12 Mart 1995’te İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde 22 kişinin katledildiği, yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın 29. yıldönümünde anma etkinliği düzenlendi.
12 Mart Platformu’nun çağrısıyla Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cemevi) önünde düzenlenen anma etkinliğine, katledilenlerin yakınlarının yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
“Gazi’den Ümraniye’ye Adalet İstiyoruz” yazılı pankartı taşıyarak katliamın yaşandığı yerlerden biri olan eski postane ve Dostlar Kıraathanesi’ne karanfillerini bırakan katılımcılar, Gazi Mezarlığı’na kadar sloganlarla, deyişlerle yürüdü.
Yürüyüş boyunca katliamda hayatını kaybedenlerin isimleri okundu. Sık sık “Anaların öfkesi katilleri boğacak! Gazi’nin katili Susurluk devleti” sloganları atıldı.
“Dava katliamı da yapıldı”
İstanbul 12. Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Aralık 2023’te tam 29 yıllık bir dosyayı kapatmıştı.
Evrensel’den Sevgi Akkaya ve Özlem Çakmak’a 12 Mart Gazi Katliamı’nın hukuki sürecinden bahseden Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karadaş, “Gazi Katliamı sonrasında Eyüp Adliyesi’nde mahkeme görülmeye başlandı. Bir ay sonra Trabzon’a gönderildi. Aslında bu dava canlarımızdan kaçırıldı. Trabzon’a taşındıktan sonra bütün canlarımıza çok ciddi manada katliam gibi katliam yapıldı. Dava katliamı da yapıldı. Bu süreçten sonra da hükümsüz noktaya dönüştürüldü. İki tane memur ceza aldı. Biri 1 yıl 18 ay, diğeri 2 yıl civarı ceza aldı. Aslında göstermelik bir davaydı. Ondan sonra zamanaşımına uğratıldı. Zamanaşımına uğratıldıktan sonra da dava kapanmaya yüz tuttu” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduklarını dile getiren Karadaş, “AİHM Türkiye’yi bu boyutuyla suçlu buldu. Tazminat dahi ödettiler. Dolayısıyla da bu ülkedeki hukukun, adaletin nasıl tecelli ettiğinin somut pratiğidir bu. Anayasa’mızda ‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir’ diye yazar ama pratik anlamda bir karşılığını göremedik” ifadelerini kullandı.
Gazi Mahallesi’nde ne olmuştu?
12 Mart 1995’te Gazi Mahallesi’nde üç kahvehane ile bir pastane, otomobilden açılan ateşle tarandı. Ölümleri protesto etmek isteyen ve karakola yürüyen halka ateş açıldı, 17 kişi öldü. Saldırılar Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’ne de uzadı ve burada ise halkın üzerine açılan ateşte beş kişi yaşamını yitirdi. Resmi kayıtlara göre her iki ilçede 300 kişi yaralandı.
Gazi’deki katliamın ardından 20 polise Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı, “güvenlik gerekçesiyle” Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşınan dava, Kasım 2001’de, üç şehir gezdikten sonra sonuçlandı.
Polis Ahmet Albayrak hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 50. maddesine göre indirim yapılarak 3 yıl 24 ay hapis cezası ve 9 ay kamu hizmetlerinden geçici mahrumiyet kararı verildi. Mehmet Gündoğan ise bir kişiyi öldürmekten 1 yıl 8 ay hapis ve 3 ay kamu hizmetlerinden yasaklı olma cezası aldı.
İkisinin cezası da 4616 sayılı İnfaz Yasası’na göre ertelendi. 18 polis ise beraat etti. Ceza alan polisler, davadan kısa süre sonra polisliğe geri döndü.