Anavatana ilk dönenlerden: Çetaw Ahmet

0
825

Çetaw Ahmet Kızılırmak, 1955 yılında Sinop ilinin Durağan ilçesi Gökdoğan Köyü’nde doğdu.

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte anavatanla diaspora arasındaki kapılar hızlıca açılmaya başlayınca pek çok Çerkes gibi bu durumu değerlendirip Adigey Cumhuriyeti’nin başkenti Maykop’a dönenlerden.


-Anavatana dönme kararını ne zaman aldınız? Süreç hangi aşamalardan geçti?

-Yıllar 1991’i gösterdiğinde direkt olarak anavatana dönme kararı aldım. Zira o dönemde SSCB dağılmış, Çerkeslerin anavatanlarına dönmeleri için dönemin başkanı Yeltsin’in konuşmaları olmuştu. Ben de bu durumdan yararlanıp anavatanıma gitmek istedim. Bunun için Adigey özerk bölge yönetimine bir dilekçe yazdım. İzmir’den Hayati Fidan dilekçemi Maykop’a gönderdi. Daha sonra oradan bana davetiye gönderdiler. Davetiyeden sonra İstanbul’daki Rus Konsolosluğu’na gittim ve oradan vize aldım.

Maykop’a ilk gittikten sonra bir buçuk ay otelde kaldım. Sonra Samsunlu Alaaddin Abi’nin yanında kaldım. Ardından öğretmenlerin kaldığı pansiyona taşındık. O zamanlar paramız Rus rublesine göre daha değerliydi, dolayısıyla o ilk zorlu süreçlerde kendimizi iş bulana kadar idame ettirebildik.

 

-Anavatana gittiğinizde orada size kimler destek oldu?

-O dönemde Türkiye’den oraya geri dönen pek fazla insan yoktu. Birkaç kişi vardı. Aklıma gelenler Şengül İyigün, Bülent Jane, Cavit Bage ve bizim köyden komünizm döneminde, 1960’larda yerleşen Ahmet Amca vardı. Onların manevi ve yönlendirme destekleri oldu.

 

-Maykop’a yerleştikten sonra düzen kurma adına neler yaptınız?

-İlk yıl, cebimde biraz Türk Lirası vardı. TL o dönemde değerliydi. İdare ettim. Ancak param bitince çalışmaya başladım. Çalışma olup da kurumsal bir çalışma yok. Zira sistem değişince işsizlik, yoksulluk artmıştı bölgede. Parklarda seyyar satıcılık yaptım. Mesela patlamış mısır sattım. Orada kazandığım paralarla Mafehable’deki evimi yaptım.

1992 senesinde anavatandan bir hanımla evlendim. Tek odalı bir daire aldık. Bir oğlum ve bir kızım oldu.

Çocuklarım Adigece ve Rusça biliyorlar. Oğlum diş doktoru. Kızım içmimar, genelde Krasnodar’daki dairemizde kalıyor. Eşim ise emekli oldu.


 “Geçinmek için Türkiye’de ne yapıyorsan, ne zorluk yaşıyorsan burada da aynı durum”


-Sizce anavatandaki şartların Türkiye’ye kıyasla zorlukları neler?

-Bana göre fazla bir zorluğu yok. İzmit’te yaşarken de birtakım zorluklar yaşıyordum zaten. Buraya taşınma fikrim 80’li yıllardan beri vardı. Geçinmek için Türkiye’de ne yapıyorsan, ne zorluk yaşıyorsan burada da aynı durum.

Buranın bazı avantajları tabii ki var. Tarım yapmak isteyenler için çok geniş alanlar var mesela. Ticarette de lokanta vb. yerler açanlar, Türkiye’den daha kolay ve çok para kazanabiliyor burada.

 

-Anavatandaki sağlık sistemini nasıl buluyorsunuz?

-Acil durumlarda ambulansı çağırabilirsiniz. Ambulansla bir doktor ve bir hemşire gelir, sizi muayene eder, gerek duyarsa hastaneye götürür. Normal rutin rahatsızlıklarda ise ilk basamak hizmetleri genelde her ailenin bağlı olduğu aile kliniklerinde gerçekleşir. Bağlı olunan aile klinikleri ücretsiz. Reçeteyle ilaçları alabilirsiniz. İlaç fiyatları özellikle bugünlerde biraz pahalılaştı.

 

-Bir kişi Maykop’a yerleşme ve sıradan bir işe girme kararı aldı, ona ne kadar maaş verirler?

-Vasıfsız bir işte, örneğin alüminyum fabrikasında günde 8 saat çalışılan bir yerde, bir gün çalışılıp diğer gün çalışılmayacak şekilde alınan maaş 20 bin ruble. Eğer her gün çalışmak isterse 30 bin rubleye yakın maaş alabilir. Ancak kanaatimce burada yaşayan birinin nispeten rahat bir yaşam sürebilmesi için 45 bin ruble gerekmekte. Bir sanatı varsa daha çok kazanabilir. Ücretler, sektörlere göre değişiyor.


“Gelenlerin önemli kısmı yemek sektörü gibi işlerle uğraşıyor”


-Sizlerden sonra o bölgeye yerleşen çok oldu mu?

-Hayır, bizden sonra fazla gelen olmadı buralara. Çoluk çocuk herkesi sayarsan aşağı yukarı 200 kişi ancak olur sanırım. 2011’deki savaştan sonra gelen Suriyeli Çerkesler ise 1.000 kişiden fazla. İsrail’den de pek fazla kişi yok. Gelenlerin önemli kısmı yemek sektörü gibi işlerle uğraşıyor.


“Ben zihnen de artık Adigeyliyim”


-Türkiye’ye dönmeyi düşünür müsünüz?

-Hayır, Türkiye’ye dönmek gibi bir düşüncem yok. Burada yaşamak için bir sevdan olması gerekiyor. Kurulu düzenim var. Bu şekilde mutluyum. Oğlumun, kızımın işi var. Ben emekliyim. İstediğimiz zaman Türkiye’ye gelip, gezip gidebiliriz.

Ben zihnen de artık Adigeyliyim. O nedenle geri dönme diye bir şeyi hiçbir zaman düşünmem.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz