Mesut Önder
Düzce’ye bağlı Köprübaşı Ömer Efendi Köyü (Haçemziye) ile Adigey Cumhuriyeti’nde yer alan Haçemziye Köyü, KAFFED’in girişimleriyle geçen yıl kardeş köy ilan edilmişti. İki köy arasında kurulan bu kültürel köprü, geçen yıl Düzce’nin Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’ne yapılan ilk ziyaretle başlamıştı. Bu yıl ise karşılıklı kültürel etkileşimin bir devamı olarak, Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nden 13 kişilik bir grup Adigey Cumhuriyeti’ne 18-25 Ağustos tarihleri arasında anlamlı bir ziyarette bulundu.
Ziyaret, Düzce Adige Kültür Derneği Başkanı Ayşe Sezgin ve Köprübaşı Köyü Adige Kültür Evi Derneği Başkanı Erdal Özmeç’in öncülüğünde gerçekleşti.
Misafirler, Adigey’deki Haçemziye Köyü’nde büyük bir coşku ve sıcaklıkla karşılandı. Bir hafta süren program boyunca gençler, evlerde misafir edilerek bölgenin günlük yaşamını yakından gözlemleme fırsatı buldu. Aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere katılan ziyaretçiler, yöresel lezzetleri tatma imkânı da yakaladılar.
Gençler, kurulan özel sofralarda bölge halkıyla bir araya gelerek akşam sohbetlerinde kaynaşmanın ve ortak değerlerin önemini bir kez daha hissettiklerini belirttiler. Ziyaret boyunca kendilerini adeta bir komşunun ya da akrabanın evinde gibi hissettiklerini ifade eden katılımcılar, “İlk kez gelmemize rağmen yabancılık çekmedik. Sanki uzun zamandır birbirimizi tanıyorduk” diyerek memnuniyetlerini dile getirdiler.
Program kapsamında Maykop’a yapılan bir günlük gezi sırasında Adigey’in en önemli müzelerinden biri ziyaret edildi. Gençler, burada sergilenen eserler karşısında oldukça etkilendiklerini belirterek “Bu müzede geçmişin izlerini yaşar gibi hissettik” dediler. Müzenin zengin içeriği nedeniyle sadece bir günün yeterli olmadığını da sözlerine eklediler.
Ziyaretin bir diğer dikkat çeken durağı ise Adigey Cumhuriyeti onursal sanatçısı ve Adige ulusal müzik enstrümanları yapım ustası Ğuçe Zamudin oldu. Gençler, ustayla tanışarak geleneksel müzik enstrümanlarının yapım süreçlerini yakından incelediler ve birlikte müzik dolu keyifli anlar yaşadılar.
Kültürel bağları kuvvetlendiren bu anlamlı ziyaret, sadece bir seyahat değil; geçmişle kurulan bir bağ, geleceğe atılan bir dostluk adımı olarak kayda geçti. Atalarının izlerini taşıyan topraklara ilk kez adım atan gençler, unutulmaz anılarla ve güçlü duygularla Düzce’ye döndüler.
Gençlerin düşünceleri
Gençler ile döndüklerinde yapılan görüşmelerde anavatanda kendileri ile yakından ilgilendiklerini ilettiler:
“Oraya gittiğimizde hiç zorlanmadık ve kendimize ait bir yerde olduğumuz için mutlu olduk.”
“Çok eğlendik ve çok iyi insanlarla tanıştık, verimli geçti bizim için.”
“Bizim ikinci gezimiz buraya ve ait olduğumuz yerin burası olduğunu düşündüm. İleride kendim birkaç haftalığına tek başıma da gitmek istiyorum. Belki ileride orada yaşayıp işimi kurmayı düşünebilirim.”
“Anavatana gitmek çok güzel bir duygu ve daha sık karşılıklı gidiş gelişler olmalı. Sportif faaliyetler ve dil konusunda ortak projeler yapabiliriz. Bir haftalık süreçte bile dilimizi konuşmak için zorladık, daha uzun kalsak dil sorununu çözebiliriz.”
“Tekrar gidersek farklı yerleri de görmek isteriz. Beni bu gezide en çok etkileyen müzeler oldu. Geçmişimize ait eserleri görmek bizi geçmişe götürdü. Kaldığım köy çok hoşuma gitti, bizim köye çok benziyordu.”
“Dil konusuna daha çok ağırlık verilmeli, kurslar önemli. En önemli şey dil sorununun çözülmesi ve bu faaliyetlerin devamı için.”
“Oraya gitmeden şu anki duygularımızı anlatmak zor. Oraya kendimizi ait hissediyoruz. Gidince bunu daha iyi anladık. Sizi çok iyi karşılıyorlar, sanki onların kızıymış gibi hissettim. Vedalaşırken duygusal şeyler yaşadık.”
“Bizim köydeki evlerin yerleşim şekli ile oradaki yerleşim aynı. Yabancılık çekmedik.”
“Çok iyi ağırlandık, çok rahat ettik. Anlaşma konusunda da sıkıntı yaşamadık.”