İsviçre Federal Parlamentosu’nda Süryani, Ermeni ve Pontus Rum halklarının 1915’te yaşadığı büyük yıkım gündeme taşındı.
Nepul TV’den Öner Polat’ın haberine göre, ‘Seyfo’ olarak hafızalara kazınan Süryani soykırımının tanınması çağrısıyla 17 Eylül’de düzenlenen konferansta, soykırımların yalnızca geçmişin değil bugünün de sorunu olduğuna dikkat çekildi.
Parlamenterlerin, kilise temsilcilerinin, diaspora örgütlerinin ve insan hakları savunucularının katıldığı konferansta, İsviçre devletinin bu tarihsel gerçeklikle yüzleşmesi gerektiği vurgulandı.
Açılış konuşmasını yapan İsviçre Sosyalist Partisi (SP) Eşbaşkanı Cédric Wermuth, büyük güçlerin çatışmalarında en çok savunmasız halkların ezildiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Tarih kendini aynen tekrar etmez ama tuhaf bir şekilde kafiyeli biçimlerde geri döner. 1915’in tanınması yalnızca geçmişe bir saygı değil, bugün yaşayan halkların haklarını koruma görevidir.”
Konferansın ana konuşmacısı Dr. Toros Korkmaz, 1915’te Ermeni, Süryani ve Pontus Rum halklarının maruz kaldığı katliamların “emperyalistlerle işbirliği yapan hainler” propagandasıyla meşrulaştırıldığını belirtti. Korkmaz, Osmanlı döneminde gayrimüslim halkların yüzyıllarca “dhimmi” yani ikinci sınıf statüye mahkûm edildiğini vurguladı.
Seyfo’nun yalnızca geçmişte yaşanmış bir felaket değil, bugüne taşan bir yara olduğunun altını çizen Korkmaz, “Türkiye hâlâ bu gerçekle yüzleşmediği için Süryaniler ve diğer azınlıklar eşit yurttaş olarak görülmüyor” dedi.
Avrupa Süryaniler Birliği (ESU) adına söz alan Lukas Sagur, İsviçre’nin Seyfo’yu tanıyarak yalnızca mağdurların değil insanlık onurunun da yanında yer alacağını ifade etti. Sagur, “Bu, yalnızca tarihi bir görev değil, bugün insan haklarını savunmanın da gereğidir” dedi.
İsviçre Halk Partisi (SVP) Milletvekili Lukas Reimann, henüz “somut ve nihai bir adım” olmadığını belirtirken, bu temkinli yaklaşım salonda tartışmalara yol açtı.
Federal Parlamento üyesi Sibel Arslan ise daha kararlı adımlar atılması gerektiğini söyleyerek, “Bu sorumluluktan kaçamazsınız. Soykırımı tanımak, bugünün demokrasisini ve halkların eşitliğini savunmaktır” diye konuştu.
Kapanış konuşmasını yapan rahip Kerim Asmar, 1915’te yaşananların yalnızca geçmişe ait bir trajedi olmadığını, bugün hâlâ halkların yaşamını belirlediğini vurguladı: “Soykırım, yalnızca bir tarih kelimesi değil; bugünümüzü şekillendiren bir gerçekliktir. Dünya halklarını bu gerçekle yüzleşmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.