Yeni yılın ilk yazısında hepinize, hepimize sağlık, mutluluk, huzur, neşe, bolluk, bereket, hareket, nezaket, lezzet, afiyet… Özetle dilediğiniz, ihtiyacınız olan, size iyi gelen ne varsa gelsin.
Evrene güzel düşüncelerle dolu kocaaaa bir balon göndererek başlayalım yazımıza…
Bu balon yukarıdan dileklerinizin gerçekleşmesi için tılsımlı birer yıldız olup yağsın üzerinize-üzerimize…
Şaka bir yana, başlangıçlar, milatlar çoğumuz için önemlidir. İllaki pazartesi başlanan diyetler, emekli olunca gidilecek o tatiler, yeni yılda-yeni yaşta yinelenen hedefler birçoğumuzun dilinde, aklındadır hep.
Çoğumuz yeni yıl hedeflerini kafasında tasarladı bile!
Aslında zaman denen, kendimizin koyduğu bir sınır içinde oyalanırken yeni yılın, yeni yaşın belki de en güzel yanı kendindeki değişimin farkında olmak…
En iyi, en güzel versiyonumuz için planlar-hedefler koyarken kendi iç muhakememizi yapmak…
Yoksa hepimiz gördük; 2000’de de aynı, 2023’te de aynı dünya (benden büyük olanların affına sığınarak)…
Sen değişmeden de değişmeyecek hiçbir şey, hiç kimse. Başlangıcı öyle görünse de bu bir motivasyon yazısı değil, birazcık kafanızda soru işareti uyandırabilirse ne mutlu bana.
Peki, nereden başlamalı yeni yıldaki hedeflere?
Yazının yeri sağlık köşesi olunca elbette sağlıktan başlamalı!
Tıpkı sinirliyken, yorgunken ya da alkollüyken önemli kararlar almamak gerektiği gibi… Doğru kararlar almak için sağlıklı bir zihin ve beden sağlığına sahip olmak önemli. Ne yani şimdi kronik hastalıkları olanlar sağlıklı karar veremiyorlar mı?
Tabii ki bu değil anlatmak istediğim. Aslında Canan Hocamızın dediği gibi “Ekmek yemeyin” diye başlasam daha anlaşılır olurum belki.
Midenizi rahatsız eden bir yemekten sonra kalbinizin nerede attığını, beyninizin en önemsediği yeri düşünün.
Bir de uykusuz bir gecenin ardından nasıl patlamaya hazır bomba gibi dolaştığınızı, karar alırken zorlandığınızı hatırlayın.
Yani… Oturduğunuz yerden evrene balon göndermekle olmayacak bu iş, biraz emek vereceğiz. Başlayalım o zaman reçetemize…
- Ne istediğinize karar vermek için akıl ve beden sağlığınızı optimum seviyede tutmaya çalışın. Bunun için yaş aldıkça porsiyonlarımızı küçültüp hareketimizi artırıyoruz. Hayatımızda tütün ve tütün mamullerini, hayvansal sütü, alkolü, kafein içeren besinleri, kola gibi gazlı içecekleri, paketli gıdaları, şeker ve karbonhidratı mümkün olduğunca azaltıp bitkisel ağırlıklı beslenmeye özen gösteriyoruz.
Oturduğumuz süreyi azaltıp hiç değilse telefonla konuşurkenki gibi belli zamanlarda volta atarak hareketimizi artırıyoruz.
Belli bir yaştan sonra azalan vücudun kendini tamir mekanizmasını desteklemek için gerekli takviye besinlerimizi; omega-3, D vitamini gibi o küçük haplarımızı içiyoruz.
- Ruh ve zihin sağlığımızı önemsiyoruz. Doğada vakit geçirip, ayaklarımızla toprağa basıp, gerekli gün ışığını alıp yeterli düzeyde uyuyoruz. Uyku süresi kişiye göre değişken olmakla birlikte en geç 23.00 gibi yatıp gece salgılanan melatonin (bizi gençleştiren, vücudumuzu onaran mucizevi hormon) şöleninden kendimizi mahrum bırakmıyoruz.
Genellikle önerilen güneşin ritmine uyumlu yaşamak, yani gün doğarken güneşi selamlayarak uyanmak ve erkenden yatmak.
Yine bunlar kadar önemli; büyükşehirde yaşayanların temel sorunu koşturmaca ve kaosun içinde kendine zaman ayırmak, belki biraz durmak, kiminin meditasyon kiminin dua yoluyla yaptığı kendini dinlemek, hani o moda söz “anda kalmak”… Kendini haber içermeyen ana haber bültenlerinin, dizi platformlarının toksininden korumak, biraz kitaba, eşe dosta, çocuklara, hayvanlara, çevreye zaman ayırmak… Sevdiği hobileri keşfetmek, yaş kaç olursa olsun bir şeyler öğrenmek için beynini zorlamak.
- “Belirlediğimiz hedefin gerçek hayatla, sizin ve yaşadığınız coğrafyayla uygunluğuna dikkat etmek önemli” der psikologlar. Aksi hem sizi strese sokar, hem mükerrer başarısızlık hissi yeni hedefler almanızdan sizi alıkoyar. Üstelik yaşadığınız stres vücudunuzdan gereksiz kortizol salgılanmasına neden olup bedeninizi yıpratır.
- Ne istediğinize karar verirken kendinize dürüst davranın, kendiniz için mi çevrenizdekilerin alkışı için mi bu hedef? Başkaları için koyduğunuz hedef için motivasyonunuz zamanla sönecektir. Hedefe giden yolda işler zora girdiğinde kendinizle baş başa kalacaksınız, çevrenizde şakşaklar olmayacak.
- Hedefleriniz veya aldığınız kararı uygulayabilmek için yapmanız gerekenleri belirleyin, onları belli bir sıraya koyun ve yaptığınız plana uymaya çalışın. Örneğin yeni yılda sigarayı bırakacaksınız diyelim; gece 00.01’de pat diye sigarayı bırakamayacağınıza göre bunun için nikotin içeren bant-hap gibi fizyolojik ve psikolojik destek alacağınız basamakları belirleyin ve mesela günde 5 sigara ile sınırlayın, sonra zamanla tek sigaraya ve sigarasız günlere başlayın.
- Hedefinize ulaştığınızda kendinizi takdir edin, ödüllendirin. Başaramadığınızda kendinizi yargılamak yerine eksiklerinizi ve temel sorunu bulmaya çalışın, başarısız olmaktan değil denemeye cesaret etmemekten korkun, edindiğiniz tecrübenin size neler kattığını görmeye çalışın. Merak etmeyin, gerçek bir hedefse bir sonraki zaman diliminde hedefinize ulaşırsınız.
Belki de bazılarınız “yaşayalım görelim” diyor ve “Tanrı’yı güldürmek istiyorsanız ona planlarınızdan bahsedin” diyen Woody Allen gibi bizim balonun patlamasını bekliyorsunuzdur!
Ezcümle belki de en uygulanabilir yeni yıl kararı yaş hanemize eklenen sayılardan bağımsız olarak en azından biyolojik yaşımızın ilerlemesine engel olacak adımlar atmak olsun! Bakınız; madde 1…
Sevgiyle…
