Galina Thagapsova
Çayır tatlısı (keçisakalı, bal otu) hem halk hem de tıp dünyası tarafından tanınan eski bir tıbbi bitkidir. Bitkinin tüm kısımları (ot, çiçek ve kökler) tıbbi amaçlar için kullanılır. Rosaceae familyasından, 20-25 yıla kadar yaşayan çok yıllık otsu bir bitkidir. Gövdeleri güçlüdür, damarlı ve yoğun yapraklıdır, 2 metreye kadar boylanabilir. Yaprakları tüylüdür, oval mızrak şeklinde yanal yaprakçıkları vardır. Yaprak ayası tüysüz ve üstte koyu yeşil, altta ince tüylü ve tırtıklı ara yapraklara sahiptir. Yapraklar ezildiğinde keskin bir koku yayar. Sarımsı bir renk tonuna sahip çok sayıda beyaz çiçek, yoğun bir çiçek salkımında toplanmıştır. Nemli ovalarda ve orman sonrası çayırlarda ve düz arazilerdeki otlu bataklıklarda, bataklık ormanlarının kenarlarında, taşkın yataklarında ve hendek kıyılarında yetişir. Haziran ve temmuz aylarında çiçek açar. Uzak Kuzey, Aşağı Volga hariç Rusya’nın her yerinde yetişir. Orman kenarlarında ve nemli çayırlarda bulunabilir, bu yüzden bazen çayırların kraliçesi olarak adlandırılır. Sadece tıbbi bir bitki değil, aynı zamanda yabani yiyecek, bal ve süs bitkisidir (1).
Yetiştirilmesi oldukça kolaydır. Dikim materyali, sonbahar veya ilkbahar başında tercihen nemli bir yere dikilen bir çayır tatlısından kazılarak alınan rizomlardan (köksap) oluşur. Bakımı için özellikle açık alanlarda yetişen bitkilerde kuru ve sıcak dönemlerde bol sulama ister. Solmuş sapları budamak da gereklidir.
Çayır tatlısı, birçok ülkenin mutfağında gıda bitkisi olarak kullanılmıştır. Genç sürgünler, Kafkasya’da salatalara eklenir. Belçika ve Fransız mutfağında, bitkinin tüm kısımları, özellikle çiçekleri, tatlı meyve yemeklerinin yanı sıra tatlı-ekşi bir tat verdiği içeceklerin üretiminde kullanılır. Tedavi edici ve koruyucu beslenmede kökler, genç yapraklar ve sürgünler pancar çorbası ve salata sosu olarak, yapraklar ve çiçekler ise çay ve çiçek şarabı şeklinde tüketilir (2).
Çayır tatlısı bitkisinin tıbbi özellikleri eski çağlardan beri birçok halk tarafından bilinmekteydi ve bazıları için kült bir bitkiydi. Örneğin, Udmurt şamanları ritüeller sırasında sağ ellerinde çayır tatlısı saplı bir kırbaç tutarlardı. Eski zamanlarda Altay, Tuva, Çuvaş, Özbek ve Kazak halkları, bu bitkinin sapını ölen kişinin eline koyarlardı. Bir dünyadan diğerine geçişi kolaylaştırdığına inanılırdı. Kazaklar bu bitkinin cinleri ve diğer kötü ruhları uzaklaştırdığını düşünürlerdi. Druidler ona “nefes” adını vermişti. Rusya’da bu bitki, “Sadko” destanı (Slav mitolojisi) zamanında biliniyordu ve 40 hastalığa iyi geldiği için “kırk yapraklı” veya “labazka” olarak adlandırılıyordu (3).
Çayır tatlısı, Nartlar zamanından (MÖ 2.-1. binyıl) beri Çerkes halk şifacıları arasında bilinmektedir. Nart masalları, eski zamanlarda Adigelerin kullandığı çeşitli ve zaman zaman karmaşık şifa yöntemlerine dair kanıtlar sunar. Bunlar arasında yaraları, kırıkları ve yanıkları tedavi etmek, hastalara özel diyet gıdaları vermek, altın kancalı bakır bir levha kullanarak karmaşık kraniotomi (kafatası kemiği) ameliyatları yapmak ve körlerin görme yetisini geri kazandırmak yer alır. Şifa kaynakları olarak bitkiler, mineraller ve çeşitli hayvan dokuları kullanılırdı. Yaygın olarak tüketilen çayır tatlısı otu da bunlardan biriydi. A.H. Rollov, “Kafkasya’nın Yabani Bitkileri” adlı eserinde, Adige dilinde “kaynayan sütün üzerindeki köpük” anlamına gelen “şçebar” adıyla bu bitkiden bahseder (4). Görünüşe bakılırsa bu benzetmede çayır tatlısı bitkisinin beyaz tüylü çiçek salkımlarından esinlenilmiştir. “Seteney” adıyla anılan bu bitki, B.Y. Hakunov tarafından etnobotanik isimlendirmeye dahil edilmiştir. Hakunov bu bitkinin tıbbi ve ekonomik değerini tanımlayıp karakterize etmiş, bal yapıcı özelliklerini vurgulamıştır (5).
Bitki, adını Nart destanının kahramanı Seteney Guaşe’den almıştır. Nart destanlarındaki öykülerden birine göre, ocağın bekçisi, şifacı ve Nart Sosrıkua’nın annesi olan bilge Seteney Guaşe, bir yaz günü tarlaya çıkmış ve hoş bir koku almış. Bu koku onu, sanki deniz köpüğü gibi yoğun çiçek salkımları halinde toplanmış sayısız beyaz çiçekli, dantel gibi uzun çalılıklara götürmüş. Seteney bu bitkinin hem kokusundan hem de çiçek salkımlarının güzelliğinden çok etkilenmiş ve onu bahçesine dikmeye karar vermiş. Bitkiyi söküp eve getirmiş ve evinin önündeki bahçeye dikmiş, ancak sabah kalktığında solduğunu görmüş. Yenisini getirip tekrar dikmiş, ancak bitki yine solmuş. Üçüncü kez getirip diktiğinde de bitki solmuş. Ve bitkiyi doğal yerinde, orman açıklığında bırakması gerektiği için hayıflanmaya başlamış. Aniden bir rüzgâr esmiş, bulutlar toplanmış ve yağmur yağmaya başlamış. Çiçek canlanmış ve güzel kokular yayılmış. Nartlar, suyun gücüne hayran kalmış ve “Hayatın gücü sudadır” diye haykırmışlar. O zamandan beri bu bitki Seteney Çiçeği (Сэтэней икъэгъагъ) olarak tanınmış (6).
Çayır tatlısı, halk hekimliğinde birçok rahatsızlık için kullanılır. Kaynatılmış hali solunum, kalp ve mide-bağırsak rahatsızlıkları için tavsiye edilir. Ezilmiş taze yaprakları, çiçekleri ve kökleri yara iyileştirici ve iltihap giderici merhemlerin hazırlanmasında, ülser ve çıbanlar için ise lapa şeklinde kullanılır.
Çayır tatlısının tıbbi özellikleri günümüzde resmen kabul edilmektedir. Araştırmalar, çayır tatlısının farklı hastalıkların tedavisinde yaygın ve etkili bir şekilde kullanılmasının, çeşitli kimyasal bileşiminin çeşitliliğinden kaynaklandığını göstermiştir. E.A. Krasnov ve E.Y. Avdeeva’ya göre bitki, oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarıyla ilişkili çeşitli fizyolojik süreçlerde önemli rol oynayan fenolik bileşikler (flavonoller, kateşinler, tanenler) içerir. Çayır tatlısı doğal bir aspirindir, ana bileşenlerinden biri kanı sulandıran, iltihap giderici ve antiseptik özelliklere sahip salisilik asit ve türevleridir. Bunlara dayalı preparatlar bakterisit, antiseptik, antienflamatuar, hemostatik vb. olarak kullanılır. Sapları ve yaprakları karoten ile askorbik asit içerir ve bu da çayır tatlısını ilkbaharda vitamin açısından zengin salatalar hazırlamak için ideal hale getirir. İçinde vücuttaki zararlı maddeleri uzaklaştıran mükemmel antioksidanlar olan kateşinler bulunur. Aromatik bileşikler ayrıca antienflamatuar ve ağrı kesici özelliklere de sahiptir. Çayır tatlısı, bitkiye antiseptik özellikler de kazandıran tanen ve fenoller açısından zengindir (7). 18. yüzyılda, çayır tatlısının bileşimini inceleyen R. Piria, aromatik bitkinin salisilik asitle doymuş olduğunu keşfetti. Alman mucit biliminsanı F. Vofmann tarafından sürdürülen araştırmalar, dünyaya “aspirin” ilacını tanıttı (8).
Botanikteki adı filipendula ulmaria olan çayır tatlısı, Adige halk hekimliğinin sembolü olarak ilan edildi ve Adigey Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan “Yılın En İyi Doktoru” yarışmasının sembolü oldu.
Yarışmanın ödülü olan heykelciğin tasarımı, ünlü kuyumcu ve silah ustası Asya Eutykh’a (Yeftıh) ait.
Heykelcik, tabanında hayat nehrinin aktığı kökleri olan uzun bir sap üzerinde duran kupadan oluşuyor. Küre şeklindeki kupa, doğal aspirin olarak bilinen ve “kırk derde” deva olan çayır tatlısı çiçekleriyle süslenmiş.
(Kaynak: Adigey Devlet Üniversitesi Bilim Bülteni No: 15, S: 122-125)
Çeviri: Serap Canbek
Kaynakça
1. Атлас лекарственных растений России / Под. ред. В.А. Быкова, 2006. (Rusya’nın Tıbbi Bitkileri Atlası / Ed. V.A. Bykov, 2006)
2. Горбунова Т.А. Лечение растениями: Рецептурный справочник, 1996. Gorbunova T.A. Bitkilerle Tedavi: Reçeteli referans kitabı, 1996)
3. Лабазник – лечебные свойства и противопоказания, применение. Интернет ресурс. (Çayır tatlısı tıbbi özellikleri ve kontrendikasyonları, uygulama) http://galinanekrasova.ru/labaznik-lechebnye-svojstva-i-protivopokazaniya
4. Роллов А.Х. Дикорастущие растения Кавказа и их применение. Тифлис, 1908. (Rollov A.H. Kafkasya’nın Yabani Bitkileri ve Uygulamaları. Tiflis, 1908)
5. Хакунов Б.Ю. Словарь адыгских названий растений. – Нальчик, 1992, 256 с. Khakunov B. Y. Adige Bitki Adları Sözlüğü. Nalçik, 1992, S. 256)
6. Нарты. Адыгский эпос. Майкоп, 1968. Nartlar. Adige Destanı. Maykop, 1968.
7. Краснов Е.А., Авдеева Е.Ю. Химический состав рода Filipendula. // Химия растительного сырья. 2012. – №4 – С. 5-12. (Krasnov E.A., Avdeeva E.Y. Filipendula cinsinin kimyasal bileşimi. Bitkisel hammaddelerin kimyası, 2012. – Sayı 4 – S. 5-12.
8. В чём польза лабазника (Çayır tatlısının kullanımı) https://chem-polezno.com/travy/tavolga







