Amerika Birleşk Devletleri Başkanı Donald Trump’ın politikalarının ve yönetim tarzının otoriterleşmesine karşı çıkan ve ülkede demokrasinin tehlikede olduğuna inanan toplulukların oluşturduğu Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) tarafından düzenlenen “Krallara hayır” protestolarında milyonlarca Amerikalı, ülkenin bütün kentlerinde sokaktaydı.
Trump’ın diktatoryal yönetimi ve kamu emekçilerine uygulanan kıyıma karşı çıkmak için haziranda da “Kral İstemiyoruz” sloganıyla 5 milyon kişi sokağa dökülmüştü.
18 Ekim’de Washington’dan Los Angeles’a kadar 2 bin 500’den fazla noktada gerçekleştirilen protesto eylemlerinin düzenleyicileri, mitinglere katılımın ülke ölçeğinde 5 ay içinde büyük bir artış göstererek yaklaşık 7 milyon kişiye ulaştığını bildirdi.
New York’ta düzenlenen mitingde konuşan aktör Mark Ruffalo “Özgür olmak istiyorsak cesur olmamız gerekecek… Artık birlikte ‘Yenilmezler’iz. Kimse gelip bizi kurtaramayacak dostum. Amerikalılar birleşin” dedi.
New York Sivil Özgürlükler Birliği (NYCLU) lideri Donna Lieberman da konuşmasında kral özentisinin önünde diz çökmeyeceklerini söyledi.
Senatör Bernie Sanders, Trump ile birlikte Elon Musk, Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg gibi milyarder müttefiklerini eleştirdiği konuşmasında ABD’deki olumsuzlukların kaynağının sınıf hâkimiyeti olduğunu vurgulayarak, “Bu an sadece bir adamın açgözlülüğü, bir adamın yolsuzluğu veya bir adamın anayasaya olan saygısızlığıyla ilgili değil. Bu, doymak bilmez açgözlülükleriyle ekonomimizi ve siyasi sistemimizi ele geçirip, ülke genelindeki çalışan ailelerin pahasına kendilerini zenginleştirmeye çalışan dünyanın en zengin bir avuç insanıyla ilgili” dedi.
Protestolara ilişkin açıklamada, “Başkan kendi yönetimini mutlak sanıyor. Ancak Amerika’da krallar yoktur. Kaosa, yolsuzluğa ve zulme karşı geri adım atmayacağız” ifadeleri yer aldı.
Avrupa’da da Londra, Berlin, Madrid ve Roma’da insanlar Amerikalı protestoculara destek vermek için sokaklara çıktı.
Protestoların hedefinde insan haklarına, ifade özgürlüğüne ve çevreye yönelik tehditlerin yanı sıra göçmenlere yönelik kitlesel baskınlar, merkezi hükümetin eyaletlerdeki göçmen avı vardı.
“Bunlar şiddet yanlısı radikal solcular”
Trump yönetimi ve kimi Cumhuriyetçi Parti sözcüleri, Trump karşıtı protestoları “şiddet yanlısı solcu radikallerin” işi olarak gösterdi.
Protestoları “bir şaka” olarak nitelendiren Trump, bunların milyarder işinsanı George Soros dahil “diğer radikal solcu manyaklar” tarafından finanse edildiğini ileri sürdü. Kendisine yöneltilen “otoriter” iddialarını reddeden Trump, “İnsanlara baktım. Bu ülkeyi temsil etmiyorlar. Gösteriler çok küçüktü, çok etkisizdi ve insanlar çıldırmıştı” değerlendirmesinde bulundu.
CNN’in haberine göre, protestocuların megafonlarından “Demokrasi böyle bir şey” ve “Nefret yok, korku yok, göçmenler burada hoş karşılanır” gibi sloganlar yükseldi. Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlilerinin göçmenlere yönelik zalimce uygulamalarına, otoriterliğe ve milyarderlerin hâkimiyetine karşı pankartlar taşındı.







