‘Sadaka değil eşit yurttaşlık istiyoruz’
7 Alevi derneğinin düzenlediği ‘Cumhuriyet’in II. Yüzyılında Alevilerin Bugünü ve Geleceği Çalıştayı’ tamamlandı.
Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde 17-18 Eylül’de gerçekleşen çalıştayın sonuç bildirgesini Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan okudu.
Sonuç bildirgesi
Değerli basın emekçileri, değerli kamuoyu, değerli Analar-Dedeler-Babalar, Alevi kurumlarının emektarları;
Başta merkezi federasyonlarımız olmak üzere aşağıda imzası bulunan Alevi kurumları olarak bizler, 17-18 Eylül 2022 tarihinde Serçeşme’de Hünkar’ın huzurunda, önümüzdeki dönemde birlikte davranış taahhüdünde bulunmak yanı sıra nasıl bir yol hattı izleyeceğimize dair irdelemelerde bulunduk. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Alevi kurumlarının asli muhataplığını yok sayarak, önce Hüseyin Gazi Cemevi’ni ardından da Hacıbektaş Veli Dergahı’nı ziyareti ve nihayet İstanbul konuşmasında kendi anlayışı dışındaki Alevileri “sapkınlıkla” ve “insan bile olmamakla” itham ederek hukuk öznesi olmaktan çıkarması, özetle düşmanlaştırması, Alevi toplumunun süregelen kaygılarını daha da arttırmıştır. Esasen bu düşmanlaştırıcı dile eşlik etmek üzere bir süredir; İçişleri ve Kültür bakanlıkları eliyle yürütülen devletin güvenlikçi ve dilencileştirici Alevi politikalarını değerlendiren kurumlarımız şu yaklaşımlarda birliktelik ve kararlılıklarını kamuoyuna ilan etmeye karar vermişlerdir:
- Öncelikle Alevi sorununun çözümüne yönelik her adımı olumlu karşılayacağımızı, bu konuda üzerimize düşecek her türlü sorumluluğu göstereceğimizi ilan ederiz. Ancak şu ana kadar karşılaştığımız davranış ve değerlendirmeler, atılan adımların çözüme yönelik olmaktan tamamen uzak olduğunu göstermektedir… Cumhuriyet tarihi boyunca inançsal kimlik hakları reddedilmiş olan Aleviler, bugün çok daha ağır bir İslamcı asimilasyon baskısı altına alınmış bulunmaktadır.
- Dilencileştirme ve sadaka politikaları Alevilerin tarih boyunca maruz bırakıldıkları eşitsizlik politikalarını telafi edemeyeceği gibi hiçbir sorunu da çözemez. Çözümün öncelikli yolu, başta Aleviler olmak üzere, inançsal, ulusal etnik, cinsel ve dilsel kimlikleri üzerinden düşmanlaştırılmış kesimlerin uğratıldıkları eşitsizlik, inkâr ve asimilasyon gibi mağduriyetlerin derhal sona erdirilmesidir.
… Eşit yurttaşlık talebimizin gerekleri, bu çalıştayımızda bir kez daha teyit edilmiştir. Bu kapsamda öncelikli taleplerimiz:
- a) Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilerek, bu statünün gerektirdiği tüm hakların tanınması ve el konulmuş dergahlarımızın bize iade edilmesi,
b Toplumun tüm kesimlerine bir deli gömleği gibi giydirilen, zorunlu din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması, toplumun tümüyle çağın gerisine savrulmasına neden olan eğitimin dinselleştirilmesinden vazgeçilmesi,
- c) Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, toplumun tümünü domine etmeye yönelik girişimlerden bir an önce elini çekerek, temel siyasal sorunlarımız konusunda bir referans mercii olmaktan uzaklaştırılması ve nihayet tasfiyesin dönük adımların atılmaya.başlanması,
- d) Gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması, başta Aleviler olmak üzere ötekileştirilen tüm kesimler aleyhine sürdürülen negatif ayrımcılığa derhal.son.verilmesi,
- e) Madımak’ın utanç müzesi yapılması ve rejimin tüm insanlığa karşı suçlarıyla yüzleşilmesi.
- Açıkça ilan ederiz ki öncelikle bu sorunların çözümü için adım atılmak isteniyorsa, bunun doğrudan muhatabı, Alevilerin on yıllara yayılan mücadeleleriyle oluşturdukları kurumlarıdır…
- Buradan tüm ülke kamuoyuna ilan ederiz ki, iktidar Alevilerin sorunlarını, şimdiye kadar olduğu gibi görmezden gelmeye devam edemez. Kürt sorununda olduğu gibi Alevi sorununu da çözmek yerine çürütme inadı, sadece söz konusu bu kesimlere değil, Türkiye halkının bütününe de büyük bedeller ödetmektedir. Gerçeklik buyken Alevi kurumları, sadece kendilerine yaşatılan mağduriyetin çözümü için değil, bir bütün olarak Türkiye’nin sorunlarının çözümü için uğraş verdiğinin bilinciyle davranmaktadır… Bizler, Türkiye’nin her kimlikten halkına, vicdanını kaybetmemiş herkese gerçek bir demokrasi, gerçek bir laiklik ve sosyal hukuk devleti için birlikte mücadele etme çağrısı yapmaktayız.
- Hünkar’ın huzurunda dosta düşmana ilan etmek istediğimiz bir diğer husus da, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına ilişkin kendi bağımsız tutumumuzun ilanıdır… Her türden tek tipleştirmeye karşı ikinci yüzyıla ilişkin perspektifimiz, çok kimlikli çok kültürlü bir Türkiye’nin gerçekleştirilmesi, başta bizler olmak üzere kimsenin kimliğinden dolayı mağduriyete uğramaması, eşit yurttaşlık hakkının tüm herkes için sorgulanamaz bir hak haline getirilmesidir… Barış savunucusu, barışçıl bir topluluk olarak biz Aleviler, özellikle dış politikada kendini gösteren yayılmacı, savaşçı yaklaşımların, iç politikada eril şiddet diline dönüşerek kadınları ve farklı cinsel kimlikleri ezmesine her platformda karşı çıkacağımızı ilan ederiz.
Saygıyla duyururuz.
Alevi Bektaşi Federasyonu ve 36 Bileşeni
Alevi Dernekler Federasyonu ve 38 Şubesi
Alevi Vakıflar Federasyonu ve 10 Bileşeni
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, 14 Ülke Federasyonu ve 280 Cemevi
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve 53 Şubesi
Alevi Kültür Dernekleri ve 98 Şubesi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve 81 Şubesi