LGBTİ+’lara hapis cezası öngören ve cinsiyet uyum ameliyatı yaşını 25’e çıkaran 11. Yargı Paketi taslağına karşı Türkiye’nin dört bir yanında öğrenciler ve hak savunucuları sokağa çıktı. 17 Ekim’de Ankara, İstanbul, İzmir ve çeşitli kentlerde yapılan eylemlerde “Dayanışmamız, öfkemiz kadar güçlü” mesajı verildi.
Konuyla ilgili ortak açıklama yayımlayan 15 LGBTİ+ derneği, mücadele çağrısı yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Demokrasi ve insan hakları mücadelesinde bir dönüm noktası olabilecek, zorba bir taslağa karşı LGBTİ+ dernekleri olarak bir kez daha ‘Hepimiz hedefteyiz’ diyoruz ve tüm toplumu bu zorbalığa boyun eğmemeye, mücadele etmeye çağırıyoruz!
11. Yargı Paketi adı altında hazırlanan bu taslak, biz LGBTİ+’ların sadece temel hak ve özgürlüklerini değil, varoluşlarını, aile kurma umutlarını, hatta dijital dünyadaki varlıklarını dahi kriminalize etmeyi amaçlayan maddeler içeriyor. Hareketimizin 30 yılı aşan mücadele birikimiyle ve sarsılmaz bir netlikle ifade ediyoruz: Bu paket, yalnızca biz LGBTİ+’ların varoluşuna değil, Türkiye’de hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, insan haklarına ve toplumsal barışa yönelik topyekûn bir saldırıdır.
Taslağın içerdiği ‘Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ maddesi, bizlerin kim olduğunu, nasıl yaşadığımızı, kimi sevdiğimizi, nasıl var olduğumuzu suç haline getirme cüretini gösteriyor.
Cinsiyet uyum ameliyatı yaşının 18’den 25’e çıkarılması, ameliyat koşullarının zorlaştırılması, hemcinslerin nişan veya evlenme töreni yapmasının dahi hapis cezasıyla tehdit edilmesi, bu ülkenin eşitlik ve özgürlük ideallerine atılmış bir darbedir.
…
Bu mücadele sadece LGBTİ+’ların mücadelesi değildir. Bu, hayatlarımızı tektipleştirmeye çalışan bir zihniyete karşı, hepimizin özgürlük ve eşitlik mücadelesidir. Bugün bize yapılan, yarın sana, ona, bir başkasına yapılacaktır.
…Biz, bu ülkenin onurlu LGBTİ+ örgütleri olarak, bu taslağın komisyona dahi getirilmesine izin vermeyeceğiz! Bu hukuksuzluğa, bu ayrımcılığa, bu nefrete karşı omuz omuza duracağız. Sesimizi sadece Meclis koridorlarında değil, her sokakta, her evde, her dijital platformda duyuracağız.
Bizler, bu topraklarda yaşayan, çalışan, üreten, seven, hayal kuran insanlarız. Doktor, öğretmen, mühendis, sanatçı, öğrenci, esnaf… Hepimiz bu toplumun ayrılmaz bir parçasıyız. Bizim varlığımız, bu ülkenin zenginliğidir. Bizim özgürlüğümüz, bu toplumun dokusunu güzelleştirir. LGBTİ+’ların kurtuluşu, tüm toplumu özgürleştirecektir!
Bu yasa taslağı, aile kurumunu koruma adı altında, aslında aileleri parçalamayı, insanları birbirine düşürmeyi hedefliyor. Gerçek aile, sevgi, saygı ve dayanışma üzerine kurulur. Bu paket, bu değerlerin tümünü yok etme potansiyeli taşıyor.
Tüm demokratik kitle örgütlerini, hak savunucularını, aydınları, sanatçıları, gençleri, kadınları ve eşitlik, özgürlük ve barışa inanan herkesi bu mücadelede yanımızda olmaya çağırıyoruz. Sene başında eriştiğimiz taslağın komisyona dahi gelmemesini hep beraber mücadele ederek başardık. Bu sefer de birlikte başaracağız! Birlikte güçlüyüz, bu taslağı ait olduğu yere yani tarihin çöplüğüne yollayacağız!”







