Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Cenova: Karadeniz’de yükselişi ve düşüşü 2. Bölüm

1293-1299 yılları arasında altı yıl süren bir dizi şiddetli savaşta Cenevizliler, Venediklileri mağlup ederek Karadeniz havzası ticaretini tamamen kontrolleri altına almayı başaracaklardır.1 

Bizans ve Trabzon İmparatorlukları Cenevizlilere karşı denge politikaları kurmaya çalışarak Venediklilere yanaştılar, bunun üzerine Cenevizliler de, 1387’de Anadolu da Selçuklulardan sonra hızla nüfuz kazanan Osmanlılarla yaptıkları anlaşma ile Anadolu kıyılarında ticaret yapma imtiyazını elde ettiler.2 

Cenevizlilerin egemenliğindeki Karadeniz ticari havzasının merkezi Kırım yarımadası üzerindeki koloni şehri Kaffa (Kefe)idi. Bu Koloni şehirlerinde, özellikle Kırım yarımadası başta olmak üzere, Cenevizliler dışında ve diğer Liguryalılar, Apenin’in farklı eyaletlerinden her türden İtalyan vardı yarımadada; Katalanlar, Mallorquins, Kastilyalılar, Aragonlular, Fransızlar, Burgonyalılar, İngilizler, İskoçlar, Almanlar, Macarlar, Polonyalılar, Eflaklılar, Bulgarlar, Ruslar, Yunanlılar, Araplar, Persler, Suriyeliler, Yahudiler, Ermeniler ve Kafkasyalılar..3 

Nitekim bunlardan Memlûk tüccarları sadece Kefe ve diğer Kırım limanlarında değil, Karadeniz’in doğu sahillerinde de faaliyet gösteriyorlardı.4 

Cenevizliler, Hıristiyan inancının yayılmasıyla pek ilgilenmiyorlardı, bunu tüccarları takip eden, Fransiskenler ve Dominikler denen, yeni “dilenci tarikatlarının” üyeleri, bu bölgede kiliseler ve misyoner hiyerarşisi kuruyorlardı, ancak Cenevizlilerle ile birlikte onlarda ortadan kayboldular.5 

Kafkasya’da toplamda ne kadar Ceneviz kolonisi olduğu keşin olarak bilinmemektedir. Yalnızca Tana’dan Sohum’a kadar olan kıyı bölgesinde 39 yerleşim yeri olduğu çeşitli kaynaklarda belirtiliyor.6, 7 

Kafkasya’da yalnızca sahilde değil iç bölgelerde de, ticaret yollarını kontrol edebilmek için belirli noktalarda koloniler oluşturmuşlardı. Bunlardan bazıları özellikle Kuban ve Kodor nehirleri üzerindekiler, orta çağ haritalarında görülmektedir. Genel sayıları hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte Kafkasya‘nın her iki kıyısı ve iç bölgelerinde toplamında 100 kadar koloninin varlığından söz ediliyor.8  

Cenevizlilerin Hazar Denizi’ne ulaşım sağlayabilmeleri, Uzakdoğu’dan, Hazar üzerinden gelen malları emniyetli bir şekilde Karadeniz sahillerine indirebilmeleri, iç bölgelerde ticari malların takasını sağlayabilmedleri için zorunlu bir durumdu. Eski İpekyolu’nun Kafkasya da bulunan kolunun varış noktalarının Poti, Sohum, Anapa, Copa ve Azak (Tana) olduğu eskiden beri bilinmektedir. Mesela, Sebastapolis’ ten (Sohum) çıkan yol Teberda vadisi boyunca Kuban ‘a uzanıyor, oradan Hazar’a ulaşım kolaylaşıyordu.9  

Ayrıca Kuban üzerinden orta bölgeler giden yola “Ceneviz Yolu” deniliyordu. Kuban’ın üst kısımlarında yol ikiye ayrılıyor, biri Hazar’a giderken diğeri Klohor geçidiyle Teberda vadisinden Kodor yoluyla Abhazya’ya, Sohum’a (Sebastapol) ulaşıyordu.10 

Venedik ve Ceneviz ticari kolonileri Trabzon Komnen Devleti’nden (1204-1461) imtiyazlar elde etmek suretiyle çok sayıda Limana ulaşan ticaret yollarını ve ticareti kontrol etmeye çalıştılar. 

Karadeniz’de Kırım ve Batı Kafkasya sahillerine yerleşen İtalyan kolonileri, Kefe ve Tana (Azak) limanları ile Trabzon ve İstanbul arasında deniz ulaşımı oldukça artmış, böylece Karadeniz’in kuzeyi ile güneyi arasındaki ticari ilişkileri yoğunlaştırmış, Cenevizliler, Karadeniz’in doğu sahillerini izleyerek Kafkaslardan İran’a ve oradan Orta Asya’ya kadar uzanan karayolunu kullanmaya başlamışlardı.11 

Tabii gelenler yalnız tüccarlar değildi. Dini yaymak isteyen çeşitli tarikatlar ya onlarla veya onların sağladıkları yoldan bölgelere yayılarak amaçlarını gerçekleştirmeye çalıştılar. Özellikle dilenci tarikatlarının üyeleri -Fransiskenler ve Dominikler- tüccarları kendi yolunda takip ediyor, kiliseler ve misyoner hiyerarşisi kuruyorlardı, ancak kolonistlerin çekilmesiyle birlikte onlarda ortadan kayboluyorlardı.12 

Azak ‘tan başlayarak Karadeniz’in doğusunda, Batı Kafkasya kıyıları boyunca Sohum’a kadar, 14. yüzyılda 39 İtalyan kolonisinin varlığı biliniyor. Ortaçağ haritalarından bilinen bu koloni şehirleri varlıkları bilinmesine rağmen, bu alandaki arkeolojik araştırma eksikliği, çoğunun tam olarak lokalizasyonuna izin vermiyor.13 (Devam edecek)


Kaynakça: 

1- İbrahim Tellioğlu, Trabzon Rum Devleti’nin Hristiyan Dünyasıyla İlişkileri (1214-1458) Uluslararası Karadeniz İncelemeleri Dergisi https://www.acarindex.com/pdfler/acarindex-1343-542.pdf 

2- Özhan Öztürk, Pontus,Antik Çağ’dan Günümüzde Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi(Geliştirilmiş 3.Baskı) Nika Yayınları, Ankara-2016 

3- Evgeny Aleksandroviç Khvalkov , Karadeniz Bölgesi’ndeki Cenova kolonileri: Evrim ve dönüşüm. Avrupa Üniversite Enstitüsü Tarih ve Medeniyet Bölümü , Doktora Tezi, Floransa, 8 Eylül 2015 

4- Altay Tayfun ÖZCAN *Altın Orda Hanlığı Zamanında Karadeniz’in Kafkasya Sahillerinde Cenovalı Tüccarlar, Kolonileri Ve Ticari Yaşam 

Mutad, 2020; Vıı (1): 91-105 (Issn 2529-0045); Doı: 10.16985/Mtad.752865 

5- Michel Balard – XIX YÜZYIL – 29/4/2001 

Denizaşırı Cenevizliler ilk modern yerleşimciler (giustiniani.info) 

6- Samir Hotko Cenevizliler Çerkesyada (I. ve II. Bölüm) Jineps Gazetesi Haziran 2021 ve Temmuz 2021 sayıları 

7- E. S. Zevakıp Ve N. A. Penchko, 13. Ve 15. Yüzyıllarda Batı Kafkasya’daki Cenevre Kolonilerinin Tarihi Üzerine Denemeler, Tarih Enstitüsü SSCB Bilimler Akademisi 

8- A.g.e: 4  

9- A.g.e: 7 

10- https://stavklass.ru/en/otkrytie/italyanskie-kolonii-na-chernomorskom-poberezhe-kavkaza-plan-konspekt.html 

11- Mustafa MALHUT , Trabzon Vilayeti Deniz Ticaretinin Osmanlı-İngiliz Ekonomik İlişkileri Ekseninde Değerlendirilmesi (1830-1914) , Geçmişten Günümüze Karadeniz’de Ulaşım, Karadeniz Teknik Üniversitesi Yayınları, Kasım 2020 

12- Fatma Akkuş Yiğit , İktidar Ve İzdivaç: Memlûk-Altın Orda-İlhanlı Üçgeninde Siyasi Evlilikler Karadeniz Araştırmaları Dergisi• Bahar 2016 • Sayı 49 • S.103-120 http://www.karamdergisi.com/Makaleler/898047362_08.Fatma%20AKKU%c5%9e%20Y%c4%b0%c4%9e%c4%b0T.pdf 

13- a.g.e:10 

Jiy Zafer Süren
Jiy Zafer Süren
1951’de Samsun’da doğdu. Üniversite’yi terk etmiş ve muhasebeci olarak çalışarak emekli olmuştur. Çeşitli dergilerde şiir ve araştırma yazıları yayınlandı. Kafkasya üzerine yayın yapan, As Yayın’ın kurucuları arasında yer aldı. “Çipxe, Kafkas Aile Armaları” (derleme) ve “Tama Bahar Gelmeyecek” (şiir) isimli iki kitabı vardır. Nisan 2008 itibariyle Jıneps gazetesi yazarları arasında yer aldı, Ocak 2011 tarihinden bu yana yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Janxot bir aşkla nasıl yandı!

Janxot sarhoştu; aşk sarhoşu… Uzak akraba halası olan, Fatimat’ın oğlunun düğününe gittiğinden beri başı bulutlarda, yıldızlarda, kendisi, belki biraz ferahlarım diye, nerede olursa olsun soğuk...

Sessiz deniz

-Batı kafkasya kıyılarında can verenlere-   Ts’emez kıyısı, boylu boyunca, Açmış bağrını, bakıyordu, Duygulardan yoksun, O koyu mavi engin sulara, Atlantis çöktüğünden beri, Hemen yanı başında derin kuytulara. Kim bilebilir, belki sarsılmıştır, Ya...

Eğitmen kurslarına bir örnek: Kamlık 3. Bölüm

B. 1940 Köy Eğitmenleri Yetiştirme Kursu 1- Kamlık hayatı: Samsun, Tokat, Amasya illeri Köy Eğitmenleri Yetiştirme Kursu; Samsun İlk öğretim Müfettişi Halil Seven’in eğitim şefi...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img