Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü

0
114

Tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ‘ihlal kararı’na rağmen, Yargıtay 3. Dairesi’nin verdiği karar, 30 Ocak’ta Meclis Genel Kurulu’nda okundu. Atalay kararını AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ okudu.

Kararın okunmasının ardından Atalay’ın milletvekilliği düştü. TİP, CHP, EMEP ve DEM Parti milletvekilleri karar okunurken kürsüye yürüdü ve Bozdağ’a tepki göstererek, “Anayasa’yı çiğniyorsunuz. Okuyamazsınız” diye seslendi.

Atalay’ın avukatı Deniz Özen, yeniden AYM’ye başvuracaklarını belirtti ve şunları söyledi: “Bugün hep birlikte anayasal düzenin ortadan kaldırılışını canlı izledik. Ortada hukuki bir tartışma yok. Anayasal düzenin ortadan kaldırılmasına yönelik tartışma var. Can Atalay açısından değişen hiçbir şey yok. 100 bini aşkın oyla seçilmiş bir milletvekili olarak Can Atalay cezaevinden gücü yettiğince çalışmaya devam edecek. Meclis’in bugünkü işlemine karşı AYM’ye yeni bir başvuru yapacağız. Süreci hep birlikte göreceğiz. Meclis bugün kendi kendisinin fesih kararını okudu. Anayasa’yı uygulamakla yükümlü Meclis’in bu kararını AYM’ye götüreceğiz.”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yaptığı açıklamada, “Mafyada böyle yaparlar, bazen suçlu olduğunu bildiklerini yanlarında tutarlar ve en pis işleri onlara yaptırırlar” dedi.

 

“Bunu da yaptılar”

Tutuklu bulunduğu cezaevinden yazılı bir mesaj ileten Can Atalay, “Bu da oldu, bunu da yaptılar. Anayasa’nın açık, hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini ‘düşürdüler’.

Hukuk tanımazlığın, kuralsızlaşmanın bu boyutlara gelmesine yine de şaşırıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu suça ortak edilebilmesine onun adına üzülüyorum. Kimin hangi hakkı, hangi yetkiyi nasıl kullanacağının öngörülemediği; kuralsızlığın egemen olduğu bu halin memlekete vereceği zararlardan ülkem adına endişe duyuyorum.

Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz… Peki onlar ‘bitti’ dediler diye ben görevimi yapmaya çalışmaktan geri mi duracağım? Asla! Ülkeme, Hatay halkına, yıkılmış bir kentin ortasında oy kullanan insanlara karşı borçluyum. Zor koşullarda olsa da olanaklarımız çok sınırlı olsa da başta Hatay ve deprem bölgesi olmak üzere; halkımızın, emeği ile geçinen yurttaşlarımızın meramına tercüman olmaya çalışacağım. Eksik ve gediklerimin sorumlusu özgürlüğümü engelleyenlerdir. Başta Hataylılar olmak üzere tüm yurttaşlarımın durumu açıklıkla gördüğüne inanıyorum” ifadelerini kullandı.

 

Strasbourg’da eylem

Strasbourg Demokrasi Platformu, Anayasa Mahkemesi’nin Gezi tutuklusu Can Atalay’ın tahliye kararını uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) binası önünde protesto etti.

27 Ocak’ta düzenlenen eylemde yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Anayasa Mahkemesi (AYM), Can Atalay’ın başvurusu hakkında 21 Aralık’ta 2. kez ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı’ ile ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının’ ihlal edildiğine karar verip tahliyesine hükmetti ve bu hükmü gerekçeli kararını uygulamakla yükümlü olan İstanbul 13. Ağır ceza Mahkemesi’ne iletti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi daha önce de yaptığı gibi anayasaya ve hukuka aykırı uygun olmayan bir şekilde tahliye kararını uygulamayarak, saray rejiminin talimatı doğrultusunda hazırlandığını hepimizin bildiği bir kararla dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, ‘AYM’nin hak ihlali kararının hukuki değeri yok’ diyerek Anayasa’nın 153/6. maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığı iddiasıyla AYM’nin kararını uygulamamaya karar verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ve Yargıtay’ın yapması gereken, AYM’nin kararını uygulamak ve Hatay halkının iradesi ile seçilen Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay’ı tahliye etmektir. Bu kararla birlikte yargı eliyle topluma gözdağı vermeye çalışanlar bir kez daha AYM’yi ve hukuku tanımadıklarını belli etmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünden bir kez daha hukukçu kimlikleriyle değil de sarayın militanı olarak hareket edenlere ve yıllardır gerek kayyum atamalarıyla gerekse milletvekili dokunulmazlıklarını anayasaya aykırı şekilde kaldırıp milletin egemenliğini ve anayasal düzeni esir almaya çalışanlara sesleniyoruz: Yargıyı kullanarak hukuk düzenini alaşağı etmenize geçit vermeyeceğiz. Başta Can Atalay, Gezi davası tutukluları Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Osman Kavala ve Halkların Demokratik Partisi eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm siyasi tutsakları serbest bırakın.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz