Antalya – Türkiye Çerkesleri (3. Bölüm)

0
2636

Değerli okurlarımız,

Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.

Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.

ahmetcevatbenk@gmail.com


Boğacak

1877-78 Osmanlı Rus savaşından sonra Rusların Don Kazaklarını yerleştirmek amacı ile Kuban Oblastı’nda¹ Çerkeslere ait arazilere el koymaya kalkışması, özellikle Krasnodar, Maykop ve Labinsk bölgelerinde yaşayan Çerkesleri rahatsız etmiş ve Kuban havzasında yaşayan 24.000 Çerkes ailesi (95.000 nüfus) Osmanlı topraklarına göç izni için başvuruda bulunmuştu. Fakat süreç içinde 86.000 kişi göçten vazgeçmiş, göç etmekte kararlı olan 9.000 Çerkes ise pasaportlarını alarak gerekli hazırlıkları yapmışlardı.

22 Kasım 1890 tarihinde İstanbul’a gidebilmek için aileler birer ikişer Novorossisk² Limanı’na inmiş, 4 vapurla yola çıkmışlardı. 4 vapurdan birisi Çanakkale’de nakil yapıldıktan sonra iki gemi Adana’nın Cebelibereket sancağına, diğer iki gemi ise Antalya vilayetine yerleştirmek üzere Akdeniz’e gönderilmişti.

Antalya’ya gelen iki vapur, aralık ayında sorunsuz olarak Çerkes muhacirleri limana indirmişti. Adana yolcuları için giden gemilerden ilki Mersin Limanına girdikten sonra iskân edilecek bölgede kolera ve sıtma salgınının bulunduğu haberi üzerine, son gemi de göçmenleri filikalarla Taşucu’na indirmişti. Bu gemide 2.335 göçmen bulunuyordu. Bu göçmenler de yönlerini Antalya’ya çevirerek Silifke’ye doğru yönelmişlerdi.

Yenilerle birlikte Antalya’da yoğun bir göçmen sayısı oluşmuştu. Çerkes muhacirler Antalya’da Giritliler Mahallesi olarak bilinen bugünkü Şarampol semtinde iki hana yerleştirildiler. Han için aylık 3250 kuruş kira ödendi. Kalanlar için 400 çadır temin edildi.

Geçici iskân sağlandıktan sonra kalıcı iskân için Antalya’nın sahil bölgelerinde birçok yer önerildi. Ancak Çerkes muhacirler bu yerleri kabul etmeyince Konya’ya yerleştirme konusunda anlaşma sağlandı. 520 hanenin Konya Sancağı’nın muhtelif yerlerine yerleştirilmesine karar verildi. [Bknz İhsaniye (Gaziler), Sebiler 25 Kanun-ı Sani sene (1) 305/ 6 Şubat 1890]. Ayrıca şimdiki Kadınhanı, Ereğli, Karaman (şimdi il), Akşehir, Beyşehir, Sarayönü ve Ilgın ilçelerine bağlı köylere; Pusat, Eşme, Atlantı (Kadınhanı) Ertuğrul (Sarayönü), İhsaniye, Ormanözü, Sebiller, Maarif, Yeşilköy, Ulupınar’a (Akşehir) yerleştirildiler. Bu köyler, hazine-i hassaya ait olan arazilere Muhacirun Komisyonu marifeti ile yeni köy olarak kurulmuşlardı.

Antalya’da kalan Çerkeslerin ise bir kısmı Korkuteli ilçesinin (İstanos) “Mamure-i Hamidiye” adıyla Yeleme Çiftliği’ne (Başpınar )140 hane 790 nüfus olarak, diğer kısmı ise yine Korkuteli ilçesinin Bozova Beldesi (Zivint) Yukarı Mahallesine 96 hane 685 nüfus olarak yerleştirilmişlerdi. Kalan nüfustan 180 hane 920 nüfus bugünkü Serik ilçesinin Boğazak Bölgesine yerleştirilmişti, hane sayısı 180’dir. Boğazak’ta birinci yaz mevsimini zor atlatan Çerkesler, ikinci yaz mevsiminde sıtma nedeni ile yoğun ölümlerin olması üzerine isyan ederek Konya’ya nakillerini istemişlerdi. Her ne kadar dönemin yetkilileri sahilde başka yerler göstermişlerse de gitmekte ısrarlı olmuşlar, bu konuda yetkilileri ikna ederek Konya Sancağı Kadınhanı ilçesine 15 km mesafedeki hazine arazisine yerleştirilmişlerdi. Köyün adına Çerkes Atlantı adı verilmişti, buraya yerleştirilen hane sayısı 138’dir.

Boğazak ve Çerkes Atlantı Köyü’ne yapılan evlerin tamamının hazine kaynaklarından yapıldığı, kura çekim suretiyle dağıtıldığı Osmanlı arşivlerinde mevcuttur. İki köy arasındaki hane sayısı farkı 42’dir. Bu 42 hanenin akıbeti konusunda herhangi bir belgeye rastlanmamasına karşın 180 haneden 32 kişinin birkaç gün içinde sıtmadan ölmesi üzerine Boğazak köylülerinin isyan ederek devlet yetkililerinden Konya’ya gidip yerleşme yönünde talepte bulunulduğuna ilişkin yazışmalara rastlanmıştır. Yazışmada 32 kişinin peş peşe hayatını kaybetmesi olayının, Konya naklinden birkaç gün ya da hafta önce olduğu anlaşılmaktadır. Yazışmalar daha önce de ölümlerin olduğu konusunda ipucu vermektedir. Bu durumda 42 hane yaklaşık 150 nüfus, ya sıtmadan hayatını kaybetmişti ya da bir kısmı Başpınar ve Bozova gibi yerleşim bölgelerindeki akrabalarının yanına yerleşmişlerdi. Boğazak Köyü bugünlerde Antalya ilinin büyükşehir olması nedeni ile statü değiştirerek Serik ilçesine bağlı bir mahalle oldu, mahallede hiçbir Çerkes yaşamamaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Başpınar Köyü nüfusuna kayıtlı Av. Fahri Huvaj, Boğazak Bölgesine giderek hem mahalleyi gezmiş hem de yaşlı yerlilerden bilgiler almaya çalışmıştı. Huvaj’ın belirttiğine göre Çerkes mezarlarının bazıları yerinde dururken bazılarının yerine belediye park yapmış, bu duruma görüştüğü köylüler tepki gösteriyorlarmış.

Dil, kültür

Antalya Çerkeslerinin tamamı Batı Adigey’den sürgün edilen Abzeh, Şapsığ, Bjeduğ ve Mehoş Çerkeslerinden oluşmaktadır. Ağırlıklı nüfus Abzeh nüfusudur. Abzeh dışındaki ikişer-üçer hanelik Bjeduğ, Kabardey, Besleney, Hatukoay nüfusu da Çerkesya’daki iç göçler sırasında Batı Adigey’e yerleşen ve sonradan Türkiye içinde göç eden Çerkeslerden oluşmaktadır.

Antalya Çerkesleri de geç sürgün Çerkeslerden olmaları nedeni ile dillerini ve kültürlerini çok fazla kaybetmemişlerdir. Yine bu bölge Çerkesleri anavatanları olan Adigey Cumhuriyeti ve bölgeyle ilişkilerini hep sürdürmüşlerdir. Özellikle SSCB’nin dağılmasından sonra Adigey ve Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’ne yerleşenler olmuştur. Araştırmamıza göre anavatanlarına geri dönüp yerleşen Çerkes hane sayısı 14’tür.

Bu bölge Çerkeslerinde kültür büyük ölçüde korunmakla birlikte dil bilme oranı yaş gençleştikçe düşmektedir. 40 yaşın altında dil bilme oranı neredeyse yok denecek kadar azdır. Düğünler genel olarak Çerkes geleneklerine göre yapılmaktadır. Yaş gençleştikçe yabancı evlilikler de artmaktadır.

Antalya’nın turizm bölgesi olması nedeni ile bu ile çeşitli illerden yoğun nüfus kayması olmuştur. Bu nüfusun içinde azımsanamayacak kadar Çerkes de vardır. Bu rakamın 7-8 bin kişiden aşağı olmadığı anlaşılmaktadır.

Kent merkezinde Kafkas Dernekleri Federasyonu’na bağlı Antalya Çerkes Derneği adıyla bir dernek bulunmaktadır.

Coğrafya

Antalya ili Türkiye’nin güneyinde başkente 520 km mesafede bir sahil kentidir. Türkiye’nin en büyük turizm yatırımlarının bulunduğu kenttir. Korkuteli ilçesi ise Antalya kent merkezinin kuzey batısında olup kente 68 km uzaklıktadır. Korkuteli-Bozova arası 19 km’dir. Korkuteli ile Başpınar arası ise 27 km.’dir. Her iki Çerkes köyü de yaklaşık 1500 metre rakımdadır. Akdeniz bölgesi genel olarak yaz aylarında çok sıcak olmakla birlikte her iki köy de serindir. Özellikle Başpınar (Yeleme) köyü, Toros Dağlarının tam zirvesinde plato şeklinde bir alana kurulmuştur. Köyde bol miktarda su vardır

(1) Oblast: Slavca bir kelimedir. Eyalet ve bölge anlamına gelmektedir. SSCB döneminde önemli bir yere sahip bu yerleşim birimleri özerk cumhuriyet kavramından sonra gelirdi. Sovyet meclisinde oblastlar da temsil edilirdi. Bugün eskiden Sovyet Cumhuriyeti olan cumhuriyetlerin hepsinde oblast terimi kullanılmaktadır. Ayrıca özerk oblastlar da bulunmaktaydı.

(2) Novorossisk: Çerkeslere ait Ts’emez (Adige dilinde: Цlэмэз) bölgesine, işgal sonrası kurulan yerleşim biriminin adıdır. Rusça Novorossiysk, Türkçe karşılığı “Yeni Rusya”. Rusya Krasnodar Krayı’nda Karadeniz kıyısında bir liman kentidir. Nüfusu 283.800’dür.


Bozova (Zivint)

Bozova kasabası, Antalya ili büyükşehir olmadan önce beldeydi. Çerkesler Bozova’nın Yukarı Mahalle’sinde yaşamaktadırlar; 1891 yılında 96 hane-685 nüfus olarak yerleştirilmişlerdir. Bugünlerde mahallede hane sayısı 150’lere yaklaşmıştır. Bozova’nın yüksek rakımlı olması nedeniyle yaz ve kış nüfusu farklıdır. Yaz aylarında tüm evler dolarken, kış aylarında evlerinde kalan hane sayısı 20-30 arasında değişmektedir. Dil bilme oranı 40’lı yaşlara kadar gerilemiştir. Yabancı evlilik oranı genç nüfusta yoğunlaşarak %30’lara ulaşmıştır. Köy nüfusunun büyük bölümü Antalya il merkezinde yaşamaktadır. Düğün gelenekleri ailelerin tercihlerine göre değişmektedir. Bazı aileler Çerkes düğünü yaparken, bazı aileler yerel geleneklerle düğün yapmaktadırlar.


Başpınar (Yeleme) Köyü

Başpınar Köyü Antalya il merkezine 95 km, Korkuteli ilçesine 27 km mesafededir. Denizden yükseklik 1.500 metredir. Köy nüfusu yaz ve kış aylarında değişmektedir. Antalya, Akdeniz’in en sıcak illerinden biridir. Buna karşılık Başpınar Köyü, Antalya’nın yaz aylarında en serin yayla köyüdür. Toros Dağları’nın tam zirvesindedir. Kışın bölgeye çok yoğun kar yağmaktadır, Türkiye ortalamasının üzerinde soğuktur. Bu nedenle insanlar kışın yaşamayı tercih etmiyorlar. Yaz aylarında ise Antalya il merkezinde 40-50 derecelik ısı olduğundan genel olarak herkes köyde yaşamaktadır. Yaz nüfusu kış nüfusunun birkaç katını bulmaktadır.

Köy kurulumu genel olarak Karadeniz köy yerleşkelerini andırmaktadır. Evler iç içe olmayıp dağınıktır, genel olarak modern olarak inşa edilmişlerdir. Köy nüfusunun büyük bölümü köyü sadece mesire yeri gibi kullanmakta olup tarım yapılmamaktadır. Tarım yapanlar da ağırlıklı olarak tahıl yetiştirmektedir. Köyde Çerkes Müzesi vardır; Yediç Musa Uzun’un özel koleksiyonundan oluşmaktadır. Köyün tamamı Çerkes köyü iken daha sonra yerli halktan oluşan bir mahalle köy muhtarlığına bağlanmış, Yeleme 350 hane iken 700 hane olmuştur.

Köy nüfusuna kayıtlı yaklaşık 300-350 hane de Antalya kent merkezinde yaşamaktadır. Köy nüfusuna kayıtlı olup işi nedeniyle başka illerde yaşayanlar da bulunmaktadır.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz