Sonuç olarak Çerkesler olarak bu kez taleplerimiz olsun. Bu kez biz de istemesini bilelim. Bu kez kazanım elde edelim
Bu Kez Taleplerimiz Olsun!
Türkiye yeniden seçim atmosferine girmek üzere. Mart ayında yapılacak yerel seçimler çoktan yerel olmanın ötesine geçti bile. Ekonomik kriz, işsizlik, mahalle baskısı, yolsuzluklar ve Kürt sorunu yerel seçimlerin hiç de yerel olmayan tartışma gündemleri arasında. Yani yerel seçimler ülkenin genel politikasına ait tartışma başlıklarının üzerinde şekillenecek gibi. Peki biz Çerkesler bu sürecin neresinde duruyoruz. Daha doğrusu bize ait gündemleri ve talepleri seçim atmosferinden de yararlanarak ne ölçüde Türkiye kamuoyuna mal edebiliyor, oy gücümüzden yararlanarak bunların ne kadarını elde edebilmenin olanaklarını zorluyoruz. Bu soruya verilecek yanıt ne yazık ki pek de iç açıcı değil. Daha yolun başındayız.
Demokrasinin hiç ayıp olmayan kurallarından biri oy verenlerin, tercihlerini kullanırken belli taleplerini karşılama sözü verenlere öncelik vermesidir. Örnek vermek gerekirse ABD’deki Ermeni Diasporası için her seçim –ki bu ister senatör, ister vali, isterse de başkan seçimi olsun hiç fark etmez- 1915’te Ermeniler’in yaşadığı büyük felaketin, soykırım olarak nitelenmesi mücadelesi için bir vesiledir. Benzer şekilde büyük bir sürgün felaketi yaşayan biz Çerkesler’in bugüne kadar milyonlarla ifade edilen oya sahip oldukları Türkiye’de bu tür bir etkili yaklaşımı geliştirebilmenin olanaklarını yaratması gerekmektedir.
Yerel seçimlerde Çerkesler’in iki düzlemde ses vermesi ihtiyacı vardır. Bunlardan ilki Türkiye kamuoyunun geneline seslenme ihtiyacıdır. Burada dile getirilecek olan talepler –en güncel olandan başlayacak olursak- Abhazya ve G.Osetya’nın bağımsızlıklarının tanınması ve özellikle Abhazya’ya uygulanan ambargonun Türkiye tarafından kaldırılmasıdır. 1864 Sürgünü’nün Çerkesler açısından yarattığı tarihsel travmanın hatırlanmasını sağlayacak resmi bir adımın atılması –örneğin özel gündemli bir meclis oturumu ve neticesinde bir bildiri gibi- Çerkesler’in çifte vatandaşlık olanağından yararlandırılması, anadilde eğitim vb. kültürel hakların tanınması, Çeçenya’daki insan hakları ihlallerine kayıtsız kalınmaması Çerkesler için açık açık bir oy verip vermeme parametresi haline gelmelidir. Yerel seçimlerde bu gündemlere ilişkin olumlu açılımı olan partilerle ve adaylara destek vermek daha doğru olacaktır.
Öte yandan ikinci düzlem olan yerel ölçekte, Çerkesler adına geçmiş pratiği olumlu olan –örneğin Çerkesler’in kültürel etkinliklerine destek olan vb.- adaylar desteklenmeli, gelecek için de sözler alınmalıdır. Yerel ölçekte bir diğer kritik konu ise adaylaşmadır. Çerkesler’in demokratik taleplerinin takipçisi olabilecek kişilerin, oyların bölünmemesine de dikkat ederek yerel yönetimlere seçilmeye çalışması önemlidir.
Sonuç olarak Çerkesler olarak bu kez taleplerimiz olsun. Bu kez biz de istemesini bilelim. Bu kez kazanım elde edelim. Yerel seçimler Çerkeslerin taleplerini genele mal etmesi için önemli bir vesile olsun.
Sayı : 2008 12 – 2009 01