Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti Nalçik’teki 21 Mayıs anma törenine katılmak üzere Türkiye’den yola çıkan “Çerkesya Hareketi”nden 22 kişilik grup, Gürcistan ile Osetya arasındaki Lars sınır kapısında sınır muhafızları tarafından durduruldu. Grubun açıklamasına göre, hiçbir eksik evrak olmamasına rağmen 10 saat boyunca hiçbir açıklama yapılmadan bir odada bekletilen grup, vizeleri iptal edilerek sınırdışı edildi.
Sınırdışı işleminden sonra Gürcistan’da Rusya sınırı yakınlarında bir basın açıklaması düzenlendiler. Basın açıklamasında şöyle denildi:
“Gözlerimizin içine bakamadılar”
Dün vatanımıza girişimiz engellendi, Lars sınır kapısından dönmek zorunda kaldık. Gerekçe bulmak için o kadar uğraştılar ki, bahanelerine kendileri bile inanmadıkları için yüzümüze, gözlerimizin içine bakamadılar.
Kim olduğumuzu ve 21 Mayıs’ta neden vatanımıza gitmek istediğimizi çok iyi biliyorlardı.
Bizler Çerkesiz, vatanımıza, atalarımızın sürüldükleri topraklara dönmek ve şimdi bu topraklar üzerinde yaşayan herkesle barış ve huzur içinde birlikte yaşamak, Çerkes kimliğini ve Çerkes halkının varlığını sonsuza kadar yaşatmak istiyoruz.
Ama bunları duymak istemediler.
“Vatanımıza geldik, 21 Mayıs etkinliğine katılacağız” sözlerimize şaşırdılar. Evet uzun sıkıntılı bir yolculuk yaptık. Hapishaneyi andıran bir ortamda 10 saat bekletildik, sorgulandık, itham edildik. Ama bütün dünya bilsin ki yılmadık!
Seneye ve her sene yola düşeceğiz, bayraklarımızla! Ve sürgün yolunu bir gün mutlaka ama mutlaka vatana dönüş yoluna çevireceğiz.
Bizlere destek veren herkese teşekkür eder, Nalçik’te kucaklaşamadığımız soydaşlarımızı sevgi, saygı ve özlemle selamlarız.
DÇB istemedi
Çerkesya Hareketi üyeleri internet sitelerinden ayrıca şu açıklamayı yaptı:
Geçen sene olduğu gibi bu sene de 21 Mayıs’ta Çerkesya’ya, Nalçik’e gitmeye çalıştık, ama sınırda vizelerimiz iptal edildiği için RF’ye giremedik ve geri döndük. Şaşırmadık, çünkü daha etkinliği örgütlemeye karar verdiğimizde, bu ihtimalin olduğunu biliyorduk ve “eğer içeri almazlarsa, gerekirse 2 gün sınırda otururuz” cümlesi ile bunu kamuoyuna duyurmuştuk.
Etkinliğimizden üyeleri olduğumuz KAFFED’in de Dünya Çerkes Birliği’nin de (DÇB) haberleri vardı, ama bu kurumlardan icazet… almadık, kendi gücümüzle örgütledik.
Çünkü DÇB, bu sene “kalabalık” bir şekilde Nalçik’e gelmemizi istemedi. KAFFED temsilciler düzeyinde veya topluca değil, “tek tek” gitme kararı aldı. Biz bunun etkinliğin ruhu ve misyonu ile çeliştiğine inanıyorduk.
Çünkü, etkinliğimizin amacı, Nalçik’e, Maykop’a, Soçi’ye ne pahasına olursa olsun değil; Çerkes kimliği ile ve “ben Çerkesim, vatanıma geldim”, diyerek gitmek, keyfilikleri aşmaktı.
Bunu yaptığımızda, RF’ye diasporada inkar ettiği Çerkes soydaşları olduğunu hatırlatır, Çerkes kimliğine siyasi ve hukuki statü kazandırmaya çalışmış olur, “Sürgün Çerkesler“ konusu gündeme gelirdi.
Herkesin bilmesini isteriz ki, RF’ye giremememiz ve sınırdan geri dönmemiz sonrasında sosyal medyada ve çeşitli yayın organlarında çıkan, DÇB ve KAFFED tarafından yapılan veya tekzip edilmeyen açıklamalar doğru değildir.
Hem Nalçik’e otobüsle giden arkadaşlarımızın, hem de otobüsümüzün veya şoförlerimizin belgeleri tamamdı. Bizden RF konsolosluklarının istediği bütün belgeleri hazırlamıştık. Yani vizelerimizin iptal edilmesinin “eksik belge” ile alakası yok.
Doğrusu, “ilahlar” 21 Mayıs’ta Nalçik’e topluca gelmemizi istemediler. Bunun için bahane aradılar, bulamayınca uydurdular.
Kamuyouna bu yönde yapılan açıklamalar bilgi kirliliği yaymak, vizelerimizin iptal edilmesine “haklı gerekçe” uydurmak, arkadaşlarımızı itibarsızlaştırmak ve böylece vizelerimizin iptal edilmesinin, Nalçik’e gidişimizin engellenmesinin asıl nedenlerini karartmak içindir.
Üçü KAFFED’e bağlı dernek başkanı, ikisi delege ve hemen hepsi KAFFED-dernek üyesi arkadaşlarımızın bir kısmı geçen sene de Nalçik’e gitmiş, 4 ay önce vatana dönüş başvurusu yapmışlardı.
Asla bir provokasyon veya karışıklık çıkarma düşünceleri yoktu. Her şeyden çok sevdikleri vatanları ve soydaşları ile buluşmak, 1864’te vatanlarından sürülen atalarımızı anmak ve “sürgün yolunu dönüş yoluna” çevirmek istiyorlardı.
Vizelerimizi yasadışı bir şekilde iptal ederek vatanımıza gitmemizi engelleyen RF’yi, yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltan, bilgi kirliliğine neden olan herkesi kınıyor, hakkımızı yasal yollardan arayacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Ve kimse bu olumsuzluğu, kendi politik çıkarları için veya üyesi olduğumuz Federasyonumuza saldırmanın, yıpratmanın bahanesi olarak kullanmamalıdır.
Varsa bir yanlış veya hesap hatası, biz bunları kendi aramızda konuşur, çözer ve seneye etkinliği daha güçlü örgütleriz.
Çerkesya Hareketi
