“Hangi İnsan Hakları? Film Festivali”, 10-14 Aralık tarihlerinde 12’inci kez seyirciyle buluştu. Dünyanın pek çok ülkesinden ve Türkiye’den insan hakları ihlalleri ile mücadelelerini konu alan filmlerin yer aldığı programın bu yılki ana teması “Kadın ve Özgürlük” oldu.
Festivalde Suriye’den Katalonya’ya, Filistin’den Hindistan’a, Kolombiya’dan Macaristan’a, Fransa’dan Pakistan’a farklı coğrafyalardan ve Türkiye’den insanlığa dair 25’i aşkın hikâye izleyiciyle buluştu.
Fransız Kültür Merkezi (Taksim) ve Aynalı Geçit Etkinlik Mekânı‘nda (Galatasaray) gerçekleşen festivalin ilk etkinliği, İran’da kadınların başlattığı isyandan hareketle İranlı ve Türkiyeli kadınların buluştuğu “devriMahsa: İran’da ve Her Yerde Özgürlük” başlıklı açık forum oldu. Forum öncesinde, İran’ın tanınmış kadın yönetmenlerinden Rakshan Bani-Etemad’ın “İran Nüfusunun Yarısıyız” (We Are Half of Iran’s Population, 2009) ile Mahnaz Mohammadi’nin “Yol Günlüğü” (Travelogue, 2006) adlı belgeseller gösterildi.
Kurdwin Ayub’un bu sene Berlinale’de En İyi İlk Film ödülü kazanan “Sonne” (2022) adlı filmi, son dönemin ses getiren iki uzun metrajlı belgeseli “Yolculuk” (La Traversée, 2022) ve “Josep” (2020), DAEŞ’le bağlantılı sarsıcı hikayeler anlatan iki film “Sabaya” (2021) ve “Düşmanın Çocukları” (Children of the Enemy, 2021), muhafazakâr bir toplumda lezbiyen bir çiftin bir çocuğu evlat edinmek için verdiği mücadeleyi konu alan “Bir Çocuk İki Anne” (Her Mothers, 2020) programın öne çıkan filmleri arasındaydı. Türkiye’den ise bitmek bilmez adalet arayışından ‘kentsel/rantsal dönüşüm’ projelerinin yıktığı yuvalara, mültecilik hallerinden engelli yaşamlara uzanan 9 filmlik bir seçki gösterildi.