Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Dersim’de ‘Depreme Dirençli Kentler’ konulu panel gerçekleştirdi. 17 Nisan’da Sanat Sokağı’nda düzenlenen panelde, halkın örgütlü gücüyle sürece müdahil olması gerektiği vurgulandı.
Depremlerden sonra oluşan acı tablonun karşısında kentleri doğal afetlere nasıl hazırlıklı hale getirebiliriz kaygısıyla hareket ettiklerini söyleyen TMMOB Dersim İKK Sekreteri Uğur Beycan, “Cumhuriyet tarihindeki bütün iktidarların afetlere ve bu tarz krizlere yönelik kamudaki liyakatsiz anlayış ve mevcut siyasi anlayışın seçim yatırımı adına imar afları vermesi nedeniyle yaşanan depremlerin ardından çok acı ve ağır bir tabloyla karşı karşıya kaldık” dedi.
Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, “Bizler de bunu nasıl düzeltebiliriz diye çalışmalar yürütüyoruz. Bu süreç içerisinde gücümüz olanağında en azından yıkımları azaltarak, sıkıntılı binaları tespit edip yeniden dönüşümü sağlayacak çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Ayhan Erdoğan, “Devletin güvenliği sağlamayı gerekçe göstererek hızla OHAL kararı verdiğini görebiliyoruz ama insanların sağlıklı ve güvenli barınma koşullarını sağlamak için o hızı göremiyoruz tamamen vurdumduymaz bir şekilde ilerliyor. Bunun en son örneğini de maalesef acı bir şekilde 6 Şubat depremlerinde yaşadık. TMMOB olarak uyarılarda bulunmamıza rağmen, devletin uyarılarımızı dikkate almaması nedeniyle büyük bir felaketle karşılaştık” ifadelerini kullandı.
TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, “İktidar kendisinin çözemediği, yetemediği yerlerde üniversitelerin ve meslek kuruluşlarının veya halk örgütlenmelerinin önerilerine kendisini kapatmış durumda. Bu dezavantajlı durumlar nedeniyle doğa olayının afete, afetin de bir katliama dönüşmesine kadar uzayan zincirin birkaç tanesini oluşturmuş oldu” dedi.
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise şunları dile getirdi: “Bizler belediyeler olarak en kısa yoldan ilk etapta neler yapabiliriz üzerine çalışmalar yapıyoruz. Kendi ilçemizde çalışmaları başlattık, en azından ilk müdahalenin yapılabileceği düzeyde gönüllüler oluşturduk. Bundan sonraki süreçte de gönüllülük meselesini üst seviyeye çıkartacağız. Yaşanan acılar ender rastlananlardan bir tanesiydi ama bu acıların yaşanmaması için çaba göstermek yerine insanlara hakaretler yağdıran bilimden uzak bir anlayış tarafından yönetiliyoruz.”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan, “Toplumun her kesiminin afetler gibi doğrudan insan yaşamını etkileyen bir konuda dayanışma göstererek bu sorunları çözmesi gerekiyor. Yaşanan depremlerin yarattığı yıkım ve ölümler nedeniyle açıkça bir katliamdır” dedi.
Prof. Dr. Sinan Altın ise konuşmasında şunları ifade etti: “İmar affı, devletin yurttaşına kısa dönemli yarar sağlaması ve onu mutlu etmesidir. Yapılan evin projesinde kimin imzası varsa herkes sorumludur. Herkes kaçtı, üç tane müteahhidi hedefe koydular, hepimiz de kenara çekildik.”
TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Dr. Gencay Serter ise “Depremlerin ardından müteahhitlerden önce kimlere dikkate çekmemiz lazım? Geniş açıdan düşünemiyoruz ve sorumlular gizleniyor. Sorumlular elbette merkezi ve yerel otoritelerdir. Sadece binalar ölçeğinde dönüşümler sürdürülünce yıkımlar kent ölçeğinde oldu ama biz hâlâ sorumluları bina ölçeğinde arıyoruz” diye konuştu. (Etha)