“Kurtuluş Kendini Anlatıyor” isimli 8 ciltlik sözlü tarih kitap dizisinin 9. cildi, sadece Kurtuluşçu kadınların anlatımlarını içeren “Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar”, Dipnot Yayınları etiketiyle raflarında yerini aldı. Kitap bu coğrafyada yeni sayılacak sözlü tarih çalışmalarının, yerel tarih çalışmalarıyla da pekiştirilerek resmi tarih yazımına alternatif olarak birey tanıklıklarının yazıya döküldüğü bir dönemde başarılı bir örnek olarak okuyucuya sunuluyor.
Çalışma 70’lerde ve 12 Eylül darbesi sonrası Kurtuluş örgütlenmesinde yer alan 20 kadının anlatımlarını içeriyor. Alevisiyle, Kürdüyle, Çerkesiyle, Türküyle farklı etnik gruplardan, farklı kültürlerden, farklı eğitimlerden gelip sosyalist bir örgütlenmede ortaklaşmış kadınlar. Kimi ailesinin politik tavrından, kimi dönemin siyasi gelişmelerinden, kimi okulundaki devrimci örgütlenmelerden etkilenerek sempatizanlık ve giderek kadro düzeyinde sosyalist mücadelede yerini almış kadınlar.
Serinin ilk 8 cildi salt örgütlenmede yer alan erkeklerin tanıklıklarını, anlatımlarını içeriyor. Bu durum kuşkusuz örgüt içinde bir biçimde yer alıp çalışmış kadınlar için eleştirilmesi gereken bir durum olmuş, kendilerinden görüş istendiğinde “Biz kadınlar eş durumundan devrimcilik yapmadık, kendi irademiz ve bilincimizle devrimci olduk, ama bu çalışmada yerimiz yok” deyip kolları sıvayarak kendi sözlü tarih çalışmalarını yapmışlar.
Genel olarak tüm sosyalist örgütlenmelerde, özellikle 12 Eylül darbesi öncesinde tüm örgütlerde hatırı sayılır ölçüde kadın olmasına karşın bu örgütlenmelerde de ne yazık ki patriarkal tavır egemen olmuştur. Mahallelerde, okullarda, fabrikalarda çalışan pek çok kadın devrimci varlığına rağmen onlar hep erkek “şeflerinin” talimatlarını yerine getiren “bacılar” olarak görülmüş ve bir anlamda örgüt içinde gelişmelerinin önü kapatılmıştır. Oysa bu kadınların çoğu darbe sonrası gerek firari yaşamlarında, gerek gözaltı süreçlerinde, işkencelerde, cezaevlerinde ne kadar güçlü bir iradeye ve direnme yeteneğine sahip olduklarını kanıtlamışlardır. Devam eden yaşamlarında da eş, anne, kardeş, yoldaş ama bağımsız bireyler olarak tek başına ayakta durmayı başaran bu kadınları çoğu hiç taviz vermeden hem kadın örgütlenmelerinde hem de siyasette mücadelelerine devam etmekteler.
“Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar” kitabındaki 20 kadın salt kadın olmaktan kaynaklı yaşadıkları zorlukları, sıkıntıları, ilişkileri samimiyetle, tüm çıplaklığıyla dile getirip “mücadeleye devam” diyorlar. Bir erkek arkadaşın deyimiyle “kadınlar yaşadıkları her şeyi saklamadan, gizlemeden anlatmış, erkekler dünyasına bir gol atmışlar”.
Dileriz ki bu çalışma, bu coğrafyada geleceğe, tanıklıklarıyla yazıya dökülmüş, belgelenmiş “Türkiye Sosyalist Örgütlenmeler Tarihi” bırakılmasına örnek olur.
“Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar” kitabı, Kurtuluş örgütünü seçmiş sosyalist kadınların yaklaşık 40 yıllık yaşamöyküsüdür. Farklı yapılanmalara örnek olması dileği ile mücadeleye, direnişe devam eden tüm kadınlara selam olsun.
Yazarlar
Belgin Koç, Emel Çavuşoğlu, Emel Yelkenci Saral, Emine Boztepe Ülker, Esra Koç, Gönül Evran, Gülseren Pusatlıoğlu, Hatice Kıvrak, Latife Demirci Kahya, Melike Çakırer, Meryem Güneş, Nebahat Akın, Nejla Okyay, Nilüfer Ataman, Saynur Çetiner, Sema Vural, Serpil Çelikkol, Tazegül Türkmen Kamiloğlu, Zehra Çınar, Zerrin Taşkın.