Güney Osetya Cumhuriyeti’nde başkanlık seçimleri 10 Nisan tarihinde yapıldı. Seçime girmeye hak kazanan beş adaydan hiçbiri ilk turda kazanmak için gerekli olan yarıdan bir fazla oyu alamadığı için seçimler ikinci tura kaldı. İkinci tur, şimdilik 8 Mayıs’ta yapılacak. Sadece Gürcistan değil Batılı ülkeler de bu seçimleri yasal kabul etmediklerini açıkladılar. Uluslararası seçim gözetmenleri ise seçimlerde ciddi bir ihlal olmadığını gözlemlediler.
Başkanlık için 17 aday başvurmuştu. 3.500 seçmenin imzası (2017 seçimlerine kadar 1000 imza gerekiyordu) ile başvuru yapılması gerektiğini düşününce toplamda 39.282 seçmeni olan bu küçük ülke için oldukça fazla bir sayı. Ancak 3.500 imza gerekli şartlardan sadece biriydi ve birçok aday adayın adaylıkları son 10 yıl ülkede ikamet etmek; ülkenin resmi dilleri olan Rusça ve Osetçeye hâkim olmak; gerekli bilgileri tam ve eksiksiz sunmak gibi şartları yerine getirmedikleri gerekçesi ile Merkezi Seçim Kurulu (MSK) tarafından onaylanmadı: sadece beş aday seçimlere katılabildi. Bazı gözlemciler bunu RF etkisiyle sadece Partilerin adaylarının onaylanması ve sorun çıkarabilecek adayların baştan elenmesi olarak yorumladı. Onaylanmayan 6 aday MSK’nın bu kararını Yüksek Mahkeme’ye taşıdılar; ancak Başkan’ın etkisi altında olduğu söylenen mahkeme bu itirazları reddetti. Onaylanmayan adaylardan ikisi Başkan Anatoly Bibilov’u en çok zorlayacağı düşünülen, seçimlerden önce aday olma hazırlıkları dolayısıyla Başkan’ın “görevini ihmal ettiği” gerekçesi ile görevinden aldığı Savunma Bakanı İbragim Gasseev ve Parlamenter David Sanakoev idi. MSK Başkanı Emilia Gagieva bu en popüler iki muhalif adayın belgelerinde sahtecilik yapıldığını (bütün bir sayfadaki imzaların tek bir elden ve kalemden çıkması, eşinin üzerindeki “0 bakiyeli” banka hesabının gizlenmesi gibi) açıkladı. Adaylar ise teslim ettikleri belgelerin değiştirildiğini iddia ettiler. İlk tura katılan muhalefet adaylarının sayısının azaltılması Başkan adına doğru bir tercih değildi, eğer söylendiği gibi bu onun tercihi ise, birçok muhalif aday olsa ve protesto seçmenlerinin oyu dağılsaydı ve bu adaylar birbirlerini yıpratsaydı ikinci tura Başkan Bibilov daha avantajlı girerdi elbet. Bu durum bu tercihin Moskova’da yapıldığını iddia edenlerin savını güçlendiriyor; nihayetinde “Parlamento gruplarının liderlerinin cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması bir Rus geleneğidir” (Ülkenin güvenliğini ve bütçesinin neredeyse tamamını sağlayan RF’nin önceliği GOC’de siyasi istikrarın RF çizgisindeki biri tarafından sağlanması, bunu kimin sağladığı ikinci derecede önemli). Bu arada eski Başkan Eduard Kokoity de ikamet şartını yerine getirmediği için elendi. Bu gelişmeler üzerine MSK’da muhalefetteki “Adalet İçin” Partisi’nden Timur Kokoity, oluşumundan çekildiğini duyurmuştu.
GOC’nin şu anki başkanı Anatoly Bibilov 10 Nisan’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 9.706 oy aldı (%34.95), Nıxaş (Şura) Partisi’nin lideri Alan Gagloev ise 10.707 oy aldı (%38.55); bu iki aday ikinci tura kaldı. MSK nihai protokolünün verilerine göre “Oylamaya katılan seçmen sayısı 29.057 kişi oldu, bu da oylama sonunda listelerde yer alan toplam seçmen sayısının %73.97’sine tekabül ediyor. Gasseev ve Kokoev’in desteklediği Parlamento Başkan Yardımcısı ve Halk Partisi Genel Başkanı anestelog Alexander Pliev %12.37; “Adalet İçin” Partisi’nin lideri Garry Muldarov %9.33; eski parlamenter Dmitry Tasoev ise %2.96 oranında kaldılar. 510 kişi ise geçersiz oy kullandı. Seçimlerden sonra kaybeden her üç aday da ikinci turda muhalif aday Gagloev’i desteklediğini açıkladı. Bu durumda, “olağanüstü bir durum olmadıkça”, ikinci turda Gagloev’in kazanması kesin gibi görülüyor. Kaldı ki Başkan’ın “İlk turda kendi lehine çalışan idari olanakların önemli bir kısmı, ikinci oylama gününe kadar ortadan kalkacaktır.”
MSK, seçim listelerinde yer alan seçmenlerin %30’dan fazlasının oylamaya katılması şartıyla en fazla oyu alan adayın kazanacağı ikinci turun tarihini tartışmalı bir biçimde 28 Nisan olarak açıkladı. Bu tarih kanunda olması gerektiği gibi pazar günü değildi ama kanunen 15 gün içinde olabilecek tek tarih 24 Nisan Paskalya’ya denk geliyordu. Benzer şekilde resmi tatil olan 1 Mayıs bile olmuyordu. MSK, Başkan’a 28 Nisan’ı resmi tatil ilan etme çağrısında da bulundu. Güney Osetya Yüksek Mahkemesi, 28 Nisan’da yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun tarihini iptal etti. “Güney Osetya dışında, Rusya’da ve Abhazya’da seçmenlerin önemli bir kısmı 28 Nisan işgünü olduğu için haklarından mahrum kalacak” iddiası ile seçimlerden hemen önce GOC vatandaşı olan (yasaya göre sadece cumhurbaşkanı vatandaşlık veriyor) K. Osetya’da ikamet eden Azamat Tanduev, Georgy Gagkuev ve Radislav Utarov’un yaptığı başvuru üzerine alındı bu iptal kararı. Daha önce Bibilov’un MSK’da belirlenen tarihe itiraz etmeyi planladığını açıklamıştı. Kuzey Osetya’daki iki, Moskova ve Sohum’daki seçim merkezlerinde de yaklaşık %5’i kadar oy kullanıldı ve buralardaki ihlaller, önceki seçimlerdeki gibi, skandalların ana konusu haline gelebilir.
MSK daha sonra ikinci turun 8 Mayıs’ta yapılacağını açıkladı. İkinci tur tarihinin yasal sınırların ötesine ertelenmesinin yapay bir durum olduğuna inananlar var: Başkan ve kontrolü altındaki MSK’nın ikinci turu kasten geciktirdiğini iddia edenler ikinci turu RF’ye katılma referandumuyla birleştirerek bu sayede fazladan destek kazanmak ya da bu arada rakip Alan Gagloev’e karşı bir tür bilgi saldırısı düzenleyip seçmeni etkilemek için (hatta bazıları olası bir cezai kovuşturmadan bile bahsediyor) zaman kazanmaya çalışıldığını düşünüyorlar. Bu argümanlara, Vyacheslav Gobozov gibi, karşı çıkanlar ise argümanların doğru olmadığını çünkü “bunun karşı tepki yaratacağını ve RF’nin GOC’de gerilimi artıracak entrikalara müsaade etmeyeceğini” söylüyorlar. Aslında en başta 10 Nisan tarihinin seçilmesi, olası bir ikinci turun tarihinin yaratacağı sorunları garanti altına almıştı; bunun kasten mi yetersizlikten mi yapıldığı muamma olan…
İkinci tura yönelik tartışmalar sert bir seçim geçeceğini gösteriyor. Söylentilere göre, ocak ayında Cumhurbaşkanı Anatoly Bibilov’u, yayımladığı yeni “GOC devlet sınırları” yasa taslağı ve haritasında 200 kilometrekare toprağın Gürcistan’a bırakılması nedeniyle (Muhalifler 1922’deki otonom bölgenin sınırlarının geçerli olduğunu iddia ederken, RF tarafı 1990’daki ayrılma yasalarına dayandığı için, GSSC içinde etnik azınlık olan Osetlerin çoğunlukta olduğu G. Osetya Otonom Bölgesi’nde -tıpkı otonom cumhuriyetler Acarya ve Abhazya gibi- ayrı bir ayrılma referandumu yapılması gerektiğini iddia ettikleri ve “işgalci olmak bir yana, aslında yapılmasına izin verilmeyen bu referandumların gereklerini yerine getirdikleri”ni savunuyor. Gürcistan, sınır belirleme çalışmalarına “işgal toprakları üzerinde konuşamam” deyip katılmadığı için RF bu sınırları çok da keskin olmayan USSR haritalarına dayanarak kendisi belirlemek durumunda kalıyor. Gori’den çekilinmiş olması da -bölgeden geçen yol ve boru hattı nedeni ile TC ile ilişkilerini bozmak istememesinin yanı sıra bu yasallık kaygılarının da payı olsa gerek) GOC Anayasası’nın 3. ve 4. maddelerine (“Güney Osetya Cumhuriyeti toprakları dokunulmaz ve devredilemez. Egemenliğin ve toprak bütünlüğünün korunması devletin en önemli işlevlerinden biridir. Güney Osetya Cumhuriyeti’nin toprakları, statüsü ve sınırları, halkının rızası olmadan değiştirilemez”) karşı çıktığı için görevden alma ve protestolara katılmak için insanları sokaklara çıkarmaya yönelik tekrarlanan girişimlerin arkasında Gagloev vardı. Gerçi seçime alınmayan adayların Yüksek Mahkeme kapısında itirazlarını destekleme davetine icabet etmeyen ve “teknokrat” / “devlet adamı sorumluluğuna sahip” aday olarak nitelendirilmek isteyen de oydu.
Bibilov da Gagloev hakkında kardeşi Alexander ile beraber aday olduğu 2017 seçimlerini sabote etmeye yönelik terör eylemindeki (İddiaya göre, Gürcistan Devlet Güvenlik Bakanlığı ile bağlantılı bir organizasyonla, Alan Otel’e ev yapımı bir bomba yerleştirip yüksek rütbeli bir Rus heyetinin Cumhuriyet’i ziyareti sırasında patlatmayı planlamışlardı. Bu iddiaları ortaya atan Amiran Doğuzov daha sonra -tehdit altındayım diyerek- iddialarını geri çekmişti) ileri sürülen rolünü ilk TV tartışmalarında dile getirdi. Başkan’ın muhaliflerine göre bu şekilde seçimlerden önce Gagloev’i suçlayıp tutuklatarak oyunun dışına itmeye çalışıyor. Tam da bu nedenlerle gereken zamanı elde etmek için seçim tarihlerinin belirlenmesinde karışıklık yaratıp seçim tarihini öteletti ve seçimi kaybetmesi durumunda bunu gerekçe olarak kullanacak ve Yüksek Mahkeme’ye dava açarak seçim sonuçlarının yasadışı olarak tanınmasını talep edecek. İkinci tur için ilk televizyon tartışmasında, izleyiciler sadece Anatoly Bibilov’un artan gerginliğini değil, aynı zamanda rakibini itibarsızlaştırmaya çalıştığını, onu bir suçlu, cinayetin suç ortağı olarak adlandırmadaki ısrarını da gördüler; bu, masumiyet karinesine ters düşse bile. Bibilov’un rakibi belli olduktan sonra yaptığı “Güney Osetya iki ideoloji arasında seçim yapmak zorunda kalacak: Rus rotası ve yasallığın sağlanması ya da Rus rotasının ve yasallığın kaybedilmesi. Bir başkan ve bir vatandaş olarak ilk yolun garantörü ve takipçisiyim, bu yoldan ben yaşadığım sürece sapılmasına izin vermeyeceğim. Bunu hem Rusya’da hem de dünyada herkes anlıyor. Bunu Güney Osetya’da da anladıklarına eminim. Seçim geleceği belirler. Gecikmeden ve ara vermeden Rusya’nın yanında olmalıyız. Sadece ileri ve sadece Rusya ile!” açıklamasıyla seçimleri bir “ulusun ve devletin bekası sorunu” olarak tanımladı bile. Bibilov’un Gagloev’i vatana ihanetle ve Gürcü yanlısı olmakla suçlaması Alan Gagloev’in Leningrad bölgesindeki Gürcü asıllılarla yaptığı görüşmede, başkan olursa bölgedeki sınır kapılarını açacağını söylemesine dayanıyor. Bu, mevcut Başkan’ın destekçileri tarafından “birkaç yüz oyu uğruna “Gürcistan’ın stratejisine” (devlet sınırı kavramını bulanıklaştırmayı, sınır bölgesinde mali ve ekonomik bir altyapı oluşturmayı ve vatandaşlarımızı çeşitli ekonomik projelere dahil etmeyi) destek olarak yorumlandı (2019’da yaklaşık 500 kişi Kızılhaç’ın Aile Birleştirme Programı’ndan yararlanarak Gürcistan’a göç etti, G. Osetyalı gazeteci Anna Chochieva’ya göre kalanlar da aynı yolu izlemeye zorlandılar bu süreçte). Alan Gagloev ise 14 Nisan’da yaptığı açıklamada “Zor bir yolun başlangıcından önceki son aşamayı da geçmeliyiz: Osetya’nın halka dönüşü, hukukun cumhuriyete dönüşü. … On milyonlarca ruble değerindeki geniş çaplı seçim kampanyasına rağmen, baskıya rağmen, kara propagandaya, Rusya’ya katılma konusu da dahil olmak üzere insanlarımızın zihinlerinin spekülasyon ve manipülasyonuna rağmen Güney Osetya halkı, ilk tur oylamada mevcut hükümete karşı tutumunu gösterdi. … Güney Osetya hukukun üstünlüğüne dönecek. Güney Osetya halkına geri dönecek!” diyerek bu seçimin ulusun kaderini belirleyeceğini ifade etti. Yakın zamanda güvenlik güçlerinin gözetimindeyken hayatını kaybeden İnal Dzhabiev konusu da Gagloev taraftarlarınca gündemde tutulacak belli ki.
RF’ye katılım ve RF’nin Ukrayna’da yürüttüğü “askeri operasyonlara” destek ve bu bağlamda savaşa gönderilen G. Osetya’lı askerler seçim sürecindeki önemli konulardan biriydi. Tskhinval’de Ukrayna bağlamında Vladimir Putin’e destek mitingine [Kelekhsayev Vladimir (Halkın Birliği) ve Taimuraz Tadtaev (Komünist Parti) haricinde] muhalif adayların katılmamasından hareketle muhalif liderler “basit bireycilik, radikal milliyetçilik, kapsamlı Rus düşmanlığı ve ilkel liberalizm” savunuculuğuyla suçlanmışlardı. Öte yandan Osnova siyasi editörü Ruslan Totrov, seçim öncesi Güney Osetyalı sözleşmeli askerlerden oluşan bir taburun Ukrayna’ya gitmesi ve birçok can kaybı yaşanmasının Başkan Bibilov’un şansını olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. “Güney Osetya ordusu tasfiye edildiğinde ve askerler bir sözleşmeyle bir Rus askeri üssüne transfer edildiğinde, Anatoly Bibilov yüksek perdeden Güney Osetyalı askerlerin bu üsten hiçbir yere transfer edilmeyeceğini, her zaman Tskhinval’de konuşlandırılacağını ilan etmişti. Doğal olarak, bu söz tutulamadı. Bibilov, Oset askerlerinin Tskhinval’den toplu olarak gönderilmesini hiçbir şekilde tam da bu nedenle engellemiyor: Rus dünyasını kurtarmanın en yüksek görevi olduğuna inanıyor.” Güney Osetya telgraf kanalı “Bonværnon” da “Bugün, Güney Osetya’nın erkek nüfusunun yaklaşık %2.33’ü (bebekler ve yaşlılar dahil) Ukrayna’da. Bunlar genç, güçlü adamlar, milletin gen havuzu denilen şey. Bu yüzdeyi Rusya’nın erkek nüfusuna orantılarsak, şimdi Ukrayna’da 1.6 milyon Rus askeri olmalıydı” diyerek bu durumu protesto etti. Askerlerin uygun teçhizat hatta çelik yelekleri bile olmadan cepheye gönderilmesi ve gelen ölüm haberleri toplumda infial yarattı.
Seçimlerin sonucu ne olursa olsun ülkede bir tür “Başkanlık Monarşisi Rejimi” olması GOC’nin temel sorunu olarak devam edecek gibi. Vyacheslav Gobozov’a göre GOC’de başkanlık monarşisinden kurtulmanın tek yolu, cumhurbaşkanının gücünü sınırlamak. Başkan, bakanından temizlik işçilerine insanları işe almaktan; ihaleleri vermeye, sanatı denetlemeye her konuda tek karar alıcı olunca şimdiye kadarki tüm başkanların başarısız sayılması doğal olsa gerek ve bunu aşmanın tek yolu siyasi sistemi yeniden yapılandırıp parlamenter bir hükümet biçimine geçmek ile mümkündür. Blog yazarı Alan Parastaev’e göre de “Bu, yerleşik olmayan bir demokratik geleneğe ve gelişmemiş bir siyasi kültüre sahip küçük bir bölge için en uygun hükümet biçimidir: 1996’daki kriz ortamında bir çıkış yolu olarak seçilen başkanlık yönetiminin bizi bir krize sürüklediği sonucuna vardık. Ancak halkın hayatını daha iyi hale getirmek için çabalayan politikacıları görmedikleri için, herhangi bir reform girişimi, halkı kandırmak için başka bir girişim olarak algılanıyor” ve fasit bir daireye düşüyoruz.
Başkan’a bağlı iç politika bölümünün başkanı Murat Vaneev’e göre, GOC’de “Güç değişikliği, bağımsızlığımızın ilanının en başında atılmış olan iyi bir geleneğimizdir. Nüfusumuz, nadiren de olsa seçimden seçime, ancak yine de hükümeti etkiliyor ve bu yalnızca cumhuriyeti yönetecek seçmenin iradesine bağlı. Güney Osetya hâlâ Sovyet sonrası alanda bunu yapabilen birkaç bölgeden biridir: Oy haklarına riayet ve seçimle gelip seçimle gitmek. 10 Kasım 1996’da ilk cumhurbaşkanının seçilmesinden bu yana, cumhurbaşkanlığı yetkisi bir siyasi güçten diğerine dört kez geçti. Üstelik bu, koltuğun bir halef veya dekoratif bir muhalefete değil, gerçek siyasi muhaliflere devredilmesiydi. Sadece bir kez, 2011’de, seçim süreci kesintiye uğradı – ve daha sonra, genel olarak, Rus küratörlerin seçim sürecine müdahaleleri nedeniyle, onların baskısı altında”. Elbette bu güç değişimlerinin barışçıl olsa da sorunsuz olduğu iddia edilemez. Her seferinde, kolluk kuvvetlerinin toplumsal barışı yok etmeden engelleyemeyeceğine dair aşağıdan gelen muazzam baskı, başkanları kurallara uymaya zorladı ve iktidarın dönüşünü sağladı. GOC gibi tehdit altındaki bir sınır bölgesinde RF bu tür bir kaosa izin veremezdi. Parlamenter bir düzen, RF’nin baskılarına karşı da başkanlık rejimine göre daha fazla olanak sağlayacaktır.
Güney Osetya RF’ye katılmayı planlıyor, bu sefer olabilecek her türlü yaptırım altındaki Moskova’nın eli daha rahat önceki girişimlere göre. Başkan Bibilov, GOC’nin RF ile birleşme niyetini dile getirdi. Moskova girişimi tam olarak destekledi ve “Gürcistan’ın tepkisinden endişe etmemeyi” tavsiye etti. Mayıs veya haziranda referanduma gidilebilir. Bu konuyu da önümüzdeki ay ele alacağız.
Bibilov, Anatoli İlyiç: 6 Şubat 1970’te Tskhinval’de doğdu. Ryazan Hava Kuvvetleri Okulu’ndan mezun olduktan sonra Güney Osetya’da barışı koruma operasyonu için birleşik bir taburun oluşturulduğu 76. Pskov Hava İndirme Tümeni’ne atandı. 1992’de bu taburun bir parçası olarak halkına destek olmak için anavatanına döndü. Daha sonra bir özel kuvvetler şirketine komuta ettiği Güney Osetya Silahlı Kuvvetleri’nde görev yaptı. 1998’den 2008’e kadar Güney Osetya’daki Kuzey Osetya barış gücü taburunda şirket komutanı ve ardından tabur komutan yardımcısı olarak görev yaptı. Ağustos 2008’de Gürcistan ile silahlı çatışma sırasında Tskhinval ilçelerinden birinin savunmasını ve ardından şehrin Gürcü işgalcilerinden temizlenmesini organize edenlerden biridir. Ekim 2008’de Güney Osetya Sivil Savunma, Acil Durumlar ve Afet Yardım Bakanlığı Başkanlığı’na atandı. Korgeneral rütbesine sahiptir. 2008 yılında, kahramanlığı ve düşmanlıkların sonuçlarına karşı mücadeleye önemli katkısı nedeniyle, Güney Osetya Cumhuriyeti’nin en yüksek devlet ödülü olan “Watsamonga” Nişanı’na layık görüldü. 23 Haziran 2014’te Güney Osetya Cumhuriyeti Parlamento Başkanı seçildi. 9 Nisan 2017’de GOC Cumhurbaşkanı seçildi. Evli, dört çocuğu var.
Gagloev, Alan Eduardoviç: 6 Şubat 1981’de Tskhinval’de doğdu. 1997’de onur derecesiyle mezun olduğu Tskhinval özel okulu “Elite”ye geçti. 2002’de A. Tibilov G. Osetya Devlet Üniversitesi İktisat Fakültesi Finans ve Kredi Bölümü ve Hukuk Fakültesi Yazışma Bölümü’nden mezun oldu. 2001’de GOC Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek ve tekel karşıtı politikadan sorumlu departmanın başuzmanı olarak işe alındı. 2004’e kadar burada çalıştı. 2002’de GOC Devlet Güvenlik Komitesi’nin hizmetine girdi. 2017’de yarbay rütbesiyle emekli oldu. 2003’te RF’de Cumhurbaşkanlığı Eğitim Programı kapsamında Vladikavkaz şehrinde ileri eğitim kurslarını tamamladı. 2004 ve 2008’de GOC’deki çatışmalara katıldı. 2017’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katıldı. Rus ödülleri de dahil olmak üzere devlet ve departman ödüllerine layık görüldü. Evli, iki çocuğu var.