Azerbaycan’da düzenlenen 29. BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (CO929) gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele edebilmelerine yardımcı olmak üzere 2035 yılına kadar “yılda 300 milyar dolar finansman sağlaması hedefi” konusunda anlaşmaya varıldı.
‘Trilyon dolarlık zirve’ olarak adlandırılan, 11-24 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen iki haftalık görüşme maratonunda zaman zaman sert tartışmalar yaşandı. COP’a katılan azgelişmiş ülkeler, 1.3 trilyon dolara ihtiyaç duyulduğunu savunuyordu. Üzerinde anlaşılan bu miktar, BM’de gelişmekte olan ülkeleri temsil eden en büyük grup G77’nin ve Çin’in talep ettiği yıllık 1.3 trilyon doların ve Birleşmiş Milletler’in (BM) 2030 yılına kadar gerekli olduğunu tespit ettiği 5-6 trilyon dolarlık ihtiyacın hayli altındaydı.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Afrika ülkeleri adına müzakere yürüten grup, söz verilen miktarın “çok az, çok geç” olduğunu kaydetti. Hindistan temsilcisi de “cüzi bir miktar” olarak nitelendirdi. Küçük Ada Devletleri İttifakı Başkanı Cedric Schuster de, “Adalarımız batıyor. Ülkelerimizin kadınlarına, erkeklerine ve çocuklarına bu kötü anlaşmayı götürmemizi nasıl beklersiniz?” dedi.
“Hiçbir ülke istediğini alamadı”
2035 yılına kadar yıllık 300 milyar dolar vaadinin yanı sıra, 2035’ten itibaren, kamu ve özel sektör kaynakları kullanılarak yıllık 1.3 trilyon dolar dönüşüm fonuna ulaşma hedefi de açıklandı. BM yetkilisi Simon Stiell, anlaşmanın “mükemmel olmadığını” kabul etti ve “Hiçbir ülke istediklerinin tamamını alamadı ve Bakü’den, dağ gibi bir sürü işle ayrılıyoruz” dedi.
COP’ta blok halinde müzakere eden ve en az kalkınmış 45 ülkeden oluşan sadece bir grup, üyelerinin iklim planlarını uygulayabilmesi için 2030 itibariyle yıllık 1 trilyon dolara ihtiyaç duyacaklarını savunuyordu. Temiz enerjiye geçişten aşırı iklim olaylarına dayanıklı altyapıya, erken uyarı sistemlerinden kuraklığa dayanıklı tarım ürünlerine birçok alanda finansman sağlanması gerekiyor.
Donald Trump etkisi
11 Kasım’da başlayan zirvedeki görüşmeler Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi ile de şekillendi. Trump, ilk döneminde ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan çıkarmıştı. Cambridge Üniversitesi’nde uluslararası iklim müzakereleri uzmanı olan Prof. Joanna Depledge, BBC’ye yaptığı açıklamada dönüşüm fonunun düşük kalmasında Trump’la ilgili tahminlerin etkili olduğunu söyledi.
Depledge, “Diğer gelişmiş ülkeler, Trump’ın bir kuruş bile ödemeyeceğinin ve oluşacak açığı kapatmak zorunda kalacaklarının fazlasıyla farkındalar” dedi.