Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Suriye’de Şara yönetimi güçlenirken, Rusya’ya dirsek gösteriyor

Suriye’nin yeni yönetimini tanıyan ülkelerin sayısı artıyor. Bu ülkeler Suriye’nin yakın ve uzak komşuları ile sınırlı değil. Eski rejimin müttefikleri olan İran ve Rusya’nın nüfuzunu sıfırlamakta kararlı olan ABD ve Avrupa Birliği geçmiş dönemden kalan yaptırımların çoğunu kaldırdı.

Batı ile ilişkilerin normalleşmesi sürecinde, Şara yönetimin Moskova ile işbirliği yapması için fazla bir sebep kalmıyor. Esad rejimini deviren Şara’nın uluslararası topluluk tarafından yalnız bırakılmayacağı en başından belliydi. 2025 yazına gelindiğinde, Şara’nın uluslararası ortakları arasında Orta Doğu monarşilerinden ABD ve Avrupa Birliği üyelerine, çok sayıda ülke vardı.

Rusya, Esad yönetimini desteklemiş olmasına rağmen, rejim çöker çökmez Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile ilk temas kuran ülkeler arasındaydı. Hmeymim ve Tartus’taki üslerini elde tutmak, Moskova için öncelikli hedeflerdi. Bu, Rusya’nın Orta Doğu ve Afrika üzerindeki nüfuzunu sürdürmesi için büyük önem taşıyordu.

İlk başta, Şara yönetimi Moskova ile iyi ilişkileri sürdürmekten yanaydı. Nitekim Rusya’nın askeri üsleri için güvenlik garantisi verildi. Bizzat Şara, Rusya ile ortaklığın önemini dile getirdi. Aksi takdirde Rusya yeni rejimi sabote edebilirdi.

Bununla birlikte yeni Suriye yönetimi, ilk günden itibaren Moskova ile ilgili sıkıntılarını ortaya koymaktan da imtina etmedi. Rusya’dan “geçmişteki hatalarını kabul etmesi” bekleniyordu. Hatta, tazminat talebi bile olasılık dışı değildi.

İki ülke arasındaki ilişkiler ilk defa Mart 2025’te test edildi. Lazkiye kentindeki Alevi ayaklanması Şam tarafından bastırıldı. Moskova bazı ayaklanmacıların Rus üslerine sığınmasına izin verdi. Ama genel olarak gelişmelere müdahale etmedi. Şara da Moskova’nın bu tutumu karşısında memnuniyetini dile getirdi.

Ne var ki yeni Suriye yönetimini tanıyan ülkelerin sayısı arttıkça, Moskova’nın Şam için potansiyel önemi azalmaya devam ediyor. Suriye’nin en önemli dostları arasında Körfez ülkeleri ve Türkiye’yi saymak mümkün.

Batının Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırması, Şam’ın Moskova ile işbirliği yapmasını daha da sorunlu hale getiriyor. Çünkü Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulanıyor. Şam bir tercih yapmak zorunda, ya Moskova ya da Batı ile işbirliği yapacak. Bu tercihin kimden yana olacağı aslında belli. Rusya’nın yeniden imar ve yatırım alanlarında Batı ile rekabet etmesinin mümkün olmadığı çok açık.

Aslında omurgasını HTŞ örgütünün oluşturduğu Şam yönetimi ile Moskova’nın birbirlerine sıcak bakmamaları şaşırtıcı değil. Rus uçakları HTŞ militanlarını yıllar boyunca bombaladı. Rusya’nın 2015 yılındaki askeri müdahalesi Esad rejiminin ömrünü on yıl uzattı. Kısaca, Suriye yönetiminin büyük kısmı Rusya’nın bu ülkedeki varlığının sona ermesinden memnun olacak. Mesele çekilmenin ne kadar zaman alacağı ve nasıl bir maliyete yol açacağı meselesidir.

Suriye yönetimi Rusya ile ekonomik ilişkilerini adım adım tasfiye ediyor. Moskova ile 2019 yılında imzalanmış olan Tartus Limanı’nın işletilmesi antlaşmasını Şam 2025 başında iptal etti. Yeni bir antlaşma Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai) merkezli yatırımcılarla yapıldı. Bir başka örnek, Suriye’nin ulusal para birimini artık Rusya’da bastırmama kararı almasıdır. Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılacağı açıklanır açıklanmaz, Şam basım işlemi için Almanya ve Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaştı.

En büyük gerilimin ise, Rus askeri üsleri üzerine yaşanacağı tahmin ediliyor. Yaptırımların kaldırılacağı açıklamasının hemen ardından Suriye makamları, Rus üslerine giriş çıkışlar üzerindeki denetimlerini sıkılaştırdılar. Mayıs sonunda Hmeymim üssüne yapılan saldırıda en az iki Rus personel hayatını kaybetti. Suriye makamlarının resmi açıklamasında olay bazı militanların “kişisel eylemleri” olarak nitelendi.

Şara pragmatik bir lider olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Dolayısıyla Şam’ın Moskova ile işbirliği yapmamaya karar vermekte tereddüt etmemesi kimseyi şaşırtmamalı. Buna karşılık, Rusya’nın Suriye’de varlığını sürdürmesi giderek daha zor olacak.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Analiz: Zengezur koridoru veya “Trump Yolu”

8 Ağustos günü, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış için bir ön anlaşma imzalandı. Sürecin arka planında ABD Başkanı Donald Trump var. Antlaşmanın mutlak kazananı,...

Action Russe

Action Russe, Çekoslovakya devletinin başlattığı bir yardım programının adıydı. Çek dilindeki karşılığı Ruska pomocne akce idi. Program Rusya kökenli mültecilere yardımı amaçlıyordu. 1921 yılının...

Trump, ikinci Nixon olmayacak

Donald Trump’ın beklentisi belli: Çin’e karşı Rusya’yı kendi yanına çekmek. Eski ABD Başkanı Richard Nixon da 1970’li yılların başında benzer bir plana sahipti. Onun Trump’tan...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img