“1923 yılına kadar Biga’nın Adıge köylerinde, delegeler yılda bir toplanır, kararlar alırdı. Bu töre haline gelirdi. Böyle bir Kurultayda –Xase- yaralayıcı, öldürücü silah bulundurmak ayıp ilan edildi. 1980 yılına kadar kesinlikle uyuldu. Üniversiteye giden gençler bu kararı bozdu.
Yine bir Kurultayda Bjeduğ, Abzeh, Şapsığ vs. gibi kimliklerin sorulması ayıp ilan edilmiş. Yalnız Adıge kullanılacak. Biga köylerinde buna o kadar uyuldu ki, Biga’da Adıgelerin yüzde biri Bjeduğ veya Abzeh olduğunu bilmezdi. Bu soruyla ilk defa dernekte karşılaştım. Bilmiyordum, dedeme sordum. ‘Evladım, biz bu sorunu 50 yıl önce çözmüştük. Sizin dernek hala bunlarla uğraşıyorsa çok yazık’ dedi. Dedem o kararın alındığı Kurultayda, köyümüzün delegesiymiş, çok üzüldü. ‘Ulus olmak için tek üst kimlik etrafında toplanılması gerektiğini, Teavun Cemiyeti’nin bu konudaki kararını’ uzun uzun anlattı.”
Muammer Tuncel anlatmıştı. Etkilenip paylaşmak istediğimi söylemiş ve onay almıştım. Devamı var Dedemizin anlattıklarının:
“Çerkes Teavun Cemiyeti’nin Adıgeler için Latin harflerle alfabeler bastırdığını, köy odalarında 1923 yılına kadar Latin harfler ile Çerkesçe okuma yazma öğreten okullar açtığını, bugün Türkiye’de kullanılan alfabenin önce Adıgeler tarafından kullanıldığını, Mustafa Kemal’in Sarayburnu’nda kara tahtada yeni diye gösterdiği harflerin Adıge alfabesi ile aynı olduğunu, hatta X ve Q harflerinin de Adıge alfabesinde olduğunu, sonradan Türk alfabesinden X ve Q nun çıkarıldığını söyledi.
Hazırlanan alfabe Cumhuriyetten sonra Adıgelere yasak edildi. İnsanlar korkutulduğu için imha edildi.”