Zulüm ve maskaralık

0
45

Romanya’da komünizm, zulümle maskaralığın toplamıydı. Nikolay Çavuşesku, selefinden sinmiş bir ülke devralmıştı. Ayrıca ciddi bir dış desteğe sahipti. Sıkı durun; bu destek hiç umulmayan bir yerden, Batı’dan geliyordu.

Jiu maden grevinin liderlerini öldürtmesinden sekiz ay sonra, Çavuşesku Beyaz Saray’da ağırlandı. Çekoslovakya’nın işgalinde tarafsız kalmış olması Romanya liderini Batı’nın gözdesi yapmaya yetmişti. Ayrıca Romanya 1984 Olimpiyatları’na katılan tek Doğu Bloku ülkesiydi.

Romanya Sovyetler Birliği ile arasına mesafe koydukça, baskıcı rejimi Batı tarafından görmezden gelindi. Ne var ki bunun Romanya halkına bedeli çok ağır oldu. Nüfusu artırmak zaten Romanya’nın geleneksel saplantısıydı. 1966 yılında 40 yaşın altında ve dörtten az çocuğu olan kadınlara kürtaj yasağı getirildi. 1986 yılında sınır 45 yaşa çıkarıldı. 1984 yılında kadınlar için evlenme yaşı 15’e indirildi. Doğum oranının düştüğü bölgelerde doktorların maaşlarından kesintiler yapıldı. Sonuçta nüfus artmadı. Ama yasadışı kürtajlarla hayatını kaybeden kadın sayısında Romanya, Avrupa birinciliğine yükseldi. Bebek ölümleri o kadar yüksekti ki, 1985 yılından itibaren yeni doğan çocuklar dört haftalık olmadan nüfusa kaydedilmiyordu.

Bu ulusal trajedinin arka planında berbat ekonomik koşullar vardı. 1980’li yılların başında Çavuşesku ülkesinin dış borçlarını ödemeye karar verdi. Batı’nın gözünde itibarını daha da güçlendirmek istiyordu. Uluslararası kapitalist sistem Çavuşesku’yu yere göğe sığdıramadı. Oysa borçların ödenmesi için iç tüketimin kısılması gerekiyordu. “Kondukatör” ihraç edilebilecek her ürünü satmaya kararlıydı. Böylece Romanya halkı daha az elektrik kullanmaya zorlandı. Çünkü Almanya ve İtalya’ya enerji ihraç edilecekti. Et, şeker, un, tereyağı, yumurta ve daha nice ürün karneye bağlandı. Üretkenliği artırmak için hafta sonları ve tatillerde çalışmak zorunlu kılındı. 1986 yılında petrol tüketimi asgariye indirildi. Motorlu araçların yerini alması için atçılık teşvik edildi. At arabaları ülkede temel ulaşım aracı oldu. Sonunda Romanya borçlarını ödemeyi başardı. Ama halk sefalete mahkûm edilmişti.

Zulmün bir başka kurbanı köylülerdi. Köylünün daha fazla üretmesi, ihracat seferberliğine katkıda bulunması gerekiyordu. Kırın hedef alınması Stalinciliğin köye ve köylüye geleneksel düşmanlığı ile sınırlı değildi. İşin bir de Romanya’ya içkin etnik şovenizm boyutu vardı. Romanya’da komünizmin bir başka saplantısı Macar azınlığa duyduğu nefretti. “Sistematikleşme” adı altında, ülkedeki 13 bin köyün yarısı yerle bir edildi. Yıkılan köyler arasında Macarların yaşadığı yerleşimler ağırlıktaydı. Ahali 558 köy-kente taşındı.

Romanya’da komünizm, zulümle maskaralığın toplamıydı. Kondükatör ve eşinin resimlerine her yerde rastlamak mümkündü. Çavuşesku güzellemesi Stalin’i bile geride bırakmış, Kuzey Kore lideriyle kıyaslanır seviyeye gelmişti. Çavuşesku’nun unvanları arasında neler yoktu ki! Bilge Lider… Güneşin Oğlu… Karpatların Dehası… Daha niceleri. Liste -tıpkı maskaralık örnekleri gibi- uzayıp gidiyordu.

Nikolay Çavuşesku

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz