Yıldız Okyay

0
337

Yıl, sanırım 2012 veya 2013 idi. O yıllarda da, şimdi yeniden başladığımız gibi kütüphanenin düzenlemesi için uğraşıyordum ve Kafkasya Forumu gençleri de bana yardıma, vakfa geliyorlardı. Bir gün iki genç arkadaş “Abla, Yıldız Okyay’ı tanıyor musun?” diye sordu. Fazlaca düşünmeden “Hayır, neden sordunuz?” dedim. Bunun üzerine anlattılar. “Abla, Aşiyan Kabristanı’nda bazı mezar taşlarını incelerken bir taşa rastladık. Çok hüzünlü ve sitemkâr bir yazı vardı üzerinde, dikkatimizi çekti” dediler. “A, kimin kabri acaba?” deyince “Yıldız Okyay’ın” dediler. Ve hatırladım. Yıldız Hanım’ı görmüş isem de sadece isim olarak biliyordum ama o elim olay çok konuşulmuştu. 

Yeni Kafkasya dergisinde şöyle bir ilan var: 

Lıfıj (Tlifij) Yıldız Okyay Eskişehirli, (hatırladığım kadarıyla) İngilizce öğretmenliği yapan genç bir hanımdı o tarihlerde ve Kafkas halkları, Kafkas mitolojisi, Kafkas dilleri üzerine ciddi çalışmaları olan iyi bir “dernekçi” idi. 

O yıl (1965) benim bildiğim kadarı ile Lıfıj Yıldız Okyay, adını bilmediğim bir arkeoloji veya dilbilimi profesörü, Suriye’den katılan Tsey Cevad İdriss ve İstanbul’da henüz hukuk talebesi olan Altheskir Duran Dinçer, Yıldız Hanım’ın kullandığı bir araba ile Eskişehir’e gittiler. Aslında ben olayın gidiş yolunda olduğunu biliyordum ama daha fazla bilgi sahibi olmak için araştırırken konuya Kadir Natho’nun “Çerkesya’dan Amerika’ya” kitabında rastladım. Kitapta kazanın İstanbul’a dönerken olduğu yazıyordu ki sanırım doğrusu bu idi. 

Bu kazada Tlifij Yıldız Okyay ve konuk profesör kaza yerinde ölmüş, Duran Dinçer ağır yaralı hastaneye kaldırılmış ve Cevad İdriss de Suriye’ye dönmüştü. 

Herkesi şaşırtan, üzen olayın çok konuşulmasına ise kaza jandarma bölgesinde olmasına rağmen herhangi bir soruşturmanın yapılmaması neden olmuştu.  

Camia gencecik yaşında bir değerini daha kaybetmişti ve ardında pek çok soru işareti bırakmıştı.  

Aradan yaklaşık 47-48 sene geçmiş, unutmuştum olanları, konuşulanları. Duran Dinçer Ağabey her İstanbul’a gelişinde vakfa da uğrar, biraz sohbet ederdik. Bütün bu zaman zarfında Duran Ağabey’e hep sormak istediğim soruları sormakta çok ama çok geç kalmıştım yine.  

Yeni Kafkas dergisinde bir ölüm ilanı daha: 

“Kıymetli hemşehrilerimizden merhum Yıldız Okyay Tlifij’in babası, İlköğretim müfettişliğinden emekli Müslihittin Okyay Tlifij kalp enfarktüsünden 23 Mayıs 1966’da vefat etmiş, cenazesi Şişli Camii’nden kaldırılarak Rumelihisarı’ndaki aile kabristanında kızının yanına defnedilmiştir. Tlifij ailesinin kederini paylaşır, başsağlığı dileriz. Allah rahmet eylesin. 

Yıldız Okyay’ın Yeni Kafkasya dergisinde yayımlanan çalışmalarından bazıları: 

Yıl 2, Sayı 11, Sayfa 20. Eylül-Ekim1958 

Kafkas ve Ön Asya Medeniyetleri Arasındaki Arkeolojik Rabıta.  

Yıl 3, Sayı 16, Sayfa 8. Temmuz-Ağustos 1959 

Kafkas Mitolojisi ile Yunan Mitolojisi Arasındaki Bazı Müşterek Noktalar 2  

Yıl 3, Sayı 17, Sayfa 7. Eylül-Ekim 1959 

Argonot Seferlerinin Mitolojik ve Hakiki Sebepleri 

Yıl 5, Sayı 26, Sayfa 15. Mart-Nisan 1961 

Çeçenler Hakkında, çeviri. 

Yıl 5, Sayı 29, Sayfa 18. Eylül-Ekim 1961 

Batı Kafkas Dil ve Edebiyatına Toplu Bir Bakış  

Yıl 5, Sayı 30, Sayfa 15. Kasım-Aralık 1961 

Bask ve Kafkas Dilleri Arasındaki Bazı Benzerlikler 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz