Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Ben halkım için her şeyin en güzelini isterim

Güzel evlerde otursunlar mesela. 

Öyle seramikleri İtalya’dan, parkeleri Finlandiya’dan falan demek istemiyorum. Evin güzelliği onlarda değil. 

Beyaz kireçle de olsa boyanmış, camlarında sardunyalar, kapı ve pencereler mavi mesela. Minicik de olsa çeşit çeşit çiçeğin olduğu (hatırım için mutlaka hercai menekşe bulunmalı) bahçeleri olsun. Bahçe kapısı çalılardan olsa da biraz emek verilip düzgün yapılsın. 

Bir de kedileri olmalı evlerinde ya da köpekleri. Serçeler su içsin, ağacın altındaki bakır kâseden… 

Ben halkımın güzel sofralarda oturmasını da isterim. Bilmem kaç bin liralık porselen gerekmez, melamin olsun tabakları. Parça kumaştan yapılmış bir örtü gizlemeli belki de kırık dökük bir masayı. Çatal bıçak, sağ sol karışmış çok önemli değil. Ama baktığım zaman içim açılsın. 

Ben halkımın güzel giyinmesini de isterim. Bulunduğu yer neresiyse oraya uygun. Giydiğim ceket pantolona uyuyor mu diye düşünsün mesela. Başörtümün rengi ne olmalı ? Çorap giyip de, terlikleri geçirip ayağına sokağa çıkmasın. Hele hele parmak arası terliklerle dolaşmasın erkeklerimiz. Bir de babet çorap var ki, zinhar uzak dursunlar bana kalırsa. 

Güzel konuşmasını isterim halkımın bir de. Lugat paralasın demiyorum. ‘’Gidiyom‘’ der bazılarımız, ama güzel konuşurlar. Öyle konuşsun en azından. 

Ben halkım nerede bir güzellik görürse, uyuyorsa eğer kendisine, alsın isterim. 

Okusun isterim… 

Anlasın isterim… 

Düşünsün isterim… 

Gezsin isterim… 

Görsün isterim… 

Sevsin isterim… 

Güzel insan olsunlar isterim… 

Ben halkım için her şeyin en iyisini isterim. 

Fotoğraf: 1950’li yılların başında Eskişehir İmişehir Köyü kadınları. 
Süha Baytekin
Süha Baytekin
1965 Almanya doğumlu. Baba İstanbul, anne Eskişehirli. Haydarpaşa Lisesi ve Marmara Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik mezunu. Yüksek lisansını ve doktorasını İstanbul Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik'te yaptı. Koç Holding ile başlayıp sayısız firmada yöneticilik, Hamoğlu Holding ile sonlanan, pazarlama, iletişim kordinatörlüğü... Şu anda emekli. Uzun yıllardır sosyal medya ve çeşitli mecralarda yazarlık... 5.000 fotoğraflık eski Çerkes fotoğrafları arşivi var. Kitapları: "Diasporada Çerkes Olmak", "Çerkes Sürgünnamesi", "Kutsal Ay’ın Kızları-1". Basılacak Kitapları: "Kutsal Ay'ın Kızları-2", "Kutsal Güneşin Çocukları", "Diasporik Hikayeler". Medeni durum: Bekâr.

Yazarın Diğer Yazıları

Nauke Yakup Oğlu Reşit

Manyas’a bağlı Bolağaç Köyü’nden Nauke Yakup oğlu Reşit… Milli Mücadele’ye başından itibaren katılmış bir asker! Ölüme meydan okumuş, aç kalmış, soğukta kalmış, yılmamış, ana baba duasını...

Dile hasret…

Annesi Çerkes, babası Türk olan bir dostum anlattı bu hikâyeyi... 90 yaşına yakındı. Bizim yanımızda yaşıyordu anneannem. Köyde evi barkı kalmamıştı. Annemden başka bir evladı...

Nice kaybolan çocuk anısına…

Zaten zehir olan yaşamları çekilmez bir yük gibiydi artık. Emef olmasaydı., ölselerdi, bu hoyrat diyarlarda da olsa yerin altına girselerdi, toprak örtseydi üzerlerini, görmeseler,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img