Değerli okurlarımız,
Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.
Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.
ahmetcevatbenk@gmail.com
Tarihçe
1840’ların sonlarında Osmanlı ve Çarlık Rusya’sı gerginliğinin yükselmesi ve ardından 1853 yılında Çarlığın Sinop’taki Osmanlı donanmasının tamamını vurması Kırım Savaşı’na neden olmuştu. Çarlığın saldırgan tutumları sadece Osmanlı’yı değil, İngiltere ve Fransa’yı da tedirgin etmişti. Her üç ülke ittifak yaparak aynı yıl Çarlık Rusya’sına saldırıp Kırım Savaşı’nı başlatmıştı. Bu savaşın bir bölümü de Çerkes topraklarında gerçekleşmişti. Çarlık müttefiklerce Krasnodar’a kadar sürülerek yenik sayılmışlardı. Üç yıl süren bu savaş sonrası Paris Antlaşması yapılarak savaş sona erdirilmişti. İngiltere, Fransa ve Osmanlı’nın bölgeden çekilmesinin ardından bu defa da Çarlık Çerkeslere savaş açmıştı. Çarlığın bu müdahalesinden sonra gerek Osmanlı, gerekse İngiltere ve Fransa, Çerkeslerin yardım çağrılarına itibar etmeyerek bölgeden sürülmelerine göz yummuşlardı. Göz yumuşun temel sebepleri, Osmanlı açısından Müslüman nüfus edinme; Fransa ve İngiltere açısından ise Anadolu’nun Müslüman nüfusuna homojenize edilerek, Rusya’daki Rus Ortodoks nüfusun, Doğu Avrupa’daki Ortodoks halklarla aralarında tampon olmasını sağlamaktı.
Kırım Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun çekildiği topraklardan Anadolu’ya yoğun kitlesel göçler meydana gelmiştir. Bu kitlesel yer değiştirme hareketlerinin en büyükleri Kırım, Kafkasya ve 20’nci yüzyılın başlarında Balkanlar’dan Anadolu’ya yapılmıştır. Denizli de bu göç hareketlerinden payına düşeni almıştır. Osmanlı, Denizli’ye yerleştirdiği Dağıstanlı, Kırımlı ve Adige nüfusuyla Müslüman nüfus oranını artırmıştır. Her ne kadar birçok bölgede bu nakiller göç olarak adlandırılmışsa da esas itibariyle sürgündür. Zira bu nakiller Çarlık Rusyası-Çerkesler arasındaki savaşlarının sona ermesinin ardından Çarlığın Çerkesleri iç göçlere zorunlu tutmasından sonra gerçekleşmiştir.
Denizli Çerkeslerinin, savaşların sona erdiği tarihlere denk gelen Hicri 18 Şaban 1281 (Miladi 18 Ağustos 1864) tarihinde geldikleri aynı tarih ve Cumhurbaşkanlığı Osmanlı arşivleri A) NKT.MHM Kutu 323 Gömlek 7’deki belgeden anlaşılmaktadır.
Denizli’ye iskân edilmeleri için gönderilen iki bin yüz on iki (2.112) kişi önce Denizli merkez mahallelerine ve yakın köylere yerleştirilmiş, sonra Çardak’a bağlı Hayriye Köyü’ne iskân edilmiştir. Bu muhacirler Adige ana grubuna mensup Şapsığ kabilesindendir. Bunlardan 283 kişi sonradan Manisa’nın Süleyman Paşa Çiftliği’ne yerleştirilmiştir (Prof. Dr. Abdullah Temizkan, Kafkasya Muhacirlerinin Denizli’de İskânı).
Denizli’deki en büyük Çerkes yerleşimi bu köy olmuştur. 1861 yılında Denizli’ye iskân edilmek üzere sevk edilen bin kişiden oluşan (250 hane) Kafkasya muhacirleri grubu önce geçici olarak mahalle ve köylere yerleştirilmiştir. Bu insanların yiyecek ihtiyaçlarından kişi başına yarımşar kıyye ekmek devlet tarafından, diğer ihtiyaçları Denizli’nin varlıklı kişileri tarafından karşılanmıştır.
1862 yılında bu muhacirlerin mirî arazi (Hazine arazisi) içerisinde bulunan Karahayıt Çiftliği’nde iskânlarına karar verilmiştir. Muhacirlerin bu çiftliğe bir an evvel sorunsuz bir şekilde yerleşebilmelerinde lazım olan malzemelerin temin edilmesi için talepleri olmuştur. Ancak Osmanlı devletinin içinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurulduğunda her talebin derhal yerine getirilmesinin çok zor olduğu; buna rağmen sorun yaşanmaması için büyük gayret sarf edildiği gözlemlenebilmektedir. Bu gruba daha sonra 17 Mayıs 1871 tarihinde Kafkasya’dan gelen dört hane daha eklenmiştir (Prof. Dr. A. Temizkan, age). Bu grup için büyüklere ikişer yüz dirhem, küçüklere yüzer dirhem ekmek verilmesi kararlaştırılmıştır.
Osmanlı belgelerinde Dağıstan muhaciri olarak geçen bu toplulukların hangi etnik gruba dahil oldukları hakkında ya bilgi verilmemiş ya da yanlış bilgi verilebilmiştir. Mesela Karahayıt Çiftliği’ne yerleştirilen muhacirler belgelerde Avar olarak zikredilmektedir. Bölgede yaptığımız tarama çalışmasında bu bölgeye Avarların değil Kumuk ve Şapsığların iskân edildiğini tespit ettik. Üstelik yerleştirildikleri köy bugün Karahayıt ismiyle bilinen Yukarı Karahayıt değil, Cumhuriyet’ten sonra Akköy ismi verilen Aziziye ve Sultaniye isimli iki mahalleden müteşekkil Aşağı Karahayıt Köyü’dür. Sonradan yine Karahayıt Çiftliği arazisi içerisinde Sığma isimli ikinci bir yerleşim birimi oluşturulmuştur. Yine bu grup Çerkeslerin bir bölümü Honaz ilçe merkezine yerleştirilmişlerdir. Honaz’a yerleştirilen nüfusun 250 civarında olduğu anlaşılmaktadır. Denizli kent merkezinden tevzi edilen gruplardan 25 hane civarında bir Çerkes grubu da Denizli merkeze 5 km mesafedeki Akhan Köyü’ne yerleşmişlerdir. Denizli ilinde en büyük yerleşim olan Çardak ilçesine bağlı Hayriye Köyü 1970’li yıllarda 500 hane, 2.500-3.000 nüfus iken bugünlerde köyde sürekli yaşayan 35-40 hane kalmış. Yaz aylarında yaklaşık 100 hane oluyormuş. Bu köy dışında büyük bölümü Denizli il merkezi olmak üzere 5.000-6.000 civarında nüfus yaşıyormuş (Kaynak; köyde yaşayanlar ve muhtar beyanı).
Hayriye Köyü’nde yaşayanlar genel olarak dillerini konuşmaktadırlar. Dil bilme yaşı, çocuk yaşlara kadar düşmektedir. Denizli iline bağlı diğer köy ve ilçe merkezinde yaşayanların sadece yaşlıları dil bilmektedir. Genel olarak asimile olduklarından kendi soy isimlerini bilmemektedirler.
Kültür
Çardak ilçesine bağlı Hayriye Köyü dışında Denizli Çerkeslerinin kültürün devamıyla ilgili bir faaliyeti bulunmamaktadır. Her ne kadar kent göçleri dilsel asimilasyonu hızlandırmışsa da Hayriye Köyü Çerkesleri dillerini korumaya devam etmektedir. Bu köyde yetişen Çerkeslerin büyük bölümü -genç yaşta olanlar da dahil- dil bilmektedirler. Köyde Çerkes gelenekleri büyük ölçüde sürdürülmektedir. Düğünler büyük ölçüde Çerkes geleneklerine uygun yapılmaktadır. Eş seçiminde öncelik Çerkeslere verilmektedir. Ünlü Çerkes sanatçı Gülcan Altan bu köy nüfusundandır. Köyün tamamı Şapsığ olup sadece bir hane Kabardey ve bir hane Ubıh bulunmaktadır. Her iki hane de sürgün sırasında gelmiştir.
Coğrafya
Denizli Çerkesleri, Denizli ilinde merkeze bağlı Akköy, Akhan, Sarayköy ilçesine bağlı Sığma, Çardak ilçesine bağlı Hayriye Köyü ve Honaz ilçe merkezinde yaşamaktadırlar.
Hayriye Köyü
Denizli iline 72 km, il merkezinin doğusunda, Çardak ilçesinin ise 22 km güneyinde, Salda Gölü’nün 10 km kuzeyinde yer almaktadır.
Akköy
Denizli il merkezine 22 km, kuzeyde Pamukkale Hierapolis antik kentinin yakınında yer almaktadır. Eski ismi Aşağıkarahayıt’tır. Akköy ismini Cumhuriyet döneminde almıştır.
Honaz
Denizli kent merkezine 19 km mesafede, kentin doğusundadır. Honaz ilçe merkez nüfusu 35.000 civarındadır.
Sığma
Sarayköy, Denizli kent merkezine 23 km mesafede olup kentin kuzeybatısındadır. Sığma Köyü ise ilçenin doğusundadır ve 6 km uzaklıktadır.
Sülaleler
Şapsığ sülaleler: Basti, Bate, Bjaşö, Guğoj, Hağur, Hamtej, Kobli, Kuace, Med, Naş, Natko, Psıhoĺ, Segaşe, Şareĺ, Yınıko, Zace, Neğoy, Taymez, Bjıhaĺ, Ğalebiy, Lake, Rateko
Abzeh sülaleler: Dzıbe, Ǵış
Ubıh sülaleler Dipşow
Kabardey sülalenin adı bilinmiyor.