Adige Masalı

0
516

Tembel Şadula

Köylerden birinde “Tembel” lakaplı Şadula adında yoksul biri yaşıyormuş. Sabahtan akşama kadar güneşin altında yatıyormuş, o kadar tembelmiş ki yatarken yan dönmeye bile üşeniyormuş. Açlık dışında bir sıkıntısı yokmuş. Fakirlikten kurtulup nasıl zengin olunacağını danışmak için bir bilgeye gitmeye karar vermiş.
Gün ağarırken yola çıkmış, öyle hızlı koşuyormuş ki deri pabuçları ayağından çıkmış. Aniden bir kurtla karşılaşmış. Yaşlı kurt o kadar zayıfmış ki kemikleri neredeyse derisinden dışarı fırlayacakmış.
-Bu kadar aceleyle nereye koşuyorsun?, diye sormuş kurt.
Şadula neden acele ettiğini anlatınca kurt bir iyilik yapmasını istemiş.
-Bana bir iyilik yap Şadula, bilgeye benim derdimi de danış. Ne kadar yersem yiyeyim kilo alamıyorum, baksana ne kadar zayıfım.
Şadula söz vermiş ve yine koşmaya başlamış ama çok yorulmuş. Yolun kenerında büyük bir elma ağacı görmüş, ağaçta binlerce kıpkırmızı elma varmış. Dalına uzanmış, bir elma koparmış ve bir ısırık almış ve “Off, ne kadar acı bu” demiş.
Elma ağacı aniden insan sesiyle konuşmuş:
-Hoşuma mı gidiyor sanıyorsun Şadula? Buradan geçen herkes elmalarımı tadıyor ama tiksiniyor. Bana bir iyilik yap, elmaların tatlı olmasının çaresi var mı diye bilgeye sor.
Elmaya da söz veren Şadula yine koşmaya başlamış, bir süre sonra susamış. Şansa bakın ki bir gözüne bir ırmak çarpmış. Su içmek için ırmağa inmiş. Su buz gibi ve berrakmış. Suyun dibinde kocaman bir balık görmüş. Balık, ağzı açık bir şekilde Şadula’ya bakıyormuş, aniden suyun yüzeyine çıkıp kafasını uzatarak konuşmuş:
-Nereye gidiyorsun Şadula?
Şadula nereye gittiğini anlatmış.
-Bana bir iyilik yap, bana yardımcı olup olamayacağını sor bilgeye. Tam yirmi yıldır ağzımı kapatamıyorum, demiş balık.
-Tamam, sorarım.
Nihayet bilgenin yanına varmış. Bilge kocaman bir kitap okuyormuş.
-Neden geldin Şadula?, diye sormuş bilge. Şadula bilgeye derdini anlatmış. Bilge kocaman bir kitabı açmış, bu kitapta herkesin kaderi yazılıymış.
-Tembel olduğun için yoksulsun. Eğer çalışırsan herkesten zengin olacaksın.
-Gelirken bir kurtla karşılaştım, yediği halde neden o kadar zayıf olduğunu merak ediyor, iyileşebilir mi?
-Evet, eğer tembel birini yerse iyileşecek.
-Bir elma ağacı gördüm. Elmalarım neden acı diye sordu?
-Elmalar acı çünkü ağacın dibinde bir testi dolusu altın gömülü. Eğer birisi toprağı kazıp o testiyi çıkarırsa o elmalar dünyanın en lezzetli elmaları olacak.
-Az daha unutuyordum. Bir balığa rastladım, ağzını neden kapatamadığını sormuştu.
-Boğazına bir altın takılmış, eğer birisi o altını çıkarırsa ağzı kapanır.
Bilgeye teşekkür eden Şadula yola çıkmış.
Önce balıkla karşılaşmış.
-Ağzına bir altın takılmış, dışarı çıkarırsan ağzın kapanacak.
-Şadula hadi altını çek, senin işine yarar, diye yalvarmış balık.
-Hayır, bilge onsuz da zengin olabileceğimi söyledi.
Yola devam eden Şadula, elmanın yanına gitmiş.
-Kökünde bir testi dolusu altın gömülüymüş. Eğer birisi toprağı kazıp testiyi çıkarırsa dünyanın en lezzetli elmalarına sahip olacaksın.
-Ne olur kazıp çıkar testiyi, senin işine yarar.
-Hayır, bilge onsuz da zengin olabileceğimi söyledi.
Sonunda kurtla karşılaşmış Şadula…
-Bir tembeli yersen iyileşecekmişsin.
Meraklı kurt, yolda başkalarına rastlayıp rastlamadığını sormuş Şadula’ya… Şadula her şeyi sırasıyla anlatmış. Elma ağacı ve balıkla yaşadıklarını tek tek anlatmış.
-Elma ağacı ve balığı kurtardın mı peki?, diye sormuş kurt.
-Neden yapayım ki? Yapmasam da zengin olacağım.
-Peki nasıl zengin olacaksın? Onu da söyledi mi sana bilge adam?
-Bilge adam bana çalışmamı söyledi.
-Senden daha tembelini arasam da bulamam, demiş kurt ve Şadula’yı midesine indirmiş. (hobbitaniya.ru)

Çeviri: Serap Canbek

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz