verdiğini duyurdu; ancak alandan çekilmedi ve güvenlik güçleriyle de alana kimseyi sokmadı. Mart 2021’in ilk haftası içinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi’nin açıklamasıyla; “Alamos Gold’un ruhsatı yenilenmemiş, izni de iptal edilmiştir. Firma iş makineleriyle alanı terk edip Orman Bölge Müdürlüğü’ne teslim etmiştir. Alandaki rehabilitasyon çalışmaları için bütçe ve ödenek çalışmalarına başlanmıştır” denildi. Ancak bu açıklamanın hemen ardından bir gün sonra Alamos Gold’un yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik’in genel müdürü Ahmet Şentürk “60 yıllık ruhsat haklarımız var, Kaz Dağları’ndan hiçbir yere gitmiyoruz” açıklamasını yaptı. Bu açıklamaya dair alınan iptal kararına ilişkin yetkililerden hiçbir açıklama gelmedi.
Hiçbir değer, doğanın ve insan yaşamının önüne geçemez
Şirketin kestiği ağaçlar ve sıyırdığı toprakta yapılacak olası rehabilitasyon için görüşüne başvurduğum toprakbilimci Prof. Dr. Mehmet Doğan Kantarcı’nın söyledikleri oldukça ürkütücü geldi. Alanda yerinden sıyrılan toprağın artık toprak olmadığını, bağsız boş bir materyal olduğunu, sıyrıldığı yere serilse dahi, bölgenin çok yağış alması nedeniyle oyuntu erozyonuna uğrayacağını, bunun da önüne geçebilmenin kazıklama ve çıtalamalı çok pahalı sistemler ile mümkün olabileceğini söyledi.
Ruhsatı yenilenmeyen Alamos Gold’un burada böyle bir rehabilitasyon yapıp yapmayacağını zaman gösterecek. Bu konuda tüm alanları yargıya taşıyan avukat İsmail Hakkı Atal’ın verdiği bilgiler çerçevesinde, firmanın bunu mutlaka yapmasının sözleşmeler gereği olduğunu ifade etmesi ve karşılıklı açıklamalar gösteriyor ki Kirazlı’da yapılacak rehabilitasyon için konunun çok tartışılacağı aşikâr. Diğer taraftan bölgede ruhsatlı alanlardaki maden ocaklarının geleceği de, çok önemli tarım alanları ve doğa harikası olan bölge için ayrı bir muamma. Alamos Gold’un ruhsatının yenilenmemesi üzerine bölgedeki madenciliğin yerli bir şirketle devamını kılacağı söylentileri de çok konuşulan konular arasında.
Kapalı kapılar ardında neler konuşulur, hangi şirket kimlere sırtını dayayarak burada maden işletmesi yapar veya Alamos Gold devam eder etmez, bilinmez. Ancak oksijeniyle dünyada ikinci sırada yer alan Kaz Dağları’nın felaketi sanırım bitmeyecek. Aynı bölgede 135 bin dönümlük bir alan yine altın madeni için Cengiz Holding’e verildi. Kirazlı maden alanının hemen arkasındaki bu bölgede şimdilerde Cengiz Holding çalışmalara başlayacak.
Kaz Dağları ve çevresindeki 1.294.335 hektarlık alan maden alanı! Bu alanın %41’i aktif ruhsat sahalarına tahsis edildi. Bunun %57’si işletme, %43’ü de arama ruhsatı statüsünde. Tehlikenin farkında mısınız? Kirazlı’daki afetin ve tüm bölgedeki yaşam alanlarının, tarım alanlarının, doğal yaşamın ve sulak alanları yok edecek, bölgenin felaketini getirecek bu projelerin derhal iptal edilmesi, planlardaki maden alanından çıkarılması gereklidir. Hiçbir değer, doğanın ve insan yaşamının önüne geçemez.
*Mimar