Bingöl (Çevlik) – Türkiye Çerkesleri (4. Bölüm)

2
2152

Değerli okurlarımız,

Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.

Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.

ahmetcevatbenk@gmail.com


Tarihçe

Bingöl Çerkesleri, 1859 tarihinde Rusya Çarlığına teslim olan Adigelerin Abzeh boyu bireyleridir. Rusya Çarı II. Aleksandr’ın 11 Eylül 1861 tarihinde sürgününe karar vermesinden sonra Gürcistan üzerinden önce Erzurum’a ulaştıkları, Muhacirun Komisyonu tarafından Erzurum Valiliğine ve Lazistan Kaymakamlığına yazılan yazılardan anlaşılmaktadır. Her iki makama gönderilen yazılarda da 1400 Çerkes’in Kobuleti’ye (Çürüksu, bugünkü Gürcistan sınırlarında) geldiği, buradan Kiğı’ya bağlı Endiraz ve Tekman ovasındaki mahallere yerleştirilmelerinin talep edildiği anlaşılmaktadır. (Bknz. A)MKT_UM_525-98 /1278 C. Hicri (18 Aralık 1861)

Belgede belirtilen 1400 Çerkes’in bir kısmı; biri Çerkesler tarafından kurulan, diğeri başka etnik grupların da yaşadığı iki köye yerleştirilmiştir. Hane sayılarına bakıldığında her iki köye yerleştirilen Çerkes sayısının 150 ile 200’le sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Kalanların ise Kayseri ve Maraş gibi bölgelere yerleştirildiği düşünülmektedir.

Kiğı bölgesinde yerleştirilen köylerin adları Eskibalta (Hımsor) ve Karapolat’tır. Karapolat Köyü bağımsız Çerkes köyü iken, Eskibalta Köyü, Kürt Alevi ve Sünni etnik kimliklerin Çerkeslerle birlikte yaşadığı bir köydür. Her iki köy; Mayıs 1990 tarih ve 20523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3644 sayılı kanunla, Kiğı ilçesinden ayrılarak Bingöl ilinin 7. ilçesi olan Yedisu’ya bağlanmıştır.

Her iki köyün sözlü tarihinde; köylülerin bölgeye yerleştikten sonra iklim koşulları nedeni ile Kahramanmaraş Göksun’da bulunan akrabalarının yanlarına gittikleri, o bölgeye yerleşmek istedikleri, ancak yerleşime bölgede bulunan Çerkeslerin izin vermedikleri, ayrıca bölgede bulunan Lezgi Köyü ile aralarında bazı adli olayların yaşandığı, gidenlerden sadece Tsey ailesinin kaldığı belirtilmektedir.

Yine köy thamatelerinin anlatımlarından; 1914 yılında Rusların Erzurum’u işgal etmeleri, Kiğı ve Solhan’a kadar gelmiş olmaları nedeniyle köylerin bir kısmının Kayseri Pınarbaşı Panlı Köyü’ne, diğerlerinin de Kahramanmaraş Göksun Mehmetbey Köyü’ne gittikleri, Rus işgalinin sonrasında ise geri döndükleri anlaşılmaktadır.

Köyleri, 1970’li yıllarda Orman Bakanlığı’nın bölgedeki çalışmaları sırasında o dönem Orman Bakanlığı’na bağlı işletme şefi olan Osman Çelik görmüş, Düzce’de kimsesiz ve yetim çocukları okutma derneği başkanı olan Kazım Taymaz’a haber vermiş. Taymaz, o dönemde ulaşımın imkânsıza yakın olduğu Perisuyu vadisinde bulunan her iki köye de bütün zorluklara rağmen ulaşmış. Aileleri ikna ederek çocukları Düzce’ye taşıyarak yatılı okutmaya başlamış. Daha sonra çocukların ailelerinin çoğu da Düzce’ye yerleşmiş.

Her iki Çerkes köyünün bulunduğu bölge 1915’lere kadar Ermeni nüfusun yoğun olduğu bir bölge iken 1915’ten sonra bölgeye farklı bölgelerden etnik kimlikler yerleştirilmiş. Bölgede ağırlıklı nüfus Alevi Zazalar, onların ardından Şafi Kürtler olmuş. 1915’ten sonra bazı Türk boylarından da bölgeye yerleştirilenler olmuş. Çerkesler ya da diğer halklar arasında etnik nedenlere dayalı hiçbir sorun yaşanmamış. 1990’lı yılların başından itibaren devlet köyleri korucu olmaya zorlamış. Çerkesler de buna dahil edilmiş. Bu durum bölgede çatışmalar doğurmuş. Silah alan köylere PKK’nın baskısı olmuş. Bu durumdan bir Çerkes köyü de nasibini almış. Çatışma yaşanmış, bir genç hayatını kaybetmiş. Bu olaydan sonra köy halkı büyük ölçüde bölgeden göç etmiş. Bugünlerde köylerde toplam 3-5 hane kalmış.

 

Coğrafya

Doğu Anadolu bölgesindeki Bingöl’ün doğusunda Muş, batısında Tunceli, güneybatısında Elâzığ, kuzeydoğusunda Erzurum bulunmaktadır. Yedisu ilçesi Bingöl’ün kuzeyinde, 105,6 km. uzaklıkta, yaklaşık 2 saatte ulaşılabilen bir ilçedir. Yedisu ilçesi ise her iki köye yakın mesafededir. Yedisu ile Karapolat arası 3 km, Eskibalta ile Yedisu arası ise 2 km’dir. Köyler aynı yol üzerindedir. Bölge, Perisuyu vadisi üzerindedir. Vadi Keban barajına kadar uzanır. Bölge, Munzur ve Koşan dağ serisi içindedir. Köyde bulunan tarlalar dağlardan gelen alüvyonlarla verimli hale gelmiştir. Ayrıca bol miktarda da su bulunmaktadır.

 

Nüfus

Eskibalta Köyü’ne yerleşen yaklaşık 70-80 kişi iken, 1960’lı yıllarda nüfus 200’lere ulaşmış, bugünlerde ise 10-15’e düşmüş.

Karapolat Köyü ise, başlangıçta 100-150 kişi iken, 1960-70’li yıllarda nüfus 250-300’lere çıkmış, bugünlerde 15-20 kişi kalmıştır.

 

Kültür

Bölgede çok farklı etnik nüfus yaşıyor, her halk kendi dilini konuşarak dilsel asimilasyona uğramamış. Yakın zamana kadar herkes Adığabze konuşuyormuş. Yaş gruplarına göre dil bilme oranı Türkiye diasporasının oldukça üstünde olmuş.

Evlilikler nüfus azlığı nedeni ile köy içinden ve akrabalardan olmuş. Yani nüfus azlığı akraba evliliğine neden olmuş. Çok olmasa da ailelere yabancı gelin gelmiş. Köyden dışarıya gelin giden olmamış.

Köy atmışlı yılların sonuna kadar Çerkes düğünlerinin dışında düğün yapmamış. Daha sonraki süreçte Kürt Melelerin (Mollaların) propagandaları ve dinsel nedenlerle kızlı erkekli oyunlar bırakılmış. Kızlı erkekli oyunların kalkması ile Çerkes düğünlerinin anlamı kalmamış. Sonraki dönemlerde düğünlerini halay çekerek yapmaya başlamışlar.

Yemek kültürleri ve aile içi kurallarda bozulma olmamış.

Ekonomi

Köyler ovada bulunduğundan tarımsal üretim verimli, özellikle şeker fasulyesi meşhur, yanı sıra mısır başta olmak üzere tahıl üretimi de yapılıyor. Hayvancılık ve arıcılık yapan aileler de var. Su sorunu olmadığından tarımda sıkıntı yaşanmıyor. Bu nedenle köyün ekonomisi tarıma dayalı olarak sürdürülüyor.

Çerkeslerin Yedisu’ya iskânı

Erzurum valisi Hayreddin Paşa hazretleri ile Lazistan kaymakamı Hamit Bey’e;

Ahali-i Çerakiseden olup bu kere muhaceret tariki ile berren Çürüksu’ya gelmiş olan bin dört yüz nüfusun Erzurum eyaleti dahilinde kâin Hasankale nâm mahalde tavtin olunmaları arzusunda bulunduklarından bunların mahâll-i mezkûre gitmek üzere Çıldır sancağında Ardanuç kazasına nakl ve i‘zâm olundukları Lazistan meclisinden bâ-mazbata inhâ olunmaktan nâşi keyfiyet muhacirin komisyonu riyâset-i celîlesi ile lede’l-muhabere mezkûr Hasankalesi Erzurum ile Kars beyninde oldukça mamur bir kazâ ise de burasından hududa ba‘îd olan Tercan kazasıyla Kiğı’ya tabiî Endiraz ve Tekman ovaları daha vasi mahaller olarak muhacirîn-i merkûmenin işbu yerlerde iskân ettirilmeleri hem oralarda bulunan arazi-i hâliyenin imarını ve hem de Dersim ekradının ta‘addiyât ve tasallutundan ol havalinin vikayesi gibi muhassenatı mûcib olacağı cevaben ifade ve beyân olunmuş olmakla muhacirîn-i merkûmenin ol veçhile oralarda hüsn-i tavtin ve ivalarıyla keyfiyetin iş‘ârı hususuna himmet buyurmaları siyâkında şukka.

***

Lazistan kaymakamı Hamit Bey’e;

Ahali-i Çerakiseden olup bu kere muhâceret tariki ile berren Çürüksu’ya gelmiş olan bin dört yüz nüfusun Erzurum eyaleti dahilinde kâin Hasankale nâm mahalde tavtin olunmaları arzusunda bulunduklarından bunların mahâll-i mezkûre gitmek üzere Çıldır sancağında Ardanuç kazasına ne veçhile nakil ve i‘zâm olunduğu ifadesine dair Cumâdelevvelinin üçü tarihi ve dokuz numarası ile vârid olan mazbata meâli malum olmuş ve muhacirîn-i merkûmenin ol veçhile mahâll-i mezkûre hüsn-i i‘zâmları emıiııde tedarik olunan kayık ve arabalar ucuratıyla levazımat-ı saire esmânım ahali taraflarından i‘tâ olunan iâne akçesinden tesviye olunacağı anlaşılarak ahali- i merkûmenin bu bâbda ibrâz etmiş oldukları mesâî ve gayret eser-i hamiyyet olup şâyân-ı takdir görünmüş vc keyfiyet muhacirin komisyonu riyâset-i celîlesi ile lcde’l-muhabere bunların mezkûr Hasankalesi’nde tavtinlerinden ise hududa ba‘îd olan ve vasi bulunan Tercan kazasıyla Kiğı’ya tabiî Endiraz ve Tekman ovalarında iskân ve îvâ olunmaları muhassenatı mûcib olacağı cevaben ifade ve beyân kılınmış. Ve suret-i hâl Erzurum valisi devletli paşa hazretlerine ba-tahrirât iş‘âr olunmuş olduğu beyânıyla şukka.

(1278 C. 15 Hicrl – 18 Araltk 1861)

A)MKT_UM_525_98

2 YORUMLAR

  1. Ahmet merhabalar yazı dizinizi büyük bir ilgiyle okudum öncelikle emeğinize sağlık
    Ben Eskişehir’de yaşayan, babaanesi ve anneanesi Çerkes olan birisiyim ancak onları tanıma fırsatım olmadı. Çok erken yaşlarda vefat etmişler.
    Atalarimla ilgili çok az bilgiye sahibim yıllardır kendi çapında bir şeyler araştırmaya calisiyorum ancak takdir edersiniz ki çok az gerçek bilgiye ulasabiliyorumno nedenle yazi diziniz benim için bir hazine gibi oldu. Kafkasyadan Antalya ya yerleşen daha sonra Akşehir maarif köyü sonrasında eskisehir han ilçesi başara köyüne yerlesmisler ancak aradan çok uzun yıllar geçtiği için akrabalarıma ulaşmayi başaramadım sizden ricam şayet elinizde bu köylerle ilgili daha detayli bilgi var ise benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Babaanem ve anneanem evlenerek afyon ili Emirdağ ilcesine geliyorlar burada vefat ediyorlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz