Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, mart ayında Çeçenya Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov’un 17 yaşındaki oğlu Ahmed Kadirov ile bir araya gelince, birçok kişi bunu Rusya’nın güneyindeki cumhuriyette iktidar değişikliğinin bir işareti olarak yorumladı. Kadirov’un ciddi böbrek sorunları olduğu yönündeki söylentiler bu algıyı güçlendirdi. Oysa Çeçenya’daki duruma daha yakından bakıldığında, bu kadar keskin bir değişiklik beklemek için hiçbir neden yok.
Çeçenya hükümeti, yücelttikleri liderin merkezde yer aldığı bir yönetimle devam ederken, ekonomik modeli, iki vahşi savaşın ardından 2000’lerin başında kurulan, federal merkezden nakit hasılat programına dayanıyor. İkinci Çeçen Savaşı’nın ardından Çeçen yetkililer, çoğunlukla yerel işletmelerden topladıkları veya devlet çalışanlarının maaşlarından kestikleri paraları kullanarak bölgeyi yeniden inşa ettiler. Çeçen yetkililer daha sonra Moskova’ya şişirilmiş inşa maliyetleri sundu. Maliye Bakanlığı, yapılan hilenin farkındaydı ve talep edilenden çok daha düşük miktarlar tahsis etti, ancak nihai ödeme miktarı yine de gerçek maliyetlerden çok daha fazlaydı ve bu da herkesi tatmin ediyordu.
Birkaç yıl önce, Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, Çeçenya’nın diğer bölgelerden farklı bir şekilde finanse edildiğini açıkça kabul ederek ödemeleri meşrulaştırdı. Sonuç olarak, bazı uzmanlar, Çeçenya harcamalarının yüzde 80’inden fazlasının Moskova tarafından sübvanse edildiğini tahmin ediyor (resmi olarak açıklanan rakam, 2020’de yüzde kırk sekizdi).
Moskova uzun zamandır Çeçenya’yı sadık bir Rus bölgesi olarak göstermek istiyor ve bu hedefe doğru kararlı bir şekilde ilerliyor.
Çeçenya’yı yöneten elit kesim de değişmeden kaldı. Özünde, Ramzan’ın babası ve selefi olan Ahmad Kadirov’u takip eden ve Moskova’ya katılmak için taraf değiştiren Çeçen savaş gazileri var. Onlardan bir şey alabilecek tek kişi Ramzan Kadirov’un kendisi olduğu için kaybedecek neredeyse hiçbir şeyleri yok.
Sistemin dış katmanı, birçok şeyin yanı sıra bütçe konularında yetenekli teknokratlardan oluşuyor. Bu insanlar, Kadirov’un yakın çevresinin bir parçası değiller ve liderin gazabına uğramamak için ona çok yaklaşmaya da pek hevesli değiller.
Kadirov’a yakın olan üyeler birbirlerine kin besliyor ve eski hesapları kapatmak için Kadirov’un kendilerine bahşettiği dokunulmazlığı kullanıyor. Bu iç çatışmanın sonuçlarından biri de şu anda Donbas’ta savaşan Çeçen komutan Apti Alaudinov’u zehirleme girişimi gibi görünüyor.
Özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaştığı ve bundan sonra ne olacağını kimsenin bilmediği bir zamanda Kadirov’un gitmesi ve Kremlin’in de onun yerine birini görevlendirmesi için ortada bir neden yok.
Kadirov’un ergenlik çağındaki oğluyla Putin’in görüşmesinin nedenlerine bakıldığında, Kadirov’un babası Ahmed’in Moskova’ya sadakat sözü verdiğinde Putin ile doğrudan ve aracısız görüşmekte ısrar ettiğini hatırlamakta fayda var. Bu, Kadirovların taraf değiştirmesini sağlamak için Kremlin’in ödediği bedeldi. Aynı formül, 2004 yılında babası Ahmed suikasta kurban giden Ramzan Kadirov iktidara geldiğinde de yürürlükte kaldı.
Kremlin-Kadirov ortaklığı daha sonra zayıfladı, ancak hiçbir zaman ortadan kalkmadı. Ramzan Kadirov, kendi siyasi bekası için federal statünün her zaman gerekli olduğuna inandı. Diğer bölgesel liderlerden farklı olarak, Kremlin ile dikey ilişkiler yerine doğrudan ilişkiler kurmanın yollarını aradı.
Bu koşul, başka ne değişirse değişsin, onun Kremlin ile olan sözleşmesinin değişmez bir parçası oldu. Aslına bakılırsa, Putin diğer bölge yöneticilerinin tümünü dizginlese bile, Kadirov bir bölgesel lider haline geldi.
Gerçekte, Kadirov’un statüsü giderek o kadar özel olmaktan çıksa da Çeçen lider, Kremlin ile olan benzersiz ilişkisini bir tür aile arması olarak görüyor ve ayrıcalıklı bir statüye sahipmiş gibi görünen imajını sürdürmesi gerekiyor. Putin olmadan siyasi hayatının ne kadar kısa olacağını bildiği için sadece kendi nüfuz alanını korumaya çalışıyor. Bu nedenle kendisini Putin’in piyadesi olarak tanımlarken oldukça samimi. Bu arada, diğer karar vericiler -özellikle askeri üniformalı olanlar- hâlâ onun düşmanıdır.
Kadirov’un müttefik eksikliği, onu ayrıcalıklı olduğunu kanıtlamanın yollarını aramaya zorluyor. Ukrayna’daki savaş bu açıdan çok yardımcı oluyor ve etkisini genişletmesine izin veriyor. Çeçenya’da konuşlandırılan askeri müfrezeler ve polis birlikleri, resmi olarak savunma ve içişleri bakanlıklarının bir parçasıdır, ancak fiilen Kadirov’a hesap veriyorlar.
Bu bağlamda, Kadirov ile Wagner paralı asker grubunun kurucusu Yevgeniy Prigojin arasındaki abartılı ittifak, amaçları çok farklı olduğu için tamamen geçici bir anlaşmadır. Wagner ve Ukrayna’daki savaş, Prigojin’e Kremlin seçkinleri içindeki konumunu güçlendirme fırsatı sunuyor. Öte yandan Kadirov, Putin ile ilişkisinde en azından bir dereceye kadar ayrıcalığını korumak için bu seçkinlerden olabildiğince daha fazla özerk olmak istiyor.
İlginçtir, Çeçen lider emekli olduktan sonra kendi özel askeri şirketini kurmaktan bahsetti. Çeçen cumhuriyeti yeni bir lidere ihtiyaç duyarsa, Kadirov başka bir iktidar pozisyonunda yer alabilir ve özel bir ordu kullanma gereksinimi duyabilir.
Ancak Çeçenya henüz yeni bir hükümdara hazır değil. Putin ve Ahmad Kadirov arasındaki görüşme, siyasetteki aile klanını etkinleştiriyor ve cumhuriyetin mevcut başkanının konumunu güçlendiriyor. Putin, Kadirov’a ayrıcalıktan başka bir şey teklif etmeye istekli değil ve Kadirov’un da şu anda tek istediği bu. (carnegieendowment-org)
Çeviri: Serap Canbek