Hayatımıza renk katan, umut katanlar var; bizi daha güçlü kılan, acılara katlanma kuvveti verenler var, içimizde duyduğumuz yaşama sevinci gibi. Şarkılarda bulduğumuz bir hayat var, o şarkılara yüreklerini, umutlarını katan ozanlar var. Hayatın tüm direngi noktalarında seslerini yanı başımızda duyduğumuz şarkılar; avaz avaz haykırdığımız, hıçkıra hıçkıra ağladığımız, içimizdeki boşluğu doldurduğumuz soylu sesler…
O soylu seslerden biri de Grup Yorum. 1985 yılından beri Anadolu mozaiğinin seslerini müziklerinde dile getiren, yaşanan her toplumsal travmaya ağıtlar yakan; direniş cephesini, isyan bayrağını açan ve bunun içinde yıllardır durmadan bedeller ödeyen bir müzik grubu.
Grup Yorum, Anadolu’da yaşayan halkların şarkılarını, yasaklı ortamlardan çıkarıp halkların kardeşliği şiarıyla durmaksızın söyledi ve söylemeye devam ediyor. Albümlerinde, konserlerinde Adıgece, Lazca, Kürtçe, Arapça şarkılar söylediler. Uzun yıllar yasaklandı konserleri. Yılmadılar, inatla, ısrarla yollarına devam ettiler. Grup Yorum’un üyeleri tutuklandı, işkenceler gördü. Susmadılar, cesaretle hiç durmadılar.
Şimdi ise Grup Yorum sanatçılarına ev hapsi uygulanıyor, evlerinden çıkmaları yasaklanıyor, elektronik kelepçelerle denetim altına alınıyorlar. Bu yürek hiç susmayacak.
Yenibosna Adli Tıp Kurumu önünde gözaltına alınan Grup Yorum üyesi Selma Altın ve Ezgi Dilan Balcı, belirttikleri adreslerden dışarıya savcılık izni almadan çıkamayacaklar. Yeni başlatılan uygulamada acil bir durum olduğunda ne yapılması gerektiği sorusu ise cevapsız kalıyor. Çurmıt Sebahattin
