Abhazlarda çocuk yetiştirmeyle ilgili çeşitli ritüeller vardır, bunlardan biri de geleneksel beşiğin üretimi ve kullanımıyla ilgilidir.
Anneannenin hediyesi
Bebek doğmadan önce hazırlıklara başlayan Abhaz ailelerde geleneğe göre beşiğin hazırlanması görevi gelinin annesine aittir. Torunu için beşik ustasına sipariş verir. Anneanne, ustayı seçerken sadece becerikli değil iyi bir insan olması gibi bir kıstas gözetirdi.
Abhazya Devlet Müzesi Etnoloji Departmanı araştırmacılarından İnga Şamba, “Anneanne ustanın hem becerisine hem de nasıl bir insan olduğuna dikkat ederdi. “Ustanın enerjisi ve ruhu iyiyse, çocukları varsa bu durum doğacak çocuk üzerinde olumlu etki yaratır” gibi bir inanç vardı” diyor.
Özlemle beklenen doğumun ardından anneanne beşiği eve getirirdi. Bilim insanları Abhaz beşiğinin tarihinin çok eski zamanlara dayandığını 19. yüzyılda etnografların topladığı eski materyallerle açıklıyor.
Kayın beşikler
Şamba, “Beşiklerin çeşitleri vardı. Ahşaptan yapılmışlardı ve üzerlerinde çok ilginç işaretler vardı. Beşiğin baş ve ayak ucundaki parmaklıklar çocukları nazardan korurdu” ifadesini kullanıyor.
Beşik üretiminde hafif malzemeler kullanılırdı, en çok da kayından yapılırdı. Süsleme için kestane ağacı ve şimşir de kullanılırdı. Şamba bunun nedenini “Kayın hafif bir malzemedir ve kurutulduktan sonra kullanıldığı için beşiğin taşınması da çok kolay olur” sözleriyle açıklıyor.
Geleneksel Abhaz beşiğinin sallanabilir olmasının bebeği sakinleştirdiğini belirten Şamba, “O zamanlarda kundaklama da önemliydi. Bebeklerin sıkıca kundaklanmasının nedeni çocuğun ince olmasını ve bacaklarını düzgünleşmesini sağlamasıydı.
Şimşir yaprakları
Abhazlar beşik yatağının içine bitkiler özellikle de şimşir koyarlardı. Şamba, “Usta beşiği imal ederken anneanne şimşir yaprakları toplardı” diyor.
Kurutulmuş şimşir yaprakları yatağa yerleştirilirdi, bu yapraklar bebeğin terlemesini önlerdi.
Şimşir yapraklarının iyileştirici olduğuna inanılırdı.
Müzelerde 19. yüzyıl ortaları ile 20. yüzyıl başları dönemine ait beşik örnekleri var. Şamba en eski beşiğin St. Petersburg’daki etnoloji müzesinde yer aldığını söyleyen Şamba, “Bu beşikte çok enteresan işlemeler var. Bebeğin beşik kullanma dönemi bitince, kimsenin görmemesi için beşik tavan arasına kaldırılırdı. Eğer akraba ya da komşuların ihtiyacı olursa beşik hediye edilir, sonra tekrar sahibine geri verilirdi” diyor.
Nazarlıklar
Beşikte kullanılan nazarlıkların farklı şekilleri olurdu. Güneş ve yıldız formları kullanılırdı, bazı beşiklerin baş kısmında baklava şeklinde işlemeler olurdu. Beşiğin üst kısmına üçgen şeklinde nazarlıklar ve ahşap boncuklar asılırdı. Şamba, “Ayrıca üçgen şeklinde nazarlıklar yapılırdı. Bunlar kırmızı renkte olurdu ve içlerine bitki yaprakları özellikle de yabani elma ağacı yaprakları konulurdu. Eğer bulunabilirse içinde delik olan taşlar da asılırdı beşiğe” diyor.
Beşikteki bebek asla yalnız bırakılmazmış, odada mutlaka birileri olurmuş. Zorunlu bir nedenden dolayı odada yalnız kalacaksa beşiğin altına küçük bir süpürge konurmuş. Çünkü bebeklerin ilk 40 gün boyunca kötü ruhların tehlikesine maruz kalacaklarına inanılırmış. Kötü ruhları korkutmak için konurmuş süpürge…
Tüm halklar gibi Abhazların da batıl inançları vardı. Kimin kem gözlü olduğunu tüm köy bilirdi ve onu bebeğin bulunduğu eve sokmazlardı.
Abhazlarda beşikle ilgili ilginç bir gelenek daha vardı. Beşikteki bebek kız ise aile tarafından saygı duyulan bir yetişkin beşiğe bir simge çizerdi, kız büyüyünce o adamın oğluyla evlenirdi. Bu gelenek artık uygulanmıyor. (sputnik-abkhazia.com)
Çeviri: Serap Canbek