dün/23.07.2015
karmakarışık bakışların kesiştiği, acılarını yüzlerinde taşıyan kalabalığın
din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımının kaybolduğu, ortak acının ve derin yas duygusunun üstümüzü kapattığı avluda, derin mağduriyetin mahçubiyetiyle öfkesini içine boşaltan kalabalığın içindeyim.
Bursa’dayım.
keşke bu bir düş olsaydı…
sabah bir kaç bin kişiydik. öğlen bir bin; belki de akşama kalan bir kaç yüz kişinin uğurladığı binlerin kederini de taşıyacağız. omuzlarımız dik durmalı. acısını yutkunan vakur bir babanın, düşündükçe düşünen babasına dayanmış bir kardeşin, tefekkürle yumruğunu göğsünde sıkan bir dayının, hep içine ağlayan;ağladıkça yüreği büyüyen bir halanın avlusundayız. hepimiz Nartan kokuyoruz, Ferdane’nin gülümseyen bakışıyla tütsülendik, kardeş olduk.
lanet olsun,
Bursa bugün hiç yeşil değil… kap kara bulutlardan ağarak, yılanın zehiri gibi içimize akan kara bir yas bugün Bursa… gelenler. gelenlerin getirdiği küçük umutlar. gidince, avucumuzdan cebimize düşüveren iç geçirmeler; kulaklarımda bir uğultu…
ne çok sevmiştim o delikanlıyı.
kaybolmuş geçmişimle kaybolan umut denilen taciri, onun yüzünde mi görmüştüm…
hiç yeşili yoktu bu gün Bursa’nın.
o yumuşacık Bursa ipeğini dokuyan kızıllar da çoktan gitmişler…
soru soramadık. sorusu olmayan cevaplar biriktirdik bütün gün.
acılarımızı yüzümüzden yıkayıp, arınacak mıydık, yoksa acımızı, öfkemizi törelere sararak umuda dönüştürmeye mi gelmiştik bu avluya. belirsiz.
henüz. yasımıza yaslanmadan, düşünmeye mi… soruları cevap gibi, cevapları soru gibi yapabilir miyiz. arınır mıyız. belirsiz… henüz.
bilinen ama görünmeyen bir düşmana karşı dil kurarak, yasımızı, acımızı evimizin avlusunda yaşarken, çekilebildiğimiz son çizgiye kadar geri çekilip, ileri doğru gerilmek için, tüm öfkemizi, nefretimizi içimizden boşaltarak ilk kalenin burcunu geri almak için yürüyecek miyiz…belirsiz. ama henüz.
bütün yüzleri ezberledim. bütün yüzlerle yüzleştim, ezberlendim. kaçışyok. kaçışım yok.
Beklemek, erdemi olgunlaştırır mı acaba… ‘’umudu dürter mi’’ aklı uyandırır mı? henüz belirsiz.
bekleyeceğiz. kara Bursa’nın uzun çöpe bir cevabı olmalı; bekleyeceğiz. şimdilik…
‘’her taşın bir yüzü var, doğru yerden bakarsak…’’
