‘Bilge’- ‘Eğitimli – ‘Bilgili’

0
990
Sultan Baybars

Altın Orda, ortaya çıkışının ilk dönemlerinden itibaren Memlûk Sultanlığı ile diplomatik ilişkiler ve siyasi ittifaklar kurdu. Bu ilişkiler, 13.-14. yüzyıllarda lüks öğeler içeren gösterişli hediyelerin resmi düzeyde karşılıklı olarak verilmesiyle güçlendi. Bazı önemli kaynaklar, Memlûk hediyelerinin çok miktarda ipek giysi ve epigrafik işlemelerle süslenmiş tiraz (genellikle onur cüppelerinin üzerine dikilmiş kol bandı şeklinde İslami nakışlar) bantları içerdiğini belirtmektedir. Bu makale, bu öğelerin arkeolojik olarak onaylanıp onaylanmayacağına dair bir soru ortaya koymaktadır. Memlûk bağlantısı büyük ölçüde tartışmalı olsa da Altın Orda bozkırları ve şehir merkezlerindeki çok sayıda elit mezarı, ipek giysilerin kalıntılarını içermektedir. Bu makale, Bolşoy Tsaryn yakınlarındaki (1977’de kazılmıştır) günümüz Kalmukya’sının bozkırlarından, Memlûk ürünü olduğunu düşündüren bir tarzda yapılmış, kraliyet unvanı işlenmiş ipek bir tiraz içeren bir göçebe elitin mezarını ele almaktadır. Eğer ipeğin bu yorumlandırılması doğruysa, sadece yukarıda bahsedilen lüks diplomatik alışverişin arkeolojik bir kanıtını temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda bu değerli ipeklerin nasıl kullanıldığı ve dünyanın göçebe seçkinleri arasında nasıl yeniden dağıtıldığına da ışık tutabilir.  

1977’de E.V. Tsutskin başkanlığındaki bir arkeolojik keşif heyeti, kuzey Kalmukya’nın uzak bozkır bölgesinde, Volga ve Sarpa nehirlerinin arasında Bolşoy Tsaryn I adlı bir grup mezar höyüğü kazdı. Küçük bir kurganda, çeşitli mezar eşyalarıyla birlikte bir niş mezara yerleştirilmiş yetişkin erkek cenazesi vardı (Resim 1). Ölen kişi sırtüstü yatırılmıştı, kollar ve bacaklar sanki bir kefene sıkıştırılmış ya da dokuma veya başka bir organik malzemeyle sarılmış gibi gerilmişti. Başı kuzey-kuzeydoğuya dönüktü; kafatası yükseltilmiş, sağa çevrilmiş ve Arap harfleriyle işlenmiş epigrafik bir ipek bantla sarılmıştı (Resim 2). Mezar eşyaları arasında huş ağacı kabuğu, bir dizi sivri uçlu ok başı, dizgin ve üzengilerden oluşan koşum takımı ile kemik plakaları ve çivileri olan bir eyer, haddelenmiş bronz levhadan yapılmış konik bir kap, sol elinin yanında (oksitlendiği için okunamayan) gümüş sikkelerle dolu deri bir çanta ve ayrıca kafatasının sağ tarafının altında başka bir sikke (Charon’un obolunun kanıtı – gömülmeden önce ölünün ağzına yerleştirilen madeni para), kafatasının soluna dikey olarak yerleştirilmiş bir koyun uyluk kemiği vardı (Tsutskin, 1978: 38-42).  

Altın Orda döneminde (13.-14. yy.) defnedilen tipik bir göçebe elit-asker mezarı olan bu gömü alanı, genellikle Moğol veya İç Asya cenaze törenlerine ait olduğu düşünülen bir dizi ritüel özelliğe sahip: Mezarın yapılışı ve yönü, koyun uyluk kemiğinin yerleştirilmesi, silahlar ve diğer lüks mezar eşyaları. Bununla birlikte bu cenaze, Altın Orda’nın bozkır nüfusunun göçebe askeri toplulukları arasında ortaya çıkan İslamlaşma sürecinin etkisini göstermektedir. Ya da kazı başkanının belirttiği gibi, “İslami tektanrıcılığa geçişin ilk aşamasındaki klasik dualizm örneği”ni temsil etmektedir (Tsutskin 1978:42). Bu vakada, İslamlaşmanın özelliklerini destekleyen en görünür kanıt, ölen göçebe savaşçının yüzüne Arap harfleriyle işlenmiş ipek dokumanın yerleştirilmesidir. Ama bu işlemeli ipek, bu bozkır göçebe mezarına nereden geldi? 

Bolşoy Tsaryn I’deki epigrafik ipek bandın, şimdiye kadar yayımlanmış, benim bildiğim literatürde hiçbir karşılaştırması yok. Kazı başkanı mezarla ilgili bu kısmı yayımlamadı. Ona göre, kumaş Moskova’ya gönderilmiş, bant üzerine işlenmiş metin “Dünyaların Efendisi” olarak çevrilmiş (Tsutskin, 1978:42). Şu anda bu ipeğin nerede olduğuna dair bilgi bende yok. Ancak arkeolojik raporda korunan eski fotoğraftan da anlaşılacağı gibi, bu Arapça metnin çevirisinin yanlış yapıldığı görülüyor. Bunun yerine, nesih olarak (özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış bir yazı türü) işlenen bu yazıt, okunamayan tek bir harfin ardından Arapça al -’alim ile devam edip “bilge”, “eğitimli”, “bilgili” kelimelerinden oluşan mükerrer bir formül içermektedir. Bu da 14. yy’da genellikle padişah veya emir adıyla birlikte kullanılan “asalet atfı”dır (Doris Behrens-Abouseif ve Sheila Blair, kişisel görüşme 2016). Bu yazıttaki okunamayan harf, muhtemelen, al -’alim başlığından önce gelen bir kelimeyi (belki bir kraliyet ismi veya bir sıfat) ifade etmektedir ki İslam nakışlarında simetri elde etmek için bu yöntemin kullanılması o dönem için arzu edilen bir durumdur (Lamm, 1937:68). Bu nedenle, düzeltilmiş çeviri, bu ipek bandı tirazın daha sonraki bir gelişimi olarak görmemizi sağlıyor. Bu ipeklerin üretimi, yavaş yavaş hükümdarın otoritesinden tekstil endüstrisine ve piyasaya aktarıldığı için tarihi baskıları (tirazı halife isimleri, unvanlar, ithaflar vb ile kaplı bir dokuma olarak tanımlıyordu) kısa bir metinle (tek bir onursal unvan) değiştirmek moda haline gelmişti (Mackie, 1984:130 ve 2015:245; Bierman, 1980:46, 93).  

Açıkçası, bu ipeği daha yakından incelemeden, üretildiği ülkeyi için mutlak olarak belirlemek, özellikle Moğol döneminde lüks malların “çokkültürlü kalıpları” yaygın olarak paylaşıldığından ve taklit edildiğinden zor olurdu (Mackie, 2015:237; Allsen, 1997). Ancak, biçimsel paralelliklere dayanarak, bu ipek tirazın Memlûk maddi ve siyasi kültürüyle muhtemel bir bağlantısı olduğu konusunda bir önerme yapmak mümkündür.  

Bu tirazda kraliyet niteliğini içeren al -’alim’in bölümlendirilerek veya kabartma çerçeve içinde kısa ve simetrik bir formül şeklinde tekrarlanmasına, Memlûk Sultanlığı’nın Bahri döneminin (1250-1382) tekstil, cam ve metal ürünlerinde sıklıkla rastlanmaktadır ve Memlûk biçimsel estetiğini hatırlatmaktadır (Behrens-Abouseif, 1995:46 ve 2014; Bierman, 1980:159; Mackie, 1984; Lamm, 1930 ve 1937). Ayrıca, Sheila Blair’in öne sürdüğü gibi, eğer bu ipek üzerindeki epigrafik kabartmaların çok sonrasında kullanılan çiçekli, haç motifli daireler (Memlûk sanatının ortak bir özelliği) bir tür arma olarak doğrulanabilirse, o zaman Memlûk bağlantısı garanti edilebilir (Kişisel iletişim 2016). Aslında bu modelin Memlûk işlemeli dokumaları, seramik ve cam ürünleri ile birçok paralelliği vardır (Lamm, 1937 ve 1930) ve Memlûk hanedanlık armaları listesi kapsamındadır (Mayer, 1933:8-11, Levha XII).  

Bu ipek tirazın Memlûk bağlantısı doğruysa, Altın Orda’nın göçebe askeri seçkinleri arasında belirmesi bağlamında hangi kanıya varılabilir? Altın Orda’nın ortaya çıkışının erken döneminden itibaren Ulus Jochi’nin -Altın Orda- Moğol hanları ile Kahire’de ikamet eden Memlûk Sultanlığı’nın Müslüman yöneticileri arasında diplomatik ilişki ve siyasi ittifakların kurulduğu bilinmektedir. Örneğin, Ulus Jochi’nin göçebe askeri toplulukları arasında İslam’ı yaygın olarak teşvik eden ve bir Müslüman olan Altın Orda Hanı Berke (taht 1257-1267), o zamana kadar henüz İslam’a geçmemiş olan ortak düşmanları İran İlhanlılarına karşı, Memlûk Sultanı el-Zahir Baybars (taht 1260-1277) ile siyasi bir ittifak geliştirdi. Bu ittifakın bir sonucu olarak Altın Orda Hanı, iddiaya göre yeni Müslüman olmuş ordusuyla İlhanlı rakiplerine karşı cihat yürütmeyi başarmıştı. Halifeliği yeniden kuran ve Arabistan ile Yakın Doğu’daki büyük İslami türbeleri himayesi altına alan Memlûk hükümdarı Baybars, Karadeniz limanları aracılığıyla Altın Orda topraklarından düzenli bir askeri köle tedariki sağladı (Vasary 2016, Favereau 2017). Bu siyasi iletişim, Al-Nuwayri ve diğer Memlûk yazarlar tarafından belirtildiği üzere (Behrens-Abouseif, 2014:24, 62-4), Altın Orda’nın İslamlaşmasını kutlamak için 1263’te Berke’ye değerli eşyalar, kumaşlar ve hayvanlardan oluşan “zengin bir hediye paketi” gönderen Baybars tarafından başlatılan cömert bir diplomatik hediye alışverişi ile pekiştirildi. Memlûk hediyeleri, büyük miktarlarda İskenderiye dokumaları, tiraz ve diğer giysileri içeriyordu. 1282’de Sultan Kalawun (1279-1290), Altın Orda üzerinden Moğolistan’a 16 tonluk lüks dokuma ile bir elçi gönderdi ve 1287’de Altın Orda’ya diğer nesnelerin yanı sıra aşağıdakileri içeren bir hediye gönderdi: “… Yarısında “sultanın adı”, diğer yarısında onursal unvanlar işlenmiş, Dar al Tiraz yapımı ipekten 200 adet beyaz cüppe; altın ve ipekten epigrafik şeritlerle işlenmiş, başka bir İskenderiye dokuma türüne ait 150 cüppe; Dimyit dokuma kumaşından yapılmış, ‘sıradan unvanlar’ (bi-alqab al-’ada) işlenmiş 150 cüppe, unvan işlenmemiş bantlı 100 cüppe (İbn al-Furat in Behrens- Abuseif, 2014:64).  

İbn al-Dawadari ve Nuwayri gibi Memlûk tarihçileri, Kalavun’un oğlu ve daha sonrasında Sultan el-Nasır Muhammed’in Altın Orda’ya gönderdiği diplomatik hediyelerde benzer bir protokol izlediğini ve Dar al-Tiraz dokumalarının yanı sıra altın işlemeli cüppe ve başlıklar yolladıklarını belirtmektedir. Doris Behrens-Abouseif (64-5, 155-8), bu diplomatik hediyelerin cüppelerini süsleyen “Kalavun’un unvan yazıtlarına olan tutkusunun”, Memlûklerin Altın Orda sarayındaki mevcudiyetlerini ve lüks dokuma kültürlerini tanıtma arzusunu açıkça gösterdiğine dikkat çekmektedir. Bir başka deyişle, halifeliğin fiili hamileri olarak Memlûkler; Memlûk kraliyet unvanları, simgeleri ve onursal deyimleri ile işlenmiş lüks eşyaların maddi kültürü aracılığıyla Altın Orda’da İslam’ı teşvik etmeye çalıştı. Memlûk lüks tekstillerinin böyle bir dağıtımının olup olmadığını belirlemek, bu konuya ışık tutacak kaynakların eksikliği nedeniyle şu anda zor. Altın Orda seçkinleri arasında Memlûk lüks tekstillerinin dağıtımı ve/veya kullanımına ilişkin herhangi bir kanıt izi bulmak için en umut verici kaynak, mezar arkeolojisidir. Yukarıda belirtildiği gibi, bu zaman periyoduna ait somut bir dokumaya bir kaynak atfedilmesi, tartışmalı bir durumdur. Bununla birlikte, bu makalede sunulan Bolşoy Tsaryn I’in göçebe seçkin mezarına konulan Memlûk imalatı olduğu muhtemel epigrafik işlemeler, Altın Orda’ya gelen bu muhteşem dokumaların en azından bir kısmının Memlûk diplomatik hediyeleri olarak gönderildiği hipotezini ortaya koymamıza izin veriyor. Ulus Jochi’nin göçebe seçkinlerine sızdı ve sonunda arkeolojik kayıtlara girdi.  

  

*Oxford Üniversitesi Tarih Fakültesi, Ph.D. Araştırma Görevlisi 

  

(Kaynak: Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Arkeoloji Fakültesi’nin 2018’de “Avrasya Bozkırlarının Ortaçağ Arkeolojisi” başlığıyla düzenlediği 8. Uluslararası Bilimsel Konferans’ta sunulan tebliğlerden…) 

  

Çeviri: Serap Canbek


Kaynakça 

  

Allsen, T.T. 1997. Commodity and Exchange in the Mongol Empire: A Cultural History of Islamic Textiles. Cambridge: Cambridge University Press.  

Behrens-Abouseif, D. 1995. Mamluk and Post-Mamluk Metal Lamps. Supplément aux Annales islamologiques, Cahier 15. Le Caire: Institut français d’archéologie orientale.  

Behrens-Abouseif, D. 2014. Practising Diplomacy in the Mamluk Sultanate: Gifts and Material Culture in the Medieval Islamic World. London: I.B.Tauris.  

Bierman, I.A. 1980. Art and Politics: The Impact of Fatimid Uses of Tiraz Fabrics. Ph.D. dissertation. Chicago: University of Chicago.  

Favereau, M. The Golden Horde and the Mamluks // Золотоордынское обозрение. 2017. № 5(1). С. 93-115. 

Lamm, C.J., 1930. Mittelalterliche Gläser und Steinschnittarbeiten aus dem Nahen Osten, Forschungen zur islamischen Kunst. Berlin: D. Reimer.  

Lamm, C.J. 1937. “Some Mamluk Embroideries,” Ars Islamica 4, pp. 64-77.  

Mackie, L.W. 1984. “Toward an Understanding of Mamluk Silks: National and International Considerations,” Muqarnas 2, pp. 127-146.  

Mackie, L.W. 2015. Symbols of Power: Luxury Textiles from Islamic Lands, 7th-21st century. New Haven: Yale University Press.  

Mayer, L.A. 1933. Saracenic Heraldry: A Survey. Oxford: Clarendon Press.  

Shingiray, I. 2018. “‘Nomadic Islam’ in the Golden Horde Steppe: a Case-Study of a Burial from Bolshoi Tsaryn, Kalmykia.” In Кавказ в системе культурных связей Евразии в древности и средневековье. XXX «Крупновские чтения» по археологии Северного Кавказа / Отв. ред. У. Ю. Кочкаров, Карачаевск / In U. U. Kochkarov (ed.) The Caucasus in the System of Cultural Relations of Eurasia in the Ancient Time and the Middle Ages. XXX “Krupnovsky Readings.” Karachaevsk: KChGU, pp. 516-518 (in the digital publication). 

Tsutskin, E.V. (Цуцкин Е.В). 1978. Oтчёт о работе Сарпинской археологической экспедиции Калмыцкого НИИаЛИ и КГУ в 1977 г. Элиста: Архив КИГИРАН № 8-10 / Report on the Work of the Sarpinskaia Archaeological Expedition of the Kalmyk NIIaLI and KGU in 1977. Elista: Archive KIGIRAN NN 8-10 (in Russian).  

Vasary, I. 2016. “Golden Horde,” In K. Fleet, G. Krämer, D. Matringe, J. Nawas and E. Rowson, Encyclopaedia of Islam, Third Edition 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz