Çeviri: Serap Canbek
Çeçenya Müslümanları Ruhani İdaresi, kadın giyim mağazalarının ve güzellik salonlarının sahiplerinin yanı sıra modellik sektörünün temsilcileriyle bir toplantı düzenledi. İşletmelere hangi reklamların kabul edilebilir olduğu, kıyafetlerin nasıl sunulacağı ve modellerin “geleneksel ilkeleri” ihlal etmeden hangi formatta çalışabilecekleri anlatıldı. Yetkililere göre, “güzellik ve moda sektörleri cumhuriyetin imajını zedeliyor” ve yetkililer de bunu engellemeyi amaçlıyor. Girişimcilere, “uygunsuz” yayınları sosyal ağlardan kaldırmaları için resmi bir uyarı yapıldı. Tekrarlanan ihlal durumlarında, önlemlerin sıkılaştırılacağı söylendi.
Kavkaz.Realii haber sitesi, bunun “gelenekleri korumakla” mı yoksa “seçmeli denetimle” mi ilgili olduğunu araştırdı.

Grozni mağazalarındaki koleksiyonları sergileyen kadınların yer aldığı reklamların artan popülaritesi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Devlet Gençlik İşleri küratörü Amir Sugaipov tarafından da gözlemlendi. Sugaipov’un Grozni’deki işletme sahipleriyle yaptığı görüşmeden önce, “sosyal ağlardaki uygunsuz içerikler nedeniyle” birkaç kadın giyim mağazası kapatıldı.
Ardından Sugaipov, tüm kadın giyim mağazaları ve güzellik salonlarının sahiplerine yönelik bir video yayımlayarak bir toplantı yapılacağını duyurdu. Toplantıya katılmak için WhatsApp üzerinden kayıt yaptırmak gerekiyordu. Birkaç gün sonra da çağrısını görmezden gelenlere hitaben “İkinci uyarı. Üçüncüsü olmayacak” başlığıyla yeni bir video yayımladı. “Durumu düzeltmeleri için” iki gün daha süre verdi.
Geceleri şehirde dolaşan kızlarla “baş edilmesi” önerisi
19 Temmuz’da gerçekleşen toplantıya, Sugaipov’un yanı sıra Müftü Salah Mezhiyev ve Ulusal Politika, Dış İlişkiler, Basın ve Enformasyon Bakanı Ahmed Dudayev de katıldı. Yetkililer, yasakların iş dünyasına yönelik olmadığını, “Çeçen halkının manevi ve kültürel değerlerini korumayı” amaçladığını vurguladılar.
Kadirov’un yandaşları, asıl şikâyetin kıyafetlerin kendisiyle değil, sadece sergilenme biçimiyle ilgili olduğunu söyledi. Sugaipov, “Açıkçası, kıyafetlerin reklamını yapmıyorlar. Modeli önce önden, sonra yandan gösteriyorlar ve ardından yürürken arkadan ağır çekim yapıyorlar. Bu tür reklamları sosyal medyadan kaldırmalarını sağlayacağız” dedi.
Toplantıya katılanlara toplantının video kaydı yapılmayacağı, bu nedenle “endişelenmelerine gerek olmadığı” konusunda güvence verildi. Ancak ikinci gün, yerel yönetim kurumları tarafından yayımlanan fotoğraf ve videolar sosyal medyada yayımlandı. Paylaşımların altında, cumhuriyet sakinlerinin toplantı katılımcılarına yönelik pek çok olumsuz yorumu yer alıyordu.
Özellikle erkek izleyiciler oldukça aktifti: Yorumlarda yetkililerin girişimini desteklediler ve kendi önlem önerilerini yazmaya başladılar. Bunlar arasında alışveriş merkezlerinde erkek ve kadın ürünleri satan mağazaların ayrılması, kadınların estetik operasyonlardan men edilmesi, düğünlerde dar kıyafetlere izin verilmemesi, “blog yazarlarıyla mücadele edilmesi”, “kızların erkek saç kesimi yaptırdığı” kuaförlerin ve spor salonlarının kapatılması ve ayrıca geceleri şehirde dolaşan kızlarla “baş edilmesi” gibi öneriler göze çarptı.
“Yozlaştıran” güzellik salonları
Son yıllarda Çeçenya, büyük bir kargaşaya yol açan birçok yasaklama kampanyasına tanık oldu. Yetkililer daha bir ay önce, Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov’un ifadesiyle “yozlaşmış mekânlar” olan güzellik salonlarına karşı bir kampanya başlattı. Sonrasında, 40’tan fazla güzellik salonu belge ihlalleri nedeniyle kapatıldı. Yetkililer bunu “halk sağlığını koruma çabaları” ve “gelenekler için mücadele” sözleriyle açıkladı.
“Yozlaştıran” güzellik salonlarına karşı yürütülen kampanyaya rağmen, Çeçenya’da güzellik sektöründeki rekabet halen büyük. Ülkenin dört bir yanında yeni güzellik salonları açılıyor. Güzellik uygulamalarına talep yüksek.
En popüler uygulamalar arasında rinoplasti (burun şekillendirme), mamoplasti (meme büyütme), gluteoplasti (kalça büyütme), yüz germe, elmacıkkemiği, dudak kontur ve hacim estetiği ile botoks enjeksiyonları yer alıyor. Bu uygulamalar giderek daha erişilebilir hale geliyor ve talep görüyor.
Çeçenya yetkilileri, kadınların dahil olduğu alanlara yoğun biçimde dikkatli davranıyor. Kadirov, 2015 yılında kadınlara “silikondan vazgeçme” çağrısı yapmıştı. 2024 yılında ise güzellik salonlarının hizmetlerini tanıtan kadınların erkek akrabalarına saldırdı: “Siz erkek değilsiniz! Olsaydınız, kadınlarınızın güzellik salonlarının sayfalarında yer almalarına izin vermezdiniz.”
Louise (isim değiştirilmiştir), güzellik salonu mart ayı başlarında kapatılanlardan biri. Kendisinin, tıp eğitimi almış deneyimli bir güzellik uzmanı olduğunu belirtiyor. Salonunun tüm gereklilikleri karşıladığını ve 12 yıllık meslek hayatında tek bir ciddi sorun yaşamadığını söyleyerek “Polis memurları beni görmeye geldi. Yasağı doğrulayan herhangi bir belge göstermediler ve gerekçelerini de açıklamadılar. Sadece kişisel eşyamı almamı ve ertesi gün binanın mühürleneceğini söylediler. Ayrıca, söylediklerine uymazsam ağır para cezasına çarptırılacağım konusunda beni uyardılar” diyor.
Kozmetik sektöründeki meslektaşları, benzer baskınların tüm yerel güzellik salonlarına yapıldığını söylüyor. Ancak, Louise kendisine belirtilen yasağın hepsine uygulanmamış olmasına şaşırıyor ve “Arkadaşımın güzellik salonu, ruhsatı olmadığı için bazı işlemlerin arka odalarda yapılmasına rağmen faaliyetlerine devam ediyor. Liposuction (yağ alma), blefaroplasti (gözkapağı düşüklüğü işlemi) gibi yasadışı operasyonlar yaptıklarını biliyorum. Eminim ki sahibinin birileriyle bir yakınlığı var veya onlara rüşvet vermiştir” diyor.
“Çeçenya’da her türlü gelenek ihlal edilebilir, yeter ki Kadirov istesin”
Çeçenya’da gelenekleri koruma bahanesiyle kelimenin tam anlamıyla her şey adeta yeniden düzenleniyor: Müzik, dans, duvak takma, kadınların genel görünümü, düğünlerde video çekimi. Kadirov ve yandaşlarının görüşüne göre “Çeçen zihniyetine” uymayan her türlü yenilik denetleniyor. “Ancak burada söz konusu olan gelenekler değil, kişisel seçimlerin denetimidir” diyor bir sosyolog (güvenlik nedeniyle ismini açıklamıyoruz).
“Geleneksel olmayan ritüellerin yasaklanmasının yanı sıra, Çeçen kültürüne yabancı ritüeller de getiriliyor. Örneğin, ülkenin yönetim kadrosunun her yıl 8 Mart’ta Kadirov’un annesinin ayaklarına çiçekler sermesi gibi. Bu, bir gelenekten ziyade bir kişilik kültüne benziyor. Ancak yetkililerin işine geliyor ve bu nedenle norm olarak kabul ediliyor” diyen sosyolog, kadınlara yönelik son yasakların “zihniyet”indeki tutarsızlıktan da söz ediyor.
Cumhurbaşkanının kızı Ayşat Kadirov’un “Firdaws Moda Evi”nin sahibi olduğunu, yakın zamanda Grozni’de Kafkasya’nın en büyük SPA kompleksi “Nebula”nın açılışını duyurduğunu ve burada kozmetik hizmetlerinin de verileceğini hatırlatan sosyolog, “Eğer kozmetik gerçekten yasaksa, bu yasak neden bazılarına uygulanırken bazılarına uygulanmıyor? Neden onlarca, belki de yüzlerce Çeçen kozmetik uzmanı komşu cumhuriyetlerde çalışmak zorunda kalırken, ayrıcalıklı güzellik salonları faaliyetlerine devam ediyor? Cevap ortada: Bu bir gelenek meselesi değil, seçmeli bir denetim meselesi” diyor.
“Firdaws Moda Evi” de kadınların dar elbiseler giydiği defileler düzenliyor. Ancak bu durum ne küratör Sugaipov’u, ne müftüyü ne de cumhurbaşkanını rahatsız ediyor. Sosyolog bu durumu “Yasa herkese uygulanmıyor” diye açıklıyor.
Ülkedeki kadınların kendilerine bakım yapmaları yasaklanırken, “elitler” bu kısıtlamaların geçerli olmadığı kapalı alanlar yaratıyor
“Seçmeli yasaklar bir araçtır: Yetkililerin güç kullanmasına, inisiyatifi bastırmasına ve toplumu kontrol etmesine olanak tanır” diyor, şu anda Türkiye’de yaşayan Çeçenyalı bir avukat. Ülkedeki kadınların kendilerine bakım yapmaları yasaklanırken, “elitler” bu kısıtlamaların geçerli olmadığı kapalı alanlar yaratıyor.
Çeçenyalı avukat, “Bazıları yasaklanırken bazılarına izin verildiğinde adaletten bahsedebilir miyiz? Kanun herkese uygulanmıyorsa yasallıktan bahsedebilir miyiz? Çeçenya’da her türlü gelenek ihlal edilebilir, yeter ki Kadirov veya çevresi bunu istesin. Olan bitenin özü şu: Çeçenya’daki gelenekler kültürel bir miras değil, bir yönetim aracıdır. Siyasi çıkarlara göre yürürlüğe konulur veya iptal edilirler. Ve bu devam ettiği sürece, herhangi bir yasak sadece sıradan insanları etkiler, iktidardakileri değil” diyor, isminin açıklanmaması koşuluyla. Ülkede kozmetik ve modellik faaliyetlerinin yasaklanmasının hukuki açıdan ciddi soru işaretleri yarattığını söyleyen hukukçu, “Normal yasalara sahip normal bir ülkede, kolluk kuvvetleri çoktan Kadirov’un eylemleriyle ilgilenmiş olurdu” diyor.
Profesyonel olmayan pazar
Ancak başka bir görüş daha var. Belçika’daki Peace Women Across the Globe Derneği’nin temsilcisi insan hakları aktivisti Fatima Gazieva’ya göre, Çeçenya’da kozmetik hizmetlerinin “yasadışı” ilan edilmesinin nedeni rekabet veya rüşvet gaspı değil, merdivenaltı koşullarda sağlıksız işlemler uygulayan vicdansız kozmetologların faaliyetleri.
Gazieva, “Deneyimsiz bir uzmanın eline düşerseniz, yüzünüzü mahvedebilir. Hatta hayatınızı kaybedebilirsiniz. Elbette herkes hata yapar, ancak bu durum profesyonel olmayan kişilerde çok daha sık görülür. En üzücü olanı ise, kozmetik alanında kısa kurslar tamamlamış birçok eski hemşirenin sosyal ağlarda sayfalar açıp ‘gençleşmek’ isteyen herkesi davet etmesi” diyor.
Gazieva, Çeçenya’da kozmetik hizmetleri sunan yüzlerce işletme açıldığını söylüyor. “Bunların tüm sahipleri profesyonel mi” diyen Gazieva, “Genellikle bu tür uzmanlar düşük fiyatlarla müşteri çekiyor. Ancak şunu da düşünmek gerek: İşlemlerin gerçekleştirildiği ilaçlar pahalı. Çeçenya’da bu tür hizmetlerin fiyatları çok düşük. Sonuçta, görünüm sadece 5.000 rubleye mal olamaz. Profesyonel kliniklerde maliyet on kat daha yüksek. Peki, neden bu kadar fark var? Çok basit: Bir güzellik uzmanı yılda yaklaşık üç eğitim seminerine katılıyor. Oysa bilim yerinde durmuyor, yeni yöntemler ve ilaçlar ortaya çıkıyor. Böyle bir kursun maliyeti yaklaşık 100 bin ruble olabilir. Doktorun her beş yılda bir sertifikasını onaylaması gerekiyor. Bunun maliyeti de 100 bin rubleye ulaşabiliyor. Sertifikalı ilaçlar ve sarf malzemeleri de cabası” ifadelerini kullanıyor.
Gazieva, Çeçenya’da güzellik salonlarının kapatılmasının “ahlak, etik ve Çeçen gelenekleri” ile bağlantılı olabileceği görüşünü dışlamıyor. Ancak böyle bir yasağın insan haklarını ihlal ettiğine de inanıyor.