Konu: Abhazya Gerçeği
Sevgili Dostlar,
Abhaz halkı, bundan onbeş yıl önce, nüsufusun azlığına bakmadan, karşısındaki düşmanın ezici silah ve asker üstünlüğüne aldırmadan giriştiği var oluş savaşını, başta Kuzey Kafkasya’daki kardeşleri olmak üzere, dostlarının da yardımıyla kazanmıştı.
Savaşta genç ve dinamik nüfusunun önemli bir kısmını kaybeden Abhaz halkı, zaferin hemen ardından maruz bırakıldığı acımasız ambargoya rağmen onurunu ve bağımsızlığını korumasını bilerek bu günlere ulaştı. Zaferin 15. yılında Rusya ve Nikaragu tarafından tanınan ve yakın zamanda başka ülkeler tarafından da tanınması beklenen Abhazya’yı artık acılar üzüntüler değil parlak günler bekliyor. Ambargonun kalkmasının hemen ardından bir kalkınma seferberliğine giren güzel ülkemiz eminim ki bir kaç yıl gibi kısa bir sürede zengin ve müreffeh bir ülke haline gelecek. Bağımsız Abhazya’mızda yaşamak, orada dilimizi kültürümüzü korumak ve gelecek nesillere aktarabilmek için fazla zamanımız kalmadı. Bir an önce ülkemize gitmenin, orada yaşamanın yollarını aramalıyız.
Bunun kolay olmadığını biliyorum. Ama şunu da iyi biliyorum ki, şu anda Abhazya’da binlerce Özbekistanlı, Megrel, Ermeni, Moldovyalı kaçak işçi, başta inşaat olmak üzere değişik iş kollarında çalışmakta, geçimlerini Abhazya’dan sağladıkları para ile idame ettirmekteler.
Bununla da kalmayıp, evlenerek ya da başka yollarla Abhazya vatandaşı olup burada kalmanın çarelerini arıyorlar. Ne ilginçtir ki, bu yabancıların sahip olmak için büyük paralar vermekten kaçınmadıkları, her türlü fedakarlığı göze aldıkları Abhazya pasaportları bizlere(diasporalı Abhaz ve Ubıhlara) iki günde verilmektedir.
Abhazya’da bugün elbette ki sorunlar da var. Ancak bunların hiç biri çözülmeyecek cinsten sorunlar değil. Yaşadığımız diaspora ülkelerinde hiç mi sorun yok? Orada hiç mi mücadele etmeden yaşıyoruz?
Unutmayın, zaten tüm sorunlar çözüldükten sonra Abhazya’nın bize ihtiyacı kalmaz. Gelin şartlarımızı zorlayarak bir “Anavatana Dönüş” planı oluşturalım. Ve bu plan çerçevesinde bizim için en kısa olan sürede “Türkiye’deki şartlarımızı oluşturup” vatanımıza geri dönmenin yollarını arayalım.
Selam ve Sevgiler.
Sayı : 2008 12 – 2009 01
