Pısışuape (Lazarevski) Şapsığ Müzesi. Bizim mendirek fenerimiz oldu yıllarca. Orada geri dönenlerin yolunu aydınlatmak için.
Tamara Polovinkina büyük bir aşkla çalıştı. Sıcak çayımız sohbetimiz oldu. Soluklanıp yüreklendik. Oradan da Maykop’un yolunu tuttuk her daim
Onu motive eden en yegâne şey Şapsığ halkının sadeliği, coğrafyanın güzelliği olmalı. Bütün zorlukları göğüsledi. Sağlığına etki etti. Ve nihayetinde gönlümüzde taht kurarak ayrıldı. Mekânı cennet olsun inşallah.
Tamara Polovinkina seni seviyoruz.
Şapsığya senin gönül yarandı.
Sen de bizim gönül yaramızsın.
Sana minnettarım.
Beroko Mehmet
KAFDAV’ın 2007 yılında yayımladığı “Çerkesya, Gönül Yaram” kitabı ile kamuoyumuzun tanıdığı Polovinkina 22 Aralık 2023 tarihinde vefat etti.
Kitabın “Önsöz”ünde de ifade edildiği gibi Polovinkina, Çerkeslere yönelik araştırmaları nedeniyle mesleki kariyerinde olması gereken pozisyonlara gelemediği gibi hakkettiği lojmanı da alamadı.
Birçok araştırmacının kitaplarından ve Rus arşiv belgelerinden yararlanarak yazdığı eserde, Kafkasya’nın kadim halkı Adigelerin, Ubıhların ve Abazaların yaşadığı trajediyi ‘soykırım ve sürgün’ olarak tanımladı. Ve onları Kafkasya’nın otokton halkı olarak tescilledi. Taraf olunması çok kolay olan etnik konularda yazılacak kitaplar için, bir bilim insanının titizliliğinin nasıl olması gerektiğine örnek oldu.
Ne Rus ne de Osmanlı kaynaklarının nüfus konusunda dürüst davranmayacağının da altını çizen Polovinkina’nın kitabındaki son sözlerinden:
“Rusya Çarlık yönetiminin 19. yy’da Kafkasya’da üstlendiği çirkin rolü ve Adigelere karşı soykırım uygulamaları düşünülürse, tarihin acı olaylarını yeniden karıştırmamak ilkesi belki de başlıca argüman olacaktır. Ne var ki biz bu görüşe katılmıyoruz ve söz konusu savaş konusunda şu ilkeyi tercih ediyoruz: ‘Tatlı yalandan, acı gerçek iyidir.’
Ahlak açısından ele alırsak, gerçeği saklamak her iki tarafı da aşağılar, özellikle de gerçekten korkanı küçük düşürür, öte yandan bu şekilde gerçeği gizlemek gücün değil, güçsüzlüğün göstergesidir.”
Ve “Önsöz”de Muhittin Ünal’dan:
“…İmkânsızlıklar içinde yaşamasına rağmen bu güzel eserin telif bedelini ödeyerek anlaşma imzalama önerime kıpkırmızı kesildikten sonra mahcup bir tavırla verdiği ‘Çerkes halklarından o kadar çok şey alınmış ve mağdur edilmişlerdir ki, küçük bir katkı karşılığında nasıl bir bedel alabilirim. Eğer, Çerkesler bir hizmetim olduysa ne mutlu bana’ şeklindeki cevabını bugün kaç kişimiz verebilir acaba?”
Saygıyla anıyoruz, seni unutamayız Tamara Polovinkina!