Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Batılıların gözünden Çerkes Soykırımı ve Sürgünü

19. yy’ın en büyük kıyımlarından biri olan “Çerkes Soykırımı ve Sürgünü” dünyanın çeşitli bölgelerinde eserlerin, tarihçilerin, akademisyenlerin incelediği bir konu. Özellikle Batılı uzmanlar Çerkes Soykırımı’na oldukça metodolojik ve profesyonel bir biçimde yaklaşmaktadır. Bu konuda Batılıların en önemli çalışmalarından biri, Walter Richmond’un “Çerkes Soykırımı” eseridir. Richmond, eserinde konuyu pek çok kaynakla temellendirmiş ve bilimsel analizlerini ortaya koymuştur. Eserde, özellikle Rus kumandanlarından Berje Evdokimov, Kafkasya Kurmay Başkanı Aleksandr Kartsov gibi isimlerin kaleme aldıkları mektuplar o dönem yaşananlara ışık tutmaktadır. Richmond’un ifadesiyle “1863 başlarında savaş neredeyse bitmişti ve Rusların devam eden eylemleri ancak sivil bir nüfusun etnik temizliği olarak tarif edilebilirdi”.

“1853-1856 Kırım Savaşı bir fırsattı”

İtalyan tarihçi Fabio Grassi de Çerkes Soykırımı ve Sürgünü üzerine çalışan araştırmacılar arasında. “Yeni Bir Vatan Çerkeslerin Osmanlı İmparatorluğu’na Zorunlu Göçü” eserinde bu konuyu detaylı bir şekilde incelemiştir. Grassi, Kırım Savaşı ile Kafkasya’da Rus Çarlığı’nın genişlemesinin uluslararası bir boyut kazandığını yazıyor.

Araştırmacı, Kırım Harbi’ni ise “dağlılar için kaçan fırsat” olarak nitelendirmektedir; bu durumu, Çerkes komutanların bu savaşta “kararlı bir mücadeleye girişmemeleri” ve “faaliyetsizlikleri” ile açıklıyor. Çerkeslerin, Kırım Savaşı sırasında birlik olup aktif bir rol oynamadıklarını ve savaştan sonra toplanan Paris’teki konferansta yeteri kadar aktif olmadıklarını vurgulayıp, Rusların savaştan sonra hızlı bir şekilde toparlanmalarının, bölgenin geleceğini derinden etkilediğini ifade ediyor.

İtalyan tarihçi ayrıca Rus Çarlığı’nın genişleme politikasının aynı zamanda Çerkeslerin yok edilmesine yönelik hazırlık ve uygulama dönemi olduğunun altını çiziyor. Gerçekten de, büyük insani trajedilerin yaşandığı 1864 sürgününden önce de Rusların yerli halklar üzerindeki baskıları çok artmıştı. Rus baskısına direnen Kafkasyalıların Dağıstan ve Çeçenya bölgesinde Şeyh Şamil liderliğindeki direnişi uzun soluklu olmasına rağmen, dönemin önemli askeri güçlerinden Rus Çarlığı karşısında etkili olamadı. 1859’da Şeyh Şamil’in Ruslara teslim olmasından sonra Ruslar, Çerkesler hakkındaki projelerini uygulamaya hız verdiler. Ruslar, 1860’ta hazırlanan bir raporda önerildiği gibi, Adige, Abaza ve Ubıhların yaşadığı batı Kafkasya’daki Çerkes topraklarının Kazaklar ve özellikle Hıristiyan bir topluluk aracılığıyla sömürgeleştirilmesini ve Çerkeslerin yurtlarından kovularak Karadeniz kıyılarına sıkıştırılması planını uygulamaya soktular.

1861’de Rus Bakanlar Konseyi’nde de ele alınan bir raporla Çerkesleri Kuban Nehri yakınlarındaki bölgeye ya da Osmanlı devletine göçe zorlamak görüşü benimsendi.

Mayıs 1864’te sınır dışına toplu sürgünler başlatıldı

Göçün mali boyutu ve büyük Avrupa devletlerinden gelebilecek tepkilerden çekinen Rus Çarı II. Aleksandr, Çerkesler ve diğer yerel halklardan temsilcilerle görüşerek, Kuban bölgesine ya da Osmanlı’ya göç etmeleri için bir aylık süre verdi. Pek çok Çerkesin yurtlarında kalıp mücadeleye karar vermesiyle başlayan yeni mücadele döneminde Ruslar, yerlilerin yaşam kaynaklarını yok etmek için köyleri yaktılar. Alınan ek askeri tedbirlerle de direnme gücü kırılan Çerkeslere Ruslar, 6 Mart 1864’te sona erecek bir ateşkes ilan ettiler ve yerli halklardan, bu tarihe kadar yurtlarını terk etmelerini istediler. Son Çerkes direnişi de başarısız olunca Mayıs 1864’te sınır dışına toplu sürgünler başlatıldı.

Batılı bir başka tarihçi Charles King’e göre yaklaşık 1 ila 1,5 milyon Çerkes Ruslar tarafından öldürülmüş ve 1 ila 1,5 milyon Çerkes de Osmanlı İmparatorluğu’na sınır dışı edilmiştir. 1860’tan sonra topraklarından Osmanlı devletine sürülen Çerkeslerin sayısı hızla arttı. Ruslar Osmanlı İmparatorluğu’nun artık Çerkesleri kabul etmeyeceği ihtimalinden endişeliydi.

Danimarkalı araştırmacı L.F. Hansen ise Çerkes Soykırımı konusunu günümüz perspektifinden şu şekilde yorumluyor: “Soykırımın tanınması son birkaç yılda Çerkeslerin yeniden canlanmasının yeni bayrağı haline geldi. Konu sembolik bir değer kazandı; diasporadaki Çerkes gruplarının kimlik inşasının merkezi unsuru haline geldi ve diaspora ile anavatan arasındaki işbirliğinin bağlantı noktasını oluşturmaya başladı.”

2014’teki olimpiyatlara odak

Ayrıca Hansen bu kimlik inşasında ve toplumun konsolidasyonunda 2014 Soçi Kış Olimpiyatları’nın da oldukça önemli yer teşkil ettiğini ifade etmekte. Olimpiyatlar hem diasporada hem de anavatanda yaşayan Çerkeslerin ortak bir acıda birleşmesini hızlandıran çarpıcı etmenlerden biri oldu.

Dünyada yaşanan gelişmeler paralelinde gündeme gelmekte

Sonuç olarak; hem geçmişte hem günümüzde Çerkes Soykırımı konusu dönem dönem Batılı tarihçiler, araştırmacılar tarafından çalışılmakta; dönemin sosyopolitik konjonktürüne göre de popüler bir konu haline gelmektedir.

 

Kaynakça:

1) Grassi, F. (2017) Yeni Bir Vatan-Çerkeslerin Osmanlı İmparatorluğu’na Zorunlu Göçü (1864), Tarihçi Kitabevi

2) King, C. (2008) The Ghost of Freedom: History of the Caucasus

3) Hansen, L.F. (2014) The Circassian Revival: A Quest for Recognition, Mediated Transnational Mobilisation and Memorialization among a Geographically Dispersed People from the Caucasus. PhD Thesis., University of Copenhagen

4) Richmond, W. (2018) Çerkes Soykırımı, Koyu Siyah Yayıncılık

Yazarın Diğer Yazıları

Adige Cumhuriyeti idari yapılanmasında rayonlar/ilçeler

Adigey veya Adige Cumhuriyeti günümüzde Rusya Federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyetlerden biridir. Yaklaşık 7.600 kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır ve 500.000 civarında bir nüfusa sahiptir. Cumhuriyet...

Çerkes Memlûk Sultanlığı

Ortadoğu’da bir Çerkes devleti Çerkes Memlûk Sultanlığı İslam tarihinde belirli dönemlerde bazı devletler ön plana çıkmış, dini ve politik liderliği üstlenmiştir. Mısır’da var olmuş Memlûk...

‘Ayrıştığımız esaslı nokta Çerkes halkının var olma mücadelesine ilişkin siyasettir’

Takvimler 2024 Ocak ayını gösterdiğinde Türkiye’deki Çerkes diasporası için çarpıcı bir olay meydana geldi. Çerkeslerin en kalabalık ve güçlü olduğu bölgelerden biri olan Kayseri’deki...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img