Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Siz hiç ‘umut haritası’ gördünüz mü?

Dr. Ali Ercan Özgür

Sivil toplum çalışmaları konulu sohbetlerimizde bu seferki konuğumuz İhtiyaç Haritası (İH) adına sevgili Dr. Ali Ercan Özgür.

2019 yılında İstanbul Maratonu’nda koşucusu olduğum İH hakkında konuşmak çok keyifliydi. Kendisine hem bize zaman ayırdığı hem de İH’ye emekleri için çok teşekkür ediyorum.



Şamba Gunda Demiröz



-Kendinizi ve sivil toplum serüveninizi kısaca bize anlatır mısınız?

-Sivil toplum, yerel kalkınma, sürdürülebilirlik ve sosyal girişimcilik alanlarında uzun yıllardır çalışan bir kalkınma uzmanıyım. Kariyerim boyunca TEGV, TESEV, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve Amerikan Ticaret Odası gibi kurumlarda farklı yönetim görevlerinde bulundum. British Council Sosyal Etki Ödülü sahibi ve Ashoka Fellow olarak, IDEMA, İhtiyaç Haritası, INOGAR, Etki GSYF, artbox agency ve SOS-Chain’in kurucu ortakları arasındayım.

Bir yandan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak yerel kalkınma, sivil toplum, sosyal ve platform kooperatifçiliği, şehir inovasyonu ve kurumsal sosyal sorumluluk üzerine dersler veriyor; bu alanlarda makaleler yazıyor ve konuşmalar yapıyorum. 1999 depremi sonrası gönüllü olarak başladığım sivil toplum yolculuğum, bugün hem afet yönetimi hem de sosyal etki odaklı projelerle, farklı sektörlerden paydaşlarla dayanışma kültürünü güçlendirme çabasıyla devam ediyor.

-İhtiyaç Haritası’nın hikâyesini başlangıçtan bugüne anlatabilir misiniz?

-İhtiyaç Haritası, Mert Fırat ile ortak geliştirdiğimiz bir fikrin ürünü. Mert’in aklında, sosyal yardımların sınıflandırıldığı bir ihtiyaç listesi oluşturmak gibi bir fikir varmış, ben de benzer bir fikrin harita üzerinde tasarlanabileceği düşüncesi üzerinde çalışmalar yapıyordum. O ihtiyaç listesiyle harita fikri birleşti ve İhtiyaç Haritası doğdu. Projenin yazılımı gibi teknik kısımları da dahil birçok şeyin kurulumunu kısa sürede gerçekleştirdik ve 2015’te resmi olarak hayata geçirdik.

Ağ yaklaşımının sağladığı sosyal sermaye “network” ile daha hızlı bir organizasyon oluşturabiliyoruz. Öte yandan şirketlerin, STK’ların, sosyal girişimleri, uluslararası kuruluşların, kamu kurumlarının afet ve iklim konuları için yapılacak kısa ve uzun vadeli işbirliklerini gündeminde tuttuğunu gördük ki İhtiyaç Haritası da tam bu düşünceyle ortaya çıktı. İhtiyaç sahipleriyle destekçileri böyle yardım alan-yardım veren olarak nitelendirmek yerine, yatay bir eksende buluşturmayı amaçladık. Zaman içinde teknolojiyi de etkin kullanarak fiziki imeceden online imece usulüne geçtik.

Harita tabanlı teknolojimizle, ihtiyaç sahipleri ile destek olmak isteyenleri doğrudan buluşturuyoruz. Afet dönemlerinde bu altyapıyı “Afet Haritası” olarak devreye alıyor, ihtiyaç analizi, depolama, dağıtım ve izleme süreçlerini dijital olarak yönetiyoruz. İzmir depreminde “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasıyla kira desteği sağladık, ülkemizin birçok bölgesinde çıkan yangınlarda “Yangın Haritası”nı kullandık.

6 Şubat depremlerinde ihtiyaç analizinin ardından 6 şehirdeki depolarımızda, birçok gönüllümüzle birlikte, ihtiyaç listesinde yer alan malzemeleri topladık, ayrıştırdık, kolileyip TIR’lara yükledik ve dağıtımını gerçekleştirdik. “Bir Kira Bir Yuva” projesiyle 4 bin 411 sayıda ev desteği ve kira desteği veren 9 bin 597 kişi ile binlerce kişiye ulaştık. Zorlu PSM, DasDas, HeyMo, Turkish Philanthropy Funds, ZENGER işbirliği ve 40 sanatçının katılımıyla birlikte Dayanışma Sahnesi’ni hayata geçirdik. Alınan destek biletleri ve çevrimiçi yayınlar üzerinden yapılan katkılarla depremden etkilenen 530 öğrencinin eğitimine ve Robotel Derneği işbirliğiyle bedensel olarak zarar gören 65 çocuğa destek olduk.

Doğrulanmış taleplerin hızlı ve etkin şekilde karşılanması için, Insider desteğiyle Hatay ve Adıyaman’da Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen “İhtiyaç Haritası WhatsApp İhtiyaç Talep Merkezi”ni kurduk. WhatsApp sohbet botu aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin taleplerini toplayarak 20 binden fazla aileye ulaştık ve 96 binden fazla ihtiyacı karşıladık.

Eğitim, kültür sanat, komşuluk ilişkileri, psikososyal destek, spor gibi birçok bileşeniyle birlikte kimseyi geride bırakmadığımız, insan onuruna yakışır sürdürülebilir konteyner yaşam alanları oluşturmak için harekete geçtik. Sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda Hatay ve Kahramanmaraş’ta toplam 450 ailenin yaşadığı 2 yaşam alanı kurduk. UNDP, sanitasyon ve atık yönetimi için gerekli malzemelerin teslimatı ile halk sağlığının ve çevrenin korunmasını destekleme hedefiyle İhtiyaç Haritası’nın Hatay ve Kahramanmaraş’ta kurduğu konteyner yaşam alanlarını destekleme kararı aldı.

Hatay’da hayata geçirdiğimiz, evlerini kaybeden yurttaşlarımıza geçici barınma imkânı sunan yaşam alanımız 1.500 kişiye ev sahipliği yapmaya başladı.

Afet dönemlerinde ve sonrasında meydana gelebilecek kriz durumlarından etkilenen bölge halkına psikososyal destek sağlamak; afetten etkilenmiş bölgelerde sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmak amacıyla çalışmalarımıza ilk günden bu yana devam ediyoruz.

-Bilmeyenler için sivil toplum (STK) ne demek açıklar mısınız?

-Sivil toplum kuruluşları, bağımsız olarak toplumsal fayda için çalışan, gönüllü katılım ve kamu yararı ilkesiyle hareket eden yapılardır. Çeşitli sosyal, ekonomik, çevresel sorunlara çözüm üretmek için faaliyet gösterirler.

-Kurumunuzda çalışan olmak dışında nasıl yer alınabilir? Gönüllülük mümkün mü? Ne şekilde?

-Evet, gönüllülük İhtiyaç Haritası’nın en güçlü unsurlarından biri. Kayıtlı gönüllülerimiz sahada depolarda malzeme ayrıştırmadan veri girişine, dağıtımdan etkinlik organizasyonuna kadar pek çok alanda katkı sunuyor. Online gönüllülük imkânımız da var; teknik destek, çeviri, tasarım gibi becerilerle uzaktan katkı verilebiliyor.

-Gönüllülük ne demek, anlatabilir misiniz? İhtiyaç Haritası’nda gönüllüler neler yapabilir?

-Gönüllülük, karşılık beklemeden toplumsal fayda için zamanını, bilgisini veya emeğini paylaşmaktır. İhtiyaç Haritası’nda gönüllüler; afet dönemlerinde depolarda malzeme ayrıştırmadan saha dağıtımlarına, veri girişinden etkinlik organizasyonuna, kampanya tanıtımlarından dijital içerik üretimine kadar çok geniş bir yelpazede görev alabilir.

Gönüllü ağımız yalnızca bireysel katılımcılardan oluşmuyor; aynı zamanda üniversite gençliği de önemli bir parçamız. Türkiye genelinde 30 üniversitede İhtiyaç Haritası Öğrenci Kulübü bulunuyor ve bu kulüpler aracılığıyla binlerce üniversiteli gönüllü sosyal fayda için aktif rol alıyor. Bu gençler hem kampüslerinde farkındalık projeleri geliştiriyor hem de afet gibi acil durumlarda sahada veya dijital ortamda destek sağlıyor. Böylece hem toplumsal dayanışmaya katkıda bulunuyor hem de kendi sosyal sorumluluk deneyimlerini zenginleştiriyorlar.

-Bağışçı tanımlamasını yapar mısınız? Kime denir ve bağışçınız İH için neler yapabilir? Yöntemleri nedir?

-Bağışçı, kaynaklarını -bu, para, malzeme ya da hizmet olabilir- toplumsal fayda için paylaşan kişidir. İhtiyaç Haritası’nda bağışçılar belirli bir ihtiyaç kalemine doğrudan katkı yapabilir, kampanyalarımıza destek olabilir, kira veya eğitim desteği verebilir. Online platformumuz üzerinden şeffaf şekilde bağış yapma imkânı vardır.

Örneğin, ülkemizin birçok bölgesinde çıkan yangınlarda başlattığımız “Yangın Bölgesine Umut Ol” kampanyası ile yangından etkilenen bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılıyor, geçim kaynaklarını yeniden oluşturuyor ve yarınları birlikte kuruyoruz.

Bağışçılarımız, fonzip.com/ihtiyacharitasi/kampanya/yangin-bölgesine-umut-ol adresinden katkıda bulunarak bu dayanışmanın bir parçası olabilir.

-Hangi koşullar sağlandığında bir sivil toplum kuruluşuna güvenilir ve şeffaf denebilir?

-Faaliyetlerini açıkça raporlayan, mali süreçlerini bağımsız denetime tabi tutan, karar alma süreçlerine paydaşlarını katan ve kaynak kullanımını kamuoyuyla paylaşan kuruluşlar güvenilir ve şeffaf kabul edilir. İhtiyaç Haritası olarak mali ve idari süreçlerimiz ilk günden beri uluslararası denetim firması Mazars Denge tarafından denetleniyor.

-Sivil toplum kuruluşları hangi konularda uzmanlaşmıştır?

-Sivil toplum kuruluşları; çocuk hakları, eğitim, sağlık, afet yönetimi, çevre, göç, hayvan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kültür-sanat gibi çok geniş bir yelpazede çalışabilir. Nüfus artışı, eşitsizlik, yoksulluk, siyasi çatışmalar, göç ve iklim krizi gibi dünya genelinde artan sorunlar, sosyal, ekonomik, çevresel ve kültürel kalkınmaya hizmet edecek girişimlerin ve yenilikçi çözümlerin önemini daha da artırıyor.

Kalkınma perspektifleri doğrultusunda IDEMA, İhtiyaç Haritası ve INOGAR girişimleriyle farklı alanlarda uzmanlaştık.

● IDEMA, 2011’den bu yana Türkiye ve dünyanın farklı noktalarında; afet dayanıklılığı, göç ve geçim kaynakları, gençlik ve çocuk hakları, ikiz dönüşüm, kalkınma için teknoloji, kültür ekonomisi ve yaratıcı endüstriler, KOBİ’ler ve kooperatifler, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi birçok alanda projeler geliştiriyor, uyguluyor ve ölçülebilir sosyal etki yaratıyor.

● İhtiyaç Haritası, 2015’te imece kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknolojisini sosyal fayda ile buluşturan bir sosyal kooperatif olarak kuruldu. Afet yönetimi, sosyal yardımlaşma, ihtiyaç analizi, kampanya tasarımı ve gönüllülük alanlarında çalışıyor.

● INOGAR, dezavantajlı grupların güçlendirilmesi, kültür-sanat ekosisteminin gelişimi ve adil ticaretin yaygınlaştırılması amacıyla Anadolu’nun kültürel mirasından beslenen sürdürülebilir çözümler üretiyor. Ekosistemimiz, yerel ve küresel ölçekte, kalkınma perspektifiyle geleceği tasarlayan modeller inşa etmeye, teknolojinin gücünden yararlanarak ülkemizin ve dünyanın toplumsal zorluklarına yaratıcı çözümler geliştirmeye devam ediyor.

Dr. Ali Ercan Özgür (solda) ve Mert Fırat

-Sahadaki çalışmalarınız size neler öğretti? Türkiye olarak eksiklerimiz ve artılarımız neler?

-Türkiye olarak 6 Şubat depremleriyle beraber yaşadığımız süreç hepimize dayanışmanın gücünü yeniden hatırlattı. İnsanların birbirine destek olma iradesi, zor zamanlarda ayakta kalmanın en güçlü yolu oldu. Teknolojinin kriz anlarında ne kadar kritik bir rol oynadığını gördük; iletişim ağlarının sürekliliği ve veri paylaşımı hayat kurtarıcıydı. Hazırlık ve tatbikatların, kriz yönetiminde ne kadar hayati olduğunu öğrendik. Kamu ile kurulan güçlü işbirlikleri, uluslararası ortaklıklarla birleştiğinde etkimizin nasıl büyüdüğünü deneyimledik. Gönüllülerin sahadaki enerjisi ve bağlılığı, dayanışmanın kilit noktalarından biriydi. Finansmana erişimin ise hem acil müdahalede hem de uzun vadeli iyileşme süreçlerinde belirleyici bir faktör olduğunu anladık.

Ancak, süreçte elbette karşılaştığımız zorluklar da vardı ve bazı ihtiyaçlar hâlâ devam ediyor. Ekonomik geçim kaynaklarını yeniden yaratmak, istihdamı artırmak ve bölge halkına psikososyal destek sağlamak temel öncelikler arasında kalmaya devam etmeli. Şehirlerin yeniden inşası, sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyal dokunun da onarılması anlamına geliyor. Tarımsal üretim gücünde %15’e varan bir kayıp yaşandı ve 100 milyar TL’yi aşan bir ekonomik zarar söz konusu. Bu da bölgede yatırımlara olan ihtiyacı daha da belirgin kılıyor.

Depremin üzerinden 2,5 yıl geçti ve bölgede çalışan kurumların sayısının azalması, dayanışmanın sürdürülebilirliği açısından bir endişe yaratıyor. İmar hukukuna dair bilgi ve danışmanlık ihtiyacı, yeniden bir arada yaşama kültürünün inşa edilmesi, üretimin canlanması ve yatırımların artması hâlâ bölgede öncelikli gereksinimler arasında yer alıyor.

Bizim gözlemlerimize ve faaliyet gösterdiğimiz alanlardaki tespitlerimize göre, şu konularda somut adımlar atılması büyük önem taşıyor:

● Şehirlerin yeniden imarı kapsamında fiziksel altyapının yanı sıra kamusal alanların ve sosyal donatıların da yeniden inşası hızlandırılmalıdır. Yerel halkın yeniden inşa süreçlerinde bilinçli kararlar alabilmesi için hukuki destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.

● Şehir içi ulaşım ve trafik sorunları hâlâ birçok şehirde günlük yaşamı zorlaştırıyor. Daha planlı bir kentsel ulaşım altyapısı, özellikle afet sonrası müdahale kapasitesini de artıracaktır.

● Psikososyal destek programları, yalnızca bireysel değil, topluluk temelli yaklaşımlarla yaygınlaştırılmalı. Bölgedeki genel yorgunluk ve tükenmişlik hali göz önünde bulundurularak uzun vadeli iyileşme süreçleri tasarlanmalı.

● Geçim kaynaklarının çeşitlendirilmesi, küçük işletmelerin ve tarımsal üretimin desteklenmesiyle ekonomik dayanıklılığın artırılması sağlanabilir. Özellikle gençler ve kadınlar için istihdam fırsatlarını artıracak bölgesel kalkınma programları uygulanmalıdır. Hem kamu hem de özel sektör yatırımlarının bölgeye yönlendirilmesi için teşvik politikaları geliştirilmelidir.

● Eğitim ve kapasite geliştirme programları, özellikle afet riskine karşı farkındalık yaratacak ve yerel dayanıklılığı güçlendirecek şekilde kurgulanmalı. Aynı zamanda toplumsal bağları güçlendirecek, kültürel ve sosyal dayanışmayı teşvik edecek projeler hayata geçirilmelidir.

-İhtiyaç Haritası, “Help Steps” uygulamasıyla çalışıyor mu, çalışıyorsa olumlu yanları nedir?

-Hayır, mevcutta herhangi bir Help Steps uygulaması kullanılmamaktadır.

-Şimdiye kadar İstanbul Maratonu başta olmak üzere İyilik Peşinde Koş (İPK) organizasyonlarına katıldınız mı?

-Evet, İhtiyaç Haritası olarak bugüne kadar İstanbul Maratonu başta olmak üzere çeşitli İPK organizasyonlarına aktif şekilde katıldık. Bu organizasyonlar aracılığıyla hem gönüllülerimiz hem de kurumlarla birlikte sosyal fayda odaklı kampanyalar yürüttük. Bizim için en önemli nokta, bu süreçlerin bağış yapmanın ötesine geçerek, imece kültürünü ve dayanışmayı güçlendiren, yaygınlaştıran birer toplumsal buluşma alanına dönüşmesidir.

-Tüm sivil topluma emek harcayan, gönül verenlerin tek hayali, bir gün sivil topluma ihtiyaç kalmamasıdır. O gün gelene kadar elimden gelen ne varsa yanınızda olacağım.

Yazarın Diğer Yazıları

Tohum Otizm Vakfı

Sivil toplum kuruluşu sohbetlerimizde bu ayki konuğumuz Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya. 2017 yılı İstanbul Maratonu’nda koşucusu olmaktan mutluluk duyduğum Tohum Otizm...

5 kadın tarafından kurulan dernek…

Sivil toplum kuruluşları sohbetlerimizin ikincisini Hayata Destek Derneği’nden Gözde Kazaz (İletişim Uzmanı) ve Nursema Aydın (Kaynak Geliştirme Uzmanı) ile gerçekleştiriyoruz. Şamba Gunda Demiröz   -Hayata Destek Derneği’nin...

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı

Önümüzdeki birkaç sayıda Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarını, neler yaptıklarını elimizden geldiğince sizlerle paylaşmayı düşündük. İlk sohbetimize Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) ile başlıyoruz. Vakfın...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img