Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü (MEB) ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ortaklığında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) protokolü büyük tepki çekti.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), ÇEDES protokolüne karşılık Strazburg’da Avrupa Parlamentosu (AP) önünde 11 Eylül’de basın açıklaması yaptı.
Türkçe, Fransızca ve İngilizce olarak okunan ortak açıklamada, Türkiye’deuygulanmak istenen projede ilkokuldan 12. sınıfa kadar, okullarda din görevlileri ve dini cemaatlerin katılımıyla bir kurulun kurulacağı ve çeşitli projelerin hayata geçirileceği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “ÇEDES projesi, farklı olan herkese ve dahi farklılık kavramına meydan okuyor. Mezhepçi bir bakış açısıyla imamlara, vaizlere ve din görevlilerine yüklenen bu görev, elbette evrensel değerleri kapsayıcı bir şekilde sonuçlanamaz. Herhangi bir pedagojik formasyonu da bulunmayan bu görevlilerin henüz öğrenme çağındaki çocuklara belli bir mezhebin indirgeyici kurallarını dikte etmekten başka hiçbir katkısı, daha doğrusu zararı dokunamaz. Hedeflenen şey, açıkça mezhepçiliğin örgütlenmesidir.”
İzmir mitingi
ÇEDES protokolüne karşı 16 Eylül’de İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda “Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık” sloganıyla miting düzenlendi.
Türkiye’nin dört bir yanından “Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık” sloganıyla Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan yüzlerce kişi “Laiklikten vazgeçmiyoruz” yazılı pankartlarla Gündoğdu Meydanı’na yürüdü.
Mitingde tertip komitesi adına konuşan Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin; laik, kamusal eğitim hakkı için yıllardır mücadele verdiklerini hatırlattı.
“Memleketin en yoksul köylerinde okullarının, ilçelerinde kamu yurtlarının kapatıldığı, aladağlarda yoksulluktan, çaresizlikten cemaat, tarikat yurtlarına mecbur bırakılan, çocukların yaşamlarını ve umutlarını çalan bu karanlığı, tarikat düzenini reddediyoruz” diyen Çetin, laik ve karma eğitimi hedef alan saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi.
Çetin, “Laiklik kaybedilince ilk kaybeden çocuklardır, gençlerdir, kadınlardır, emekçilerdir. Tam da bu yüzden laiklik mücadelesi emekçi sınıfın mücadelesidir. Eşit, özgür bir cumhuriyet mücadelesinden de laiklik eşitliktir, laiklik özgürlüktür, laiklik adalettir diyerek okul okul, sokak sokak mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Mitingde konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Necla Kurul, “Laik bir eğitim, yaşam ve eşit yurttaşlık istiyoruz sesi, İzmir’de iktidara ve Türkiye’ye sesleniyor. Demokrasi olmadan laiklik olmuyor, barış olmadan hiçbir şey olmuyor. Bu nedenle bütün kavramların kardeşliğini Türkiye’nin her yerine yaymalıyız” dedi.
Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz ise “Bu karanlığı reddediyoruz. Çocuklarımıza bir öğün yemek hakkını çok gören bu anlayışı reddediyoruz. Artık yeter. Biz çocuklarımızın laik, kamusal eğitim hakkı için mücadele ediyoruz. Bugün her iki çocuğumuzdan biri okula aç gidiyorsa, yoksulluktan kaynaklı çocuklarımız tarikatlara mecbur bırakılıyorsa sorumlusu ve sorumlularının kim olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.
Laik eğitim mücadelesini sürdüreceklerini vurgulayan Yılmaz, “ÇEDES protokolü ile tarikatlarla yapılacak protokoller kalıcı hale getiriliyor. Çocuklarımız eğitimci kimliğine sahip olmayan imamlara teslim ediliyor. Laik eğitim hakları ellerinden alınıyor” ifadelerini kullandı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Biz Aleviler laik eğitim, laik yaşam ve eşit yurttaşlık istiyoruz. Ancak bunların olduğu bir ülkede hepimize barış, adalet, eşitlik gelir. Biz Aleviler eşit, adil, kardeşçe yaşam her canlının hakkıdır diyoruz. Bir arada yaşadığımız her yaşam biçiminin bu toprağın zenginliği ve güzelliği olduğunu söylüyoruz. Kendimiz için ne istiyorsak bu topraklardaki herkes için aynısını istiyoruz. Eşitlik, adalet, özgürlük istiyoruz” ifadelerini kullandı.
AKP’yi “kendine benzetemediği toplumsal farklılıklara saldırmak”la eleştiren Aslan, “Bu meydandan bir kez daha sesleniyoruz. Bir arada yaşamı kurmak için laik, demokratik bir hukuk devleti istiyoruz.
Gelecek nesillerin özgür, demokratik, laik bir ülkede yaşamaları için devletin inançlarımızdan, kültürümüzden, dilimizden elini çekmesini istiyoruz. Bunun için bu ülkede yaşayan tüm kimliklere, inançlara, halkımıza sesleniyoruz; ‘AKP, devlet elini inancımızdan, kültürümüzden çek’ diyoruz. AKP bu ülkede kendine benzetemediği tüm toplumsal farklılıklara saldırıyor. Çünkü biliyor ki dayattığı karanlığı söküp atacak olanlar onlar. Aleviler, Kürtler, kadınlar yani bu ülkenin bütün halkları. ÇEDES, eğitim kurumlarının tarikatlara, cemaatlere teslim edilme projesidir” diye konuştu.