Bir sivil toplum gönüllüsü, bağışçısı ve geçmişte çalışanı olarak sivil toplum çalışmaları ve haklar konusu benim için çok kıymetli, hele ki konu çocukların hakları olduğunda önemi iki katı artıyor. Dünyanın tozpembe bir yer olmadığını ne yazık ki hepimiz biliyoruz. Yaşadığımız dünyayı tozpembe yapmak elimizde olmasa da yaşanabilir, adil, güvenli bir yer yapmak elimizde. Yetişkinler olarak üzerimize düşen, hak ettikleri dünyayı, kan bağımız olup olmadığına bakmadan tüm çocuklar için sağlamak olmalı.
Bir sivil toplum gönüllüsü, bağışçısı ve geçmişte çalışanı olarak sivil toplum çalışmaları ve haklar konusu benim için çok kıymetli, hele ki konu çocukların hakları olduğunda önemi iki katı artıyor. Dünyanın tozpembe bir yer olmadığını ne yazık ki hepimiz biliyoruz. Yaşadığımız dünyayı tozpembe yapmak elimizde olmasa da yaşanabilir, adil, güvenli bir yer yapmak elimizde. Yetişkinler olarak üzerimize düşen, hak ettikleri dünyayı, kan bağımız olup olmadığına bakmadan tüm çocuklar için sağlamak olmalı.Sivil toplum kuruluşu sohbetlerimizde bu ayki konuğumuz UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği İstanbul Gençlik Koordinatörü Dilara Öztürk.
Şamba Gunda Demiröz
-Kendinizi ve sivil toplum serüveninizi kısaca bize anlatır mısınız?
-Ben Dilara Öztürk. Hukuk fakültesinde 2. sınıf öğrencisi iken sosyal medya üzerinden UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’ni görmüş ve o dönemde takip ettikleri bir davaya katılmak üzere adliyeye gittiğimde dernek üyeleri ile tanışmıştım. O günden bugüne (5 yıldır) elimden geldiğince anlamlı mücadelelerine destek vermeye çalışıyorum.
-UCİM’in hikâyesini başlangıçtan bugüne anlatabilir misiniz?
-Genel başkanımız, öğretmenimiz Saadet Özkan’ın, İzmir’de görev yaptığı okulda, okul müdürünün (yanlış hatırlamıyorsam) 6 kız öğrenciyi istismar ettiğini fark etmesi üzerine başlattığı mücadele ile UCİM’in temeli atılıyor. Öğrencilerinin yanında olarak davayı kamuoyuna duyuruyor. Ben de o dönemde 12 yaşlarında bir çocuk olarak televizyondan kendisini izlediğimi hatırlıyorum. Sonrasında ülkenin birçok yerinden aynı kötülüğü yaşayan çocuklar için Saadet Öğretmen’e ulaşılıyor. 6 çocuk ile başlayan mücadele dalga dalga büyüyor ve 2017 yılında genel başkan yardımcımız Yücel Ceylan’ın da desteğiyle UCİM kuruluyor. O günden bugüne de derneğimiz yüzlerce, hatta belki binlerce kahraman çocuğun hem hukuki hem psikolojik hem de maddi olarak yanında oluyor.
-Bilmeyenler için sivil toplum ne demek açıklar mısınız?
-Toplumun oluşturduğu ve yine toplumun yararına çalışan, hizmet üreten gönüllü birlikteliktir.
-Derneğinizde çalışan olmak dışında nasıl yer alınabilir? Gönüllülük mümkün mü? UCİM için gönüllüler neler yapabilir?
-Derneğimizin büyük çoğunluğu gönüllülerden oluşmakta. Ülkemizin birçok yerinde eğitimler, etkinlikler düzenliyor ve davalara katılıyoruz. Bu eğitim ve etkinliklerde görev almak, avukat ya da sivil olarak davalara katılmak, projeler üretmek ya da bağış yaparak destekte bulunmak mümkün.
İstismarın hukuki, psikolojik boyutunun anlatıldığı önleyici eğitimlerin yanında çocuklara yaş gruplarına göre Lego’larla ve oyunlarla beden güvenliği eğitimi verilmekte. Bu eğitimlerde çocuklar haklarını kolayca öğrenmekte. Gönüllü/görevli koordinatörlerimiz meslek gruplarına göre eğitici eğitimlerini tamamladıktan sonra eğitimler verebiliyorlar.
-Gönüllülük ne demek, anlatabilir misiniz?
-Gönüllülük, bireyin hiçbir karşılık beklemeden ve almadan, gönüllü olduğu yerin amacı doğrultusunda vaktinden, emeğinden, fikrinden, imkânı oldukça maddiyatından harcaması ve harekete geçmesi demektir.
-Bağışçı tanımlamasını yapar mısınız? Kime denir ve bağışçınız, UCİM için neler yapabilir? Yöntemleri nedir?
-Bağış da yine bireyin sivil toplum kuruluşu yararına maddi destekte bulunmasıdır. UCİM Derneği ülkemizin çeşitli yerlerinde “Önleme Ofisleri” açarak kahraman çocuklarımıza daha etkin şekilde destek olmakta ve yine çocuklarımıza eğitim bursu vermektedir. UCİM bağışçıları da yaptıkları bağışlarla bu doğrultuda destek olmaktadır.
-Hangi koşullar sağlandığında bir sivil toplum kuruluşuna güvenilir ve şeffaf denebilir?
-Devlet tarafından yapılan mali denetimler sonucunda bir sorun çıkmamış ve gerektiğinde harcadığı her “kuruşun” hesabını verebilir kurumlar şeffaftır. Vaat ettiği şeyleri itinayla yapan, yanlış yapmaktan kaçınan ve üyelerine de bunu aşılayan kurumlar da güvenilirdir zannımca.
-Sivil toplum kuruluşları hangi konularda uzmanlaşmıştır?
-Neredeyse her konuda uzmanlaşan sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır. UCİM, çocuk hakları alanında uzmanlaşmış bir sivil toplum kuruluşudur.
-Sizin deneyimlerinizi ve gözlemlerinizi düşünürsek Türkiye’de ve dünyada sivil toplum ne aşamada? Bu konuda iyiyiz diyebilmek için neler yapmamız lazım? Eksilerimizi ve artılarımızı düşündüğümüzde iyiyiz diyebiliyor muyuz?
-Sivil toplumun, karar mekanizmalarında daha etkin olması gerektiğini düşünüyorum. Sahada birçok faaliyet yürüten ve bu nedenle birçok dezavantaj ve avantaja tanıklık eden kuruluşların, örneğin kanun yapımı sırasında söz hakkı olmasının tüm toplumun yararına olacağına inanıyorum.
-Uluslararası sivil toplum standartları diye bir kavram var mı? Varsa biz o kavramın neresindeyiz?
-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 11. Madde “Örgütlenme Özgürlüğü”nü düzenlemiş ve herkesin menfaatlerini korumak için (…) başkalarıyla birlikte örgütlenme ve barışçıl toplantı yapma özgürlüğüne sahip olduğunu vurgulamıştır. Yine sözleşmede yer alan “İfade Özgürlüğü”, “Ayrımcılık Yasağı” gibi düzenlemeler de uluslararası sivil toplum standartlarını oluşturmaktadır. Uluslararası alanda sivil toplum örgütleri farkındalık çalışmaları, raporlamalar, karar mekanizmalarına katılım, kamuoyu oluşturma gibi faaliyetler yürütmektedirler. Ülkemizde bu konular başta Anayasamız olmak üzere Medeni Kanunumuz ve Dernekler Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Fiiliyatta ise ülkemizdeki sivil toplum kamuoyu oluşturma, farkındalık yaratma gibi alanlarda etkin olsa da zannımca raporlama ve karar mekanizmalarına katılımda uluslararası standartların altında kalmaktadır.
-Derneğiniz Help Steps uygulamasıyla çalışıyor mu, çalışıyorsa olumlu yanları nedir?
-Evet. Help Steps sayesinde gün içinde attığımız her adımı çocuklar yararına kullanılmak üzere kampanyamıza bağışlayabiliyoruz.
-Şimdiye kadar İstanbul Maratonu başta olmak üzere İyilik Peşinde Koş (İPK) organizasyonlarına katıldınız mı? Size katkısı nedir?
-İki defa İstanbul Maratonu’na katıldım. İyilik için koşan insanlarla tanışıp vakit geçirmek ve toplum yararına birçok projenin sesini duyurabilmek çok güzel bir deneyimdi.
-Bize zaman ayırıp bu keyifli söyleşiyi gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Son olarak bu soruları siz soracak olsaydınız size ne sorulsun isterdiniz? Bu konuştuklarımızın dışında şunu da söylemek isterim dediğiniz bir şey varsa eklemenin tam zamanı.
-Ne demek, ben teşekkür ederim. Dünya yararına güzel şeyler yapabilmek dileğiyle…
