Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

ERG, TMMOB ve EŞİK’ten ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ eleştirisi

‘Toplumsal cinsiyet eşitliğine vurgu yapılması gerekiyor’

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlıklı müfredat taslağına ilişkin ilk değerlendirmesini paylaştı. Eşitlik için Kadın Platformu’nun (EŞİK) toplumsal cinsiyet eşitliği bölümüne katkıda bulunduğu raporda, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, anayasal eşitlik ilkesinin bir parçası olduğuna ve anayasadaki eşitlik ilkesinin önemine vurgu yapılması gerekiyor” denildi.

ERG’nin taslağa ilişkin ilk ve hızlı değerlendirme sonuçlarından öne çıkan başlıklar şöyle:

-Yeni müfredat, “maneviyat”ın ağır bastığı bir söylemle “yetkin ve erdemli insan yetiştirme”yi temel amaç olarak ele alıyor, ahlaki ve millî değerler üzerine kuruluyor ve “toplumsal katkı ve bütüncül gelişim” gibi alanları hedefliyor. Ancak öne çıkan değerler; somut, bilimsel ve sorgulanabilir öğeler olmaktan uzak. Bu durum, müfredatta sık sık ele alınan “eleştirel düşünme” kavramına taban tabana zıt bir durum oluşturuyor.

-“Farklılaştırma” başlıkları altında ele alınan destekleme ve zenginleştirme uygulamaları, öğrenciler arası bireysel farklılıkları kapsayacak bir öğrenme ortamı sağlamayı hedeflemesi açısından önemli. Ancak, programda öğrenciler arasındaki farkların yalnızca beceri temelli ele alındığının altını çizmek gerekiyor. Anadili farklı olan, kültürel farklılıklara sahip, mülteci ve diğer kırılgan gruplara mensup çocuklara yönelik kapsayıcı uygulamaların geliştirilmesi, bu farklılıkların sonucu olan beceri farklarını önlemek için kritik.

-İnsan Hakları, Vatandaşlık ve Demokrasi alanında hak ve özgürlüklerden ziyade görev ve sorumluluk vurgusu dikkat çekiyor, özgürlüklerin öneminden ziyade özgürlüğün neden sınırlanması gerektiği vurgulanıyor; ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü gibi konulara yer verilmiyor. Hak ve özgürlükler “toplumsal yarar için rahatlıkla vazgeçilebilirmiş” gibi çerçeveleniyor; temel insan haklarıyla ilgili bilgi edinilmesi engellenerek, Türkiye’nin 1990 yılında imzaladığı Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ihlal ediliyor.

-Müfredat geliştirme çalışmalarının siyasi çekişmelerin dışında tutulabilmesi, eğitim bilimlerindeki esaslar ve yenilikler çerçevesinde çalışılmasıyla mümkün olabilir. Eğitim ekosisteminde bilimsel ve sistematik olmayan, dayanağı açıklanmayan değişimler eğitime duyulan güvene zarar veriyor.

-Tedavülde olmayan “maarif” kelimesinin geri getirilmiş olması dünyayla bütünleşmeden ziyade içedönük bir medeniyet yaratma riski taşıyor. Eğitim kavramının içinin doldurulması, kapsamının genişletilmesi ve daha çoğulcu bir bakış açısının sağlanması gerekiyor.

-İnsan haklarına ve hukukun bağlayıcılığına ilişkin daha önceki programlarda yer alan vurgular, taslak programın özel amaçlarında yer almıyor.

-Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, anayasal eşitlik ilkesinin bir parçası olmasına ve anayasadaki eşitlik ilkesinin önemine vurgu yapılması gerekiyor. Anayasal devletin, kurucu ilkeleriyle anlaşılması gerektiği; anayasa tarafından belirlenen laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti olmaksızın hak ve özgürlüklerin korunamayacağı, bu haklarla beraber toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleşebileceği temel bilgiler olarak öğretilmeli.

“Cinsiyetçi müfredatı reddediyoruz”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Kadın Meclisi, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlıklı yeni eğitim müfredatı taslağına dair sendikanın genel merkezinde açıklama yaptı. Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, yeni müfredatta cinsiyete dayalı ayrımcılığı daha da derinleştiren bir içerik hazırlığı olduğunu söyledi.

Yardım, iktidarın toplumu “tek din, tek mezhep, tek kimlik” anlayışıyla dizayn etmek istediğini ve yeni müfredat üzerinden “sorgulamayan, itaatkâr bireyler” yetiştirmeyi hedeflediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerini gözeten müfredatı reddediyoruz. Yeni müfredata yönelik eleştirilerimiz sadece teknik ve pedagojik değil, aynı zamanda politik niteliktedir. Siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerini gözeten, tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı, cinsiyetçi müfredatı reddediyoruz. Eğitimde cinsiyete dayalı eşitsizlikleri inşa eden ve sürdüren başta müfredat olmak üzere tüm uygulama ve politikalara karşı işyerlerimizde, sokaklarda, yaşamın her alanında mücadele ettik, mücadele etmeye devam edeceğiz.”

“Geçmişteki gerici uygulamaları tamamlayıcı niteliktedir”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı yeni eğitim müfredatını kabul etmediklerini belirterek, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, iktidarın YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, tarikat ve cemaatlerle işbirliği içinde yürüttüğü 4-6 yaş Kur’an kursları, ÇEDES gibi projeleri ve geçmişteki gerici uygulamalarını tamamlayıcı niteliktedir” dedi.

 

Yazarın Diğer Yazıları

2024 nasıl geçti?

Ocak Rusya Federasyonu ile yapılan yeni anlaşma Abhazya ve diasporada gerginlik ve tepki yarattı ‘Şafak yasası’ ile Quo vadis Abhazya? Abhazya ve diasporanın gündemi siyasi ve...

‘Destek Komisyonu’ kuruldu

Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED), “Suriye Çerkeslerine Destek Komisyonu” kurulduğunu açıkladı. KAFFED Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Cantürk'ün koordinatörlüğünde kurulan komisyon, bölgedeki ihtiyaçlar ve talepler doğrultusunda...

Suriye Çerkes Yardımlaşma Derneği’nden açıklama

Suriye’de faaliyetlerini yürüten Çerkes Yardımlaşma Derneği 16 Ekim’de dernek binasında bir toplantı düzenledi. Toplantı sonunda alınan kararlar şu şekilde açıklandı. * Çerkesler, tarih boyunca çeşitliliğiyle...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img