Pozitif psikoloji, psikolojik bozukluklara ve kişilerin zayıf yanlarına odaklanmak yerine olumlu özelliklerini ve güçlü yanlarını merkeze alan ve mutluluğu etkileyen olumlu özellikler ve amaçlı davranışları açığa çıkarmayı amaçlayan bir yaklaşımdır.
Martin Seligman tarafından 1990’lı yıllarda geliştirilen bu yaklaşım ile genel olarak mutluluğu etkileyen ve yaşamda kişilerin iyi oluşuna nelerin katkı sağladığını anlamaya çalışan bir yaklaşımdır. Ayrıca kişilerin bu bilgileri kendi hayatlarına nasıl adapte edebilecekleri de önemle tartışılmaktadır. Hepimiz, bireysel olarak hayatımızda nelerin mutluluğa katkı sağladığı hakkında sıkça düşünmüşüzdür. Gözlemlerimiz ve deneyimlerimize bağlı olarak bazen mutluluğun dış faktörlere bağlı olduğunu bazen yapısal ve değiştirilemez olduğunu bazen de kendi elimizde olan bir takım davranışlarımıza bağlı olduğunu düşünebiliriz. Yunan filozof Epikuros ve Aristoteles’ten bu yana tarih boyunca pek çok filozof ve araştırmacı mutluluğu tanımlamaya çalışmıştır. Psikoloji alanyazınında öznel iyi oluş (Diener, 2000) olarak da tanımlanan mutluluk genel olarak kişinin yaşamının öznel ve genel yönlerinden elde ettiği doyum yani yaşam doyumu, olumlu duygulanımın varlığı ve olumsuz duygulanımın azlığı şeklinde tanımlanmaktadır.
Sonja Lyubormirsky (2007), mutluluğa ilişkin bireysel farklılıkların yarısının genetik olarak belirlenmiş olan kişilik özelliklerinden meydana geldiğini ortaya koymuştur. Bu açıdan bakıldığında araştırmalar mutlu kişilerin ‘dışadönüklük’ kişilik özelliğine sahip olduklarını, çevreye daha iyi uyum sağladıklarını ve bu yol ile sosyal etkileşim kurabildiklerini, kaygı ve stresle başa çıkmada daha başarılı olduklarını ortaya koymuşlardır (Koydemir & Bulgan, 2017). Çevresel koşulların yani coğrafi konum, maddi koşullar, sosyal destek ya da sağlık gibi belli ortamların ya da şartların mutluluğa ilişkin bireysel farklılıkların %10’unu oluşturduğu öne sürülmektedir. Araştırmacılar, mutluluğu etkileyen kalan %40’lık kısmın ise insanların amaçlı bir şekilde ortaya koydukları davranışlardan kaynaklandığını öne sürmüşlerdir (Lyubormirsky, 2007). Bu amaçlı davranışlar ise sözünü ettiğimiz pozitif psikolojinin ele aldığı bazı kavramlarla açıklanmaktadır.
- Peterson ve M. Seligman (2004), “Karakterin Güçlü Yönleri ve Erdemleri” isimli bir makale ile iyi ve tatmin edici bir yaşamla ilgili erdemleri ve karakter özelliklerini sınıflandırmışlardır. Bu erdemler bilgi edinme ve kullanmayı içeren “bilgelik”, iç ve dış zorluklara rağmen hedefe ulaşmayı savunan “cesaret”, kişiler arası güçlü yönleri ve temasın önemini ortaya koyan “insanlık”, dürüstlüğü ve bir farklılıkları tanımayı içeren “adalet”, bizi kendimize ya da bir başkasına zarar verecek şekilde aşırılıklara karşı koruyan “ölçülülük”, bizim evrendeki varlığımızı anlamlandırmamızı sağlayan aşkınlık olarak tanımlanmıştır.