1945 yılına gelindiğinde yerküre üzerinde Sefarad Yahudilerin sayısı Aşkenazları geçmişti. Buna Holokost sebep olmuştu. İsrail Devleti’ni kuranlar Aşkenazlar olmakla birlikte ülkeye getirilecek insan kaynağını esas olarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşayanlar, yani Sefarad Yahudileri oluşturuyordu.
İsrail’e ilk Sefarad göçü Yemen’den oldu. Adına Sihirli Kilim Operasyonu (Operation Magic Carpet) dendi. İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Yemen’de yaklaşık 50 bin Yahudi vardı. Başkent San’a ve civarındaki gettolarda yaşıyor, zanaatkârlıkla geçiniyorlardı. Mesih’in kendilerini vaat edilmiş topraklara götüreceğine derinden inanıyorlardı. Bu mistik beklenti gerçekleşmedi ama dünyevi sebepler Yemenli Yahudilere dönüş yolunu açtı. Yemen’de halk ayaklanması zamanla yağmaya dönüştü. Yahudilerin hayatta kalması için tek yol ülkeyi terk etmeleriydi. Ancak Yemen hükümetinin bir şartı vardı: Yahudiler malvarlıklarını geride bırakmak zorundalardı. Devreye Yahudi Ajansı girdi. Yemen hükümeti ile müzakere edildi ve üzerinde uzlaşılan bir bedel karşılığında ülkeden çıkış izni alındı.
Oysa zorluklar daha yeni başlıyordu. Çünkü Mısır, Süveyş Kanalı’nı İsrail’e giden gemilere kapatmıştı. Yani Kızıldeniz yolu kullanılamazdı. Buna da bir çare bulundu. Hava köprüsü kurulacaktı. Bir Yahudi STK’sının sivil Amerikan uçaklarını kiralamasıyla Haziran 1949’da “Sihirli Kilim Operasyonu” başladı. Günde 7-8 sefer yapan uçaklar dar bir koridoru kullanarak çok tehlikeli şartlarda uçtular. 1950 yılının eylül ayında operasyon tamamlandığında Yahudi Ajansı 47 bin Yemenli Yahudiyi İsrail’e taşımıştı.
Sırada Iraklı Yahudiler vardı. Irak en eski, en kalabalık ve en gelişkin Oryantal Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapıyordu. 1948 yılında sayıları 130 bindi. 1930’lu yıllarda başlayan gerginlik, 1948-49 Arap-İsrail Savaşı ile en karanlık dönemine girdi. Yahudilerin evleri yağmalandı. Yahudi memurlar işlerinden, öğrenciler üniversitelerden atıldı. Birçok profesyonelin mesleğini icra etmesi yasaklandı. Yahudi şirketlerine ve bankalarına el kondu. Topluluk ekonomik olarak çöktü. Ayrıca İsrail’e göç etmeleri yasaklandı. Nihayet, 1950 yılının mart ayında, Irak yurttaşlığını bırakmaları koşuluyla, Yahudilerin göç etmesine izin verileceği açıklandı. Irak hükümeti göçü teşvik etmek için Yahudi topluluğunun malvarlığının bedelini ödeyecekti. Ancak bu defa da 10 Mart 1951’de Yahudilerin paralarına ve malvarlıklarına el kondu.
O zamana kadar on binlerce Yahudi göç etmek için başvurmuştu. Artık geri adım atılamazdı. En acil sorun ulaşımdı. Yahudi Ajansı çıkış noktası olarak Basra’yı belirledi. Ne var ki Kızıldeniz yolu yine kapalıydı. Suriye ve Lübnan üzerinden karayolunu kullanmak da imkânsızdı. Yahudi Ajansı ile müzakereler sonucunda Bağdat yönetimi hava ulaşımına bir şartla razı oldu; uçaklar tarafsız Kıbrıs adasına uçacaklardı. 18 Mayıs 1951’de “Ali Baba Operasyonu” başladı. 1951 yılının aralık ayına gelindiğinde Yahudi Ajansı 113 bin Yahudiyi Irak’tan İsrail’e taşımıştı. Göç sonraki yıllarda da sürdü. İran üzerinden küçük grupların taşınmasıyla, Iraklı Yahudi göçmen sayısı nihai olarak 121 bine ulaştı.
Libyalı Yahudiler Irak’takiler gibi varlıklı değildi. 1945 yılında Trablus ve Bingazi’de çoğunlukla tüccar ve zanaatkârlardan oluşan 23 bin Yahudi yaşıyordu. Ayrıca çölde yaşayan 7 bin Yahudi, Berberilere benzer bir hayat sürüyordu. Kasım 1945’te başlayan pogromda 100’den fazla Yahudi öldürüldü; binlerce ev ve işyeri tahrip edildi. Haziran 1948’de tekrarlanan saldırılar yeni can ve mal kayıplarına yol açtı. Yahudiler artık Libya’da kalamazlardı.
Yahudi Ajansı, 1949 yılında Bingazi ile Hayfa arasında doğrudan seferler başlattı. 1951 yazında topluluğun tamamına yakını malvarlığını çok düşük bedellerle elden çıkarmış ve İsrail’e doğru yola çıkmıştı.