Suda boğulmalarda acil müdahale

0
629

Yaza, güneşe, doğaya, hepinize merhaba. 

Hepimize kocaman bir aferin, öyle ya da böyle yüzyılın olayına şahitlik ettik. Minicik bir virüs hepimizi evlere kapadı, nefes almamıza dahi müdahale etti. Bu dönemde özveriyle çalışan tüm sağlık çalışanlarının hak ettiği değeri manevi ve maddi anlamda alması dileğiyle yazımıza başlamak istiyorum. 

Yaz tatilini sevenlerdenseniz bu yazımıza bir göz atın derim. Zira tatilin keyfini biraz kaçırabilecek birkaç önemli noktadan bahsetmek istiyorum. 

Suda boğulma vakalarıyla ilgili bilmemiz gerekenlerden…  

Nefes alamama nedeniyle vücuda yeterli oksijen girmemesi ve buna bağlı olarak doku-organlarda hasar oluşması, boğulmanın en genel tanımıdır. Bayılma veya bilinç kaybında dilin geriye kaçması, nefes borusuna su-yabancı cisim kaçması, gazla zehirlenme gibi birçok faktör nefes almaya engel teşkil ederek boğulmaya neden olabilir. Genel olarak boğulma belirtileri şunlardır: nefes almada güçlük, gürültülü- hızlı-derin solunum, yavaş ve düzensiz nabız, ağızda köpüklenme, yüz, tırnaklar ve dudaklarda morarma, genel sıkıntı hali, bilinç kaybı-bayılma. Boğulmalarda acil müdahalede temel mantık, mümkün olan en kısa sürede kişinin nefes almasını sağlamaktır. Bunun için boğulma nedeni ortadan kaldırılır, ağızdan ağıza yapay solunum yapılır, 112 aranarak tıbbi yardım istenir, bu esnada bilinç, solunum, dolaşım, kan basıncı, vücut ısısı gibi kişinin yaşamsal fonksiyonları mümkün olduğunca kontrol edilir. 

Suda boğulma vakalarında ise boğulmanın ana nedeni, az miktarda suyun solunum yolları-akciğerlere geçişiyle nefes borusunun ani kasılması ve hava geçişinin engellenmesidir. Nefes borusu ani kasıldığından akciğerlere az miktarda su geçer, yutulan suyun çoğu mideye dolar. Normal şartlarda yeterli solunum yapan kişi denizde suya batmaz, ancak solunum yetersizliği ve kişinin yuttuğu suya bağlı olarak kişi batmaya başlar. Özellikle bilinç kaybı, kalp krizi, epilepsi nöbeti, astım krizi, alkol veya uyarıcı/uyuşturucu madde kullanımı, kramp girmesi gibi durumlarda kişi solunumunu kontrol edemeyeceği veya hareket edemeyeceği için boğulma riski artar. Epilepsi, kalp ve astım gibi kronik hastalığı olanların yüzerken fazla efor harcamadan ve açılmadan yüzmesi önerilir. Bunların yanı sıra akıntılı, girdaplı, rüzgârlı ve dalgalı denizde, kanal-göl-baraj gibi gibi kişiyi zorlayacak ve yoracak tehlikeli ortamlarda yüzmemek gerekir. Çocukların ve yüzme bilmeyenlerin açılmaması, boyunu geçen derinliğe gitmemesi, iyi yüzen kişilerin kontrolünde ve kolluk, can simidi gibi koruyucu teçhizatla yüzmesi son derece önemlidir. Tokken ve çok soğuk suda yüzmemek, tekne veya iskeleden şov yapar gibi atlamadan dikkatli biçimde denize inmek de önerilenler arasında. Çünkü özellikle derinliği bilinmeyen yerlerde bu artistik atlama sonucu gelişen travmalarda kişilerde kalıcı kafa hasarı ve felç riski mevcut. Simit ve deniz yatağına güvenerek derinlere gitmemek de önemli çünkü bunlar suda patlayabilir veya akıntıya kapılıp sizi de sürükleyebilir. Tekne veya kayıkla açıldığınızda yüzme bilseniz bile can yeleği giymeniz önerilir zira suyun derinliği veya akıntının varlığını bilemezsiniz. Denizde boğulmaya karşı en önemli önlemlerden biri de şaka ve tehlikeli hareket yapmamaktır. Unutmayın, “suyla şaka olmaz”. Bunlar güvenli yüzme için alınması gereken, çoğumuzun bildiği genel önlemler. 

Yüzme esnasında akıntıya denk gelirseniz veya kendinizi iyi hissetmezseniz sakin kalmanız son derece önemlidir. Paniğe kapılmanız sağlıklı solunum yapmanıza engel olup su yutmanıza ve batmanıza yol açar. Unutmayın, sadece suyun üzerinde kalmayı başarsanız dahi yardıma gelip sizi kurtarırlar.  

Sudaki kişinin gözden kaybolması, suyun içinde batıp çıkması, suda çırpınması halinde kişinin boğulma tehlikesi düşünülmeli ve hemen aksiyon alınmalıdır.  

Boğulmada ilkyardım son derece önemlidir. Kişinin hayatta kalmasını sağlayabileceğiniz gibi yanlış veya geç müdahale ederseniz kişide kalıcı hasar veya ölüm gelişebilir. Maalesef boğulma vakalarında hayatta kalanların üçte birinde, organların oksijensiz kalması nedeniyle işlev veya doku bozukluğu devam etmektedir. Tıbbi destek gelene kadar yapılması gerekenlerse şunlardır:  

*Öncelikle çevredeki kişilerin 112’yi arayıp acil yardım istemesi için yüksek sesle bağrılmalıdır.  

*Boğulmakta olan kişiye hızlıca tutunabileceği destek can simidi veya yelek atılmalıdır. Bunlar yoksa kişiyi çekmenize ve kişinin suyun üzerinde kalmasına yardımcı olacak kürek, tahta parçası, ağaç dalı, havlu, ip veya uzun bir cisim uzatılarak (varsa sandal veya botla, yoksa yüzerek) kişinin yanına ulaşmaya çalışılır. Bu sırada kişinin sırtüstü pozisyon alması sağlanarak ağız veya burundan su yutması önlenmiş olur.  

*Suya atlamaya bağlı genel vücut travması veya omurga kırığı olasılığına karşı başı çok geriye itmemeye özen gösterilmelidir. 

*Profesyonel cankurtaran veya çok iyi yüzücü değilseniz boğulan kişiyi yüzerek çıkarmak tehlikeli olabilir. Taşımada güçlük yaşayacağı için kurtarıcı da boğulabilir. Bu nedenle tek başına müdahale etmemek, destek istemek önemlidir. 

*Suda boğulmalarda, ağızdan ağıza veya ağızdan buruna solunumun suda yaptırılması ve uygulamaya su içindeyken başlanması önerilir. Derin sularda müdahale zor olduğundan kişinin hızla sığ suya doğru çekilmesi gerekir (Cankurtaran eğitimi almış kişiler suda ilkyardım yapabilir, profesyonel değilseniz kişiyi karaya çıkarınca müdahale edin).  

*Kişi mümkün olduğunca hızlı ve dikkatli bir şekilde sudan çıkarıldıktan sonra solunum, nabız ve omurga hasarı kontrolü yapılıp sırtüstü yatırılır. 

*Solunumu engelleyecek takma diş, kravat, kemer vs. varsa çıkarılır. Ağzının içindeki yabancı cisimler temizlenir. Alnına bastırılarak başı kaldırılır. Bu esnada kişi refleks şeklinde soluk alıyorsa başı hemen yana çevrilip ağzında birikmiş olan su boşaltılır.  

*Kişi refleks soluk almadıysa (ağzına kulağınızı dayayıp) 10 sn süreyle nefes alıp almadığı kontrol edilir. Kişinin bilinci yoksa ve nefes almıyorsa temel yaşam desteği ve suni solunum yapmak gerekir. Bunu da sağlık personeli veya ilkyardım eğitimi almış kişiler yapabilir (Bu kısım ilkyardım profesyonelleri içindir. Ağızdan ağıza yapay solunum için kişinin burnunu parmağınızla kapatarak ağzını sonuna kadar açın, hastanın ağzını kendi ağzınızla kapatıp göğsü kalkıncaya kadar kuvvetlice üfleyin. Havanın çıkmasını beklerken hastanın başını yana çevirip ağzındaki suyu boşaltın. 5 kez arka arkaya kurtarıcı soluk yaptıktan sonra 30 kez kalp masajı yapın. Daha sonra 2 kurtarıcı soluk, 30 göğüs kompresyonu ile dönüşümlü olarak temel yaşam desteği uygulamak gerekir). 

*Hasta kendi kendine nefes almaya başlayana dek suni teneffüse devam edin. Bazen 1 saat hatta daha fazla suni teneffüs gerekebilir. 

*Kişi soluk alıp veriyor veya öksürüyorsa bir bacağını kıvırıp, gövdesinden çevirip yan yatırarak daha rahat nefes alması sağlanabilir. 

*Kişinin üstündeki ıslak giysiler çıkarılıp kuru örtüyle sarılarak ısınması sağlanır.  

*112 acil tıbbi destek gelene kadar kişinin yaşam bulguları izlenmeye devam edilir. 

*Özellikle soğuk havalarda 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp mesajına başlanmalıdır.  

Uygulamalı bilgiler için aşağıya faydalı bulduğum linkleri bırakıyorum. Dilerim tatil boyunca bu bilgileri kullanmanız gerekmez. Keyifli ve sağlıklı tatiller… 

  

https://www.youtube.com/watch?v=ZeRbaVohlpg 

https://www.youtube.com/watch?v=AjU7aNozFm0 

Önceki İçerikKAFFED – DÜNYAGÖZ anlaşması yenilendi
Sonraki İçerikGezi tutukluları düşünce mahkûmudur’
Dr. Hajbeviko Fatma Yılmaz
20 Ocak 1977’de Kayseri Pınarbaşı’nda doğdum. İlkokulu Kayseri Ahmet Paşa İlkokulu’nda, orta-lise eğitimimi Kayseri Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi’nde aldım. Tıp eğitimimi 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Uzmanlık eğitimimi, İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı’nda 2014’te tamamladım. 2019 yılında Türk Nöroloji Derneği Nöroradyoloji Diploması’nı aldım. Türk Tabipler Birliği, Türk Nöroradyoloji Derneği ve KAHEV üyesiyim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz