Asi ve duygulu bir ses
Kesinlikle şanslı olduğumu biliyorum…
Bu devirde, gönderilen her mektup…
Gönderdiğim her mektup alıcısını buluyor…
Cevap alıyorum…
Çoğunlukla hazine oluyor aldığım cevaplar…
…
Kitap…
Renkli kalemler…
Anılar…
Hikayeler…
…
Asi ve duygulu bir ses…
Hayriye Melek Hunc…
…
Her ne kadar Seza Poh ile karıştıysa da resmi…
Amazon gibi…
Setenay Guashe gibi…
Hepimiz biriz noktasından çıkıyoruz…
…
F. getirdi kitabı…
Daha geçen hafta, görünce beni söylemişti…
Bilseydim, sana getireceklerim var, demişti…
Bir hafta geçmeden, aldım alacağımı…
…
Güzelce paketlediği kitabı açmaya kıyamadım…
İçinden çıktı…
Asi ve duygulu bir ses…
…
Met İzzet Paşa…
Aytek Namitok…
…
Kaç lisanda konuşuyorlardı…
Kaç lisanda konuşurlarsa konuşsunlar…
Dedikleri hep aynıydı…
..
‘’….Çerkeslerin milli alat-ı musikisi ‘’Ney’’ e benzeyen ve Çerkesçe ‘’Kamel’’ denilen bir aletle ‘’Rübab’’a müşabih ve üç telli diğer bir çalgıdır.Bu iptidai aletler üzerinde hatta raks havalarında bile müesseir bir necabetle teşekkül eyleyen Çerkes musikisi yükselmeye genişlemeye o kadar müsait iken sonraları nasılsa ihmal edilmiş, musikimiz, bize cihet-i münasebetini anlayamadığım mahud ‘’akordiyon’’ ların perdelerinden çıkarılan samia-hıraş, yeknesak nağamata münhasır kalmıştır, fakat ben eminim ki münevver Çerkes gençleri bu milli ve necip musikinin fedasına razı olmayacaklardır….’’