Yalova (Yalakabad) – Türkiye Çerkesleri 28. Bölüm

0
1138

Değerli okurlarımız,

Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.

Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.

ahmetcevatbenk@gmail.com


Yalova ili, İstanbul ilinin güneydoğusunda karayolu ile 95 km. mesafede olup denizyolu ile 1 saat 30 dakika gibi kısa bir sürede ulaşım sağlanabilmektedir. Yalova’nın güneybatısında 71 km. mesafede Bursa ili bulunmaktadır. Coğrafi olarak Marmara Bölgesi’nde ve Marmara Denizi’nin güneydoğu kıyısındadır. Ulaşım oldukça kolaydır. Yüzölçümü olarak küçük olması nedeniyle Çerkes köyleri de birbirine yakındır. Marmara Bölgesi sanayi yönünden gelişkin olduğundan bu bölgedeki Çerkes köyleri çok fazla göç vermemişlerdir.

Tarihçe

Yalova Çerkeslerinin tamamı; 1877-1878 yılları arasında gerçekleşen, halk arasında 93 Harbi olarak bilinen savaşta, Rusların Balkanlar’ı işgal etmesinden sonra Balkanlar’dan Trakya bölgesine toplama kamplarına getirilen, savaş koşullarında iskân edilemedikleri için kontrolsüzce hareket eden, daha önceden İzmit, Bursa, Düzce gibi bölgelere yerleştirilen Çerkeslerin yönlendirmesi ile şimdiki köylere yerleşmişlerdir. İskânları ise savaş sonrasında gerçekleştirilmiştir.

93 Harbi sırasında Balkanlar’dan çıkan Çerkesler genel olarak Ortadoğu’ya (İsrail, Suriye, Ürdün, Lübnan) gemilerle gönderilmişlerdi. Yalova’ya gelen Çerkeslerin akrabalarının bir bölümü de gemilerle Suriye’de Lazkiye üzerinden Şam bölgesine gönderilmişlerdi. Yalova’ya yerleşen Çerkeslerin bir kısmının akrabaları, savaş sonrası Yalova’ya getirilmiştir. Gerekçe, Şam ve Yemen bölgesine gönderilen Çerkeslerin o bölgenin iklim koşullarına uyum sağlayamamalarıdır (BOA.Yb:1325-23 H-11-11-1295). Bu nedenle burada yaşayan birçok Çerkes, atalarının Şam vilayetinden geldiğini söyler.

Yalova 1995 yılına kadar İstanbul’a bağlı bir ilçeyken dönemin hükümeti tarafından il yapılmıştır. Soğucak Köyü Yalova’ya, diğer köyler ise Yalova’ya bağlı Altınova ilçesine bağlanmıştır. Soğucak Köyü 1864 yılında direkt, diğer köyler ise önce Balkanlar’a, daha sonra bu bölgeye iskân edilmiştir.

1995 öncesi, Kocaeli ili Karamürsel ilçesine bağlı olan Fevziye Köyü’nün kayıtları İskân-ı Muhacirun Defterlerinde bulunmaktadır. Önce Ortadoğu’ya sevk edilen bu grup Çerkesler, bölgeye getirildikten sonra iskânları hızlıca yapılmıştır. Bu köye aynı gruptan Ortadoğu’ya gönderilemeyen Çerkesler iskân edilmiştir. Dolayısıyla Şam civarından getirilen Çerkesler yerleşirken fazla sıkıntı yaşamamışlardır. 1881 yılında Çerkezistan’dan doğrudan İstanbul’a getirilip peyderpey bölgeye iskân edilen bu köyler arasında akraba ilişkileri bulunduğundan köyler arasında geçişler olmuştur. Özellikle Aktoprak Köyü’nden Çavuşköy ve Karadere’ye nakiller yaşanmıştır. Genel olarak bu bölgeye yerleştirilen Çerkeslerin iskânının 1880 ile 1883 yılları arasında gerçekleştirildiğini, belirtilen dönemlerde Çerkes muhacirler için yapılan zahire yardımı kayıtlarından ve yerleşim sonrası çevre köylerle yaşanan sorunların devlet kayıtlarına geçmesinden anlıyoruz.

Balkanlar’dan gelen Çerkeslerin kayıtları, savaş koşulları ve Balkanlar’daki resmi kayıtların yağmalanması nedeniyle sağlıklı tutulamamıştır. Aktoprak, Karadere ve Tevfikiye köylerinin 1881 ile 1883 yılları arasında Çerkes köyü olarak kurulduğu, Soğucak Köyü’nün ise daha eski tarihte kurulduğu temettuat defterlerinden anlaşılmaktadır (BOA: 175-29 /H-15-01-1301). Osmanlı arşivinde yer alan 1861 tarihli temettuat defterinde köy halkının hayvan ve diğer malvarlıklarının kaydı yer almaktadır. Bu defter ve kayıtların o dönemde tutulması, köyün Abzeh Çerkesleri tarafından kurulmuş olması, 1859-1860 yıllarında Muhammed Emin’in Ruslara tesliminden sonra Abzeh, Besleney ve Aşıwa Abazalarının bölgeden topluca Osmanlı topraklarına sürüldüğü dikkate alındığında bu köyün 1859 ya da 1860 yılında kurulduğu aşikârdır. Bu köyle ilgili Osmanlı arşivlerinde nakle ilişkin bir belge bulunamamıştır.

Yalova ili ve Altınova ilçesinde en çok Çerkes muhacirinin iskân edildiği yer, 97 aileden oluşan 439 kişilik Fevziye Karyesi’dir. Daha sonra ise Soğucak ve Tevfikiye gelir. Çerkeslerin en az iskân edildiği yerleşim birimi ise 45 kişiden oluşan 11 ailenin bulunduğu Tavşanlı Karyesi’dir. Tavşanlı Köyü Çerkesleri, Aktoprak ve Fevziye köylerinden giden Çerkeslerin kurduğu bir köydür. Bu köy süt toplama merkezi olarak kullanılmıştır.

Yalova bölgesine bu tarihlerden önce de küçük Çerkes iskânları olmuştur. Örneğin İznik ilçesinin girişinde 1868 yılında Çakırca adıyla 12 hanelik bir Çerkes köyü kurulmuştur. Gölün etkisiyle sivrisinek istilasında olması, sık sık sıtma hastalığından ölümler yaşanması sonucu köylülerin başvurusu üzerine köy, 1880 yılında Fevziye Köyü’ne taşınmıştır. Tavşanlı Köyü Çerkesleri genel olarak Fevziye ve civarındaki köylerden güvenlik sağlamak amacıyla süt toplama merkezi olan Tavşanlı Köyü’ne yerleşmişlerdir. O zaman 12 hane olan Çerkesler bugünlerde 6-7 hane kalmıştır. Bu hanelerin soyadları Türkçe olarak Baykır’dır. Çerkesçe soyadları ise Bayko olarak anılmaktadır. Bu yerleşim yeri belde niteliğindedir.

Yalova Çerkes yerleşimleri genel olarak Abzeh Çerkeslerinden oluşmakla birlikte köylerin tamamında birer ikişer hane Şapsığ, Cemquy, Kabardey, Hatıkuay Çerkes-leri de bulunmaktadır. Bunun nedeni, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Rus-ların özellikle Kuban bölgesinde Çerkesler üzerine iç göç baskısı kurup boşaltılan yer-lere Don Kazaklarını yerleştirmeleriydi. Bu baskılar yüzünden çok sayıda Çerkes Osmanlı’ya göç için başvurmuştu, kabul geldikçe Novorossiysk

Limanı’ndan hareketler başlıyordu. Limana inenler arasında her bölgeden Çerkes vardı. Bazıları gemilere yetişemiyor ya da gemiye fazla geliyordu. Dolayısıyla bir sonraki gemi ile hareket ediyordu. Bu nedenle farklı grup Çerkesler bir arada Osmanlı topraklarına hareket etmişlerdi. Yalova Çerkeslerinin içinde de bu nedenle farklı bölge Çerkesleri bulunmaktadır.

Bölgeye yerleşen Çerkeslerle yerli halk arasında ilk yıllarda arazi anlaşmazlıkları çıkmıştır. Konu mahkemelere yansımış ve inceleme için bölgeye müfettişler gönderilmiştir (BOA: YB.1814-22/H-20-07-1308). Bu sorun bir süre sonra çözülmüştür.


Soğucak Köyü

Yalova il merkezine 8 km mesafededir. 1864 yılında Çerkesya’dan gelen Çerkesler tarafından kurulmuştur (1880-82 yılları arası). Marmara depreminden sonra köy nüfusunda artış olmuştur. Köydeki hane sayısı 270’i bulmuştur. Bunların içinde 35-40 civarı Çerkes olmayan hane de vardır. Köy nüfusu 2021 kayıtlarına göre 443’tür.

138 yıl önce Kafkasya’dan Anadolu’ya gelen Çerkesler tarafından kurulan köy mermercilik, tarım ve hayvancılık ile geçinmektedir. Yalova iline bağlı mahalle olarak geçer. Depremden sonra köyün üst tepe bölgesine güvenli olması nedeniyle konutlar yapılmıştır. Köye Yalova il merkezinden kesintisiz ulaşım mevcuttur. Temiz ve sakin bir köydür. Düğünler ve cenazeler Çerkes âdetlerine göre işlenmektedir. Köyde depremden sonra eski evler yıkılıp yerine yenileri yapılmıştır. Bu nedenle tertipli, düzenli bir köydür.

Dil ve kültür

Köyde dil bilme yaşı 50 yaş üstüdür. Düğünler yerel enstrümanlarla yapılır. Düğünün sonuna doğru Çerkes enstrüman ve kültürü ile düğün yapılır. Yabancı evlilik oranı son 30 yılda %70’e çıkmıştır.

Köyde yaşayan sülaleler

Abreç, Awılh, Buğaşe, Çemıce, Çetaw, Dawırko, Gute, Ğış, Ğuneku, Hapepkı, Hatitiko, Hatkı, Hatko, Huaj, Xanenejkoj, Jane, Jawku, Kuaş, Laseriko, Laşığ, Maşıbın, Neğoy, Siyux, Şaguj, Şırux, Şıwace, Siyux, Thaseğ, Tlışe, Tsey, Wubj.


Altınova ilçesi Aktoprak Köyü

Altınova ilçe merkezine 20 km. mesafede güney yönündedir.

Osmanlı-Rus Savaşı’nın yansımaları sonucu Çerkesya’nın Abzeh bölgesinden gelen Çerkesler tarafından kurulan köydür (1880-1882 yılları arası). Bugünlerde 20 hane civarındadır. Dışarıdan gelen 2-3 hane yabancı da bulunmaktadır. Nüfus 81’dir.

Aktoprak Köyü diğer köylerden önce yerleştiğinden, yeni gelen Çerkes göçmenler bir süre bu köyde kalmışlardır. Özellikle Karadere ve Fevziye köylerine oldukça fazla göç olmuştur.

17 Ağustos depreminden önce sürekli göç veren köyde, deprem sonrası nüfus artışı görülmektedir. Köye yeni evler inşa edilmiştir.

Köyde tekstil atölyeleri bulunmaktadır, bu nedenle işsizlik yoktur.

Dil ve kültür

Köyde dil bilme yaşı 35 üzeridir. Düğünler genel olarak yerel enstrümanlarla yapılır (klarnet, org vb.). Düğünün sonlarında Çerkes enstrümanları ile Çerkes düğünü yapılır.

Köyde yaşayan sülaleler

Guate, Ğoluk, Hatikuay, Huvaj, Kalhe, Kuaş, Kube, Mokow, Şaruhko, Tatij, Tsey, Yedic.


Altınova ilçesi Fevziye Köyü (Darkulhable)

Fevziye Köyü, Altınova ilçe merkezine 14 km mesafede güney yönündedir. Çerkesya’nın Abzeh bölgesinde yaşayan Çerkesler, 1864 yılında savaşın yoğunlaşmasıyla şimdiki Romanya Köstence bölgesine sürgün edildiler. 1877-78 (93 Harbi) yıllarındaki Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, yaşadıkları yerlerin Ruslar tarafından işgal edilmesiyle önce Trakya bölgesindeki toplama kamplarında toplandılar, daha sonra başka kamplara dağılırken akraba ve komşularından kopup büyük bölümü Lazkiye üzerinden Şam’a sevk edildi. Aynı gruptan 3-5 hanelik bir grubun ise Yalova’da şimdiki Fevziye Köyü’ne yerleştikleri, aradan birkaç yıl geçtikten sonra iskân aldıkları, daha sonra akrabaları ile iletişime geçtikleri, Şam’da olan akraba ve komşularının da Osmanlı’dan izin isteyerek bu bölgeye sevk ve iskân oldukları anlaşılmaktadır. Köye ilk grubun 1879, ikinci grubun ise yaklaşık olarak 1881-82 yıllarında geldiği mütalaa edilmektedir.

Köy coğrafi konum olarak tarım ve yerleşime son derece uygundur. Bu nedenle köyden fazla göç olmamış, aksine 35-40 hane yabancı göç almıştır. Köy nüfusu 110 hane, 230 kişi civarındadır.

Köyde ulusal güreş müsabakaları yapılır. Ünlü güreşçi Gazanfer Bilge de bu köydendir.

Dil ve kültür

Köyde Çerkes kültürü hâkimiyeti vardır. 35 yaş üstü dil bilir ve konuşabilir. Düğünler ise karma olarak yapılır, genel olarak Çerkes enstrümanları düğünün sonuna doğru kullanılır. Bunun nedeni düğünlere yabancıların katılımıdır, onların düğünden ayrılması beklenir. Düğünlerde genel olarak org ve klarnet gibi yöreye ait enstrümanlar kullanılır.

Köyde yaşayan sülaleler

Abaze, Abide, Besniy, Bıj, Blaneğapše, Çetaw, Çunte, Dzıbe, Ǵış, Guaseko, Gunejıko, Gute, Hağunok, Hamawuk, Hamelok, Hapaće, Haref, Hatıj, Hatıjuk, Hatko, Hutej, Huwaj, Kozelmıd, Kube, L’ışe, Laş, Mexoş, Melgoş, Meretıko, Mexoş, Neğoy, Saguş, Şenıbe, Şewcen, Şıwubıt, Şıxu, Thaşaku, Thayşaw, Tsey, Yedıç, Yetsal.


Altınova ilçesi Karadere Köyü (Pşıjhable)

Altınova ilçe merkezine güney yönünde 9 km. mesafededir. Köy nüfusu 120 civarındadır, 55 hanedir.

93 Harbi diye zikredilen 1877-78 yıllarında yapılan Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Rusların Çerkesleri iç göçe zorlamaları sonucu Osmanlı’yla yazışarak pasaportlarıyla İstanbul’a gelmişlerdir (1880-1882 yılları arası).

Bölgeye iskân kararı ile köyün adı Adige anadilinde Pşıjhable olarak zikredilmiş, resmi adı ise Karadere olmuştur.

Köyün kuruluşundan sonra köyden ayrılan aileler olmuş. Bu ailelerle iletişim kesilmiştir. Eski bir Bizans yerleşkesi içinde yer alan Karadere Köyü’nün mera alanı içinde dünya literatüründe yer alan Xerigordos (Çoban Kale) vardır.

Dil ve kültür

Yabancı evlilik oranı %70 seviyelerindedir. Dil bilme yaşı 40 yaş üstüdür. Düğünler yerel enstrümanlarla yapılır. Düğünün son saatlerinde Çerkes düğününe yer verilir.

Köyde yaşayan sülaleler

Abıde, Apış, Awılh, Batıko, Bjaku, Blej, Brant, Cançat, Çase, Camıku, Çıwabğe, Çokej, Çokewıj, Dase, Dawur, Desar, Gute, Ğuneku, Hakarıj, Hakun, Hapae, Hatko, Hawecıko, Hawjıku, Hunağu, Huvaj, Kasey, Kuace, Kuane, Melgoş, Meretıko, Nepeşaw, Pşıj, Şenıbe, Şumaf, Tlışe, Tsey, Xutej, Yenemıko, Zekoşıko, Zenşat.


Altınova ilçesi Örencik Köyü (Hamidiye)

Altınova ilçesine 17 km mesafede güney yönündedir. 93 Harbi olarak anılan Osmanlı-Rus Savaşı (1877-78) sonrası, Rusların Çerkesleri iç göçe zorlaması sonrası 1880 yılında zor şartlar altında anavatanlarından Osmanlı’ya gelen Çerkesler tarafından kurulmuştur (1880-1882 yılları arası).

Örencik Köyü, Samanlı Sıradağları’nın kuzey eteğinde bulunmaktadır. Doğusunda, Çerkes köyü Tevfikiye vardır.

Köyün ulaşım sorunu yoktur. Yalova ile köyler arasında belirli saatlerde yolcu minibüsleri ve servis araçları bulunmaktadır. 1985 yılında Tevfikiye Köyü’ne karayolu ile bağlanmıştır.

Köye daha önce Virancık adı verilmiş, uzun süre Virancık olarak zikredilmiştir. Eski bir Bizans yerleşkesi olması ve köyde Bizanslılara ait lahitlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Ormanlık alanı geniş olan köyde, genellikle geçim kaynakları odunculuk ve hayvancılıktır. Köydeki öğrenciler taşımalı sistemle Fevziye Köyü’ne taşınıp eğitim almaktadırlar. Köyde bir adet çocuk parkı vardır.

Dil ve kültür

Köyde 35 yaş altında dil bilen yoktur. Yabancı evlilik oranı %70’leri bulmuştur. Düğünler yerel enstrüman (org ve klarnet gibi) ve yerel yöntemlerle yapılır. Düğün sonunda kısa bir süre Çerkes düğünü yapılır.

Köyde yaşayan sülaleler

Awılh, Çetaw, Dawur, Haešuqu’, Hapae, Huvaj, Kabardey, Kuay, Sapiy, Şapsuğ, Tlışe, Tsey, Tuğ, Weteğey, Zıbe.


Altınova ilçesi Tevfikiye Köyü (Bırsırhable)

Tevfikiye (Çavuşköy), Altınova ilçesine 17 km mesafede güney yönündedir. Tevfikiye, Aktoprak ile tek muhtarlık iken 1885’te ayrılarak Çavuşköy adını, daha sonraları Tevfikiye adını almıştır. Köy kuruluş tarihi 1880-82 yıllarındadır.

Bölgedeki diğer köyler gibi 93 Harbi olarak bilinen, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası, Rusların Çerkesleri iç göçe zorlaması sonucunda vatanlarını terk ederek Osmanlı’ya gelenler tarafından kurulmuştur.

Tevfikiye Köyü Çerkesleri de diğer köyler gibi 1881 yılında İstanbul’a gelmişlerdir. Tevfikiye’ye gelen grup ise İstanbul’da bir yıl kaldıktan sonra bölgeye iskân için gönderilmiştir.

Köy, Samanlı Sıradağları’nın kuzey yamacındadır. 65 hane ve 132 nüfusa sahiptir. 5 hane Çerkes olmayan aile vardır. Genel olarak Abzeh yerleşimi olmakla birlikte birkaç hane de Şapsığ ve Kabardey yaşamaktadır.

Dil ve kültür

Köyde genel olarak Çerkes kültürü hâkim olmakla birlikte, asimilasyon sonuçları her geçen gün etkisini daha fazla hissettirmektedir. Yabancı evlilik oranı %70 civarındadır. Dil bilme yaşı 35 yaş üstüdür. Düğünler yerel enstrümanlarla yapılır. Sadece düğün sonunda Çerkes düğünü yapılmaktadır.

Köyde yaşayan sülaleler

Ançok, Bağ, Bırsır, Blaneğapše, Brand, Çemıce, Değaşte, Ğoklıku, Guneko, Gute, Hašaš, Hatko, Hokon, Jaku, Kabardey, Mamxığ, Mekuaşe, Melgoş, Melişhakun, Nace, Natko, Şecıku, Şevcen, Teşü’, Tlışe, Tsey, Txığo, Xapakoku, Yedıc.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz