“Gezi” için skandal iddianame

0
822

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan ve Osman Kavala, Can Dündar Memet Ali Alabora’nın da aralarında bulunduğu 16 kişi için, “Darbeye teşebbüs’’ ve ‘’Gezi olaylarını finanse etmek” suçlamaları getirilen iddianame İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, 16 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında halen tutuklu bulunan Kavala ve Yiğit Aksakoğlu ile Memet Ali Alabora, Can Dündar, Ali Hakan Altınay, Mücella Yapıcı, Pınar Öğün Alabora, Çiğdem Mater, Gökçe Yılmaz, Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekci, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin yargılanacağı davanın ilk duruşması 24 Haziran’da yapılacak.
“Occupy” hareketinin teorisyenlerinden ABD’li siyaset bilimi profesörü Gene Sharp’ın “Diktatörlükten Demokrasiye” kitabında yer alan eylemlerin Gezi Parkı sırasında birebir uygulandığının savunulduğu 657 sayfalık iddianamede, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç’in devrilmesinde rol oynayan gençlik örgütü Otpor ile bu örgütle bağlantılı Canvas (Uygulamalı Şiddet İçermeyen Eylem ve Stratejiler Merkezi) adlı kurum tarafından eğitilen kişilerin Gezi eylemlerini yönlendirdiği savunuluyor.
“Birbiriyle bağlantısız gözüken legal, illegal ve legal görünümlü illegal yapıların aynı amaç etrafında birleşerek faaliyetlere giriştiği”, “vatandaşlara şirin ve iyi huylu gözüken, başta sözde şiddet içermeyen biçimde sahnelenen eylemlerle halkı sokağa dökmeye çalışıldığı” iddia ediliyor. Canvas’ın internet sitesinde yayınlanan bir makaleye atıfta bulunularak, “Protestolarda 20 Sırp kasabasındaki polis karakollarını ziyaret eden Otpor’lu kadınlar ve anneler pasta getirdiler” denildikten sonra, “Gezi kalkışmasında ise bazı göstericiler ile polis memurları arasında çiçek dağıtma olayları yaşanmıştır” deniliyor.

Avukatlar ne dedi?
Osman Kavala’nın avukatı Can Atalay, iddianameye konu olan soruşturmanın Gülen cemaatinden emniyet ve yargı mensupları tarafından başlatıldığını belirterek “İddianameyi yazan savcı bunu kendisi de söylüyor. Dolayısıyla 2019 yılı itibariyle AKP’nin Gülencilerle beraber hazırlamış olduğu bir iddianameden bahsediyoruz” dedi.
Atalay’a göre, Gezi Parkı eylemlerinin kriminalize edilmesi, anayasal haklarını kullanmaya çalışan insanların karalanmaya çalışılması anlamına geliyor.
Dava avukatlarından Evren İşler ise iddianamenin bir iddianamede olması gereken unsurları içermediğini belirterek, “İddianameler suça ilişkin delili, delille kişinin bağını tartışmalı. Bu iddianame ise savcının siyasi çıkarımlarından ibaret ‘Şöyle olduğu anlaşılmıştır’ deniliyor ama bunun delili yok” dedi.

ABD’den çağrı
ABD Dışişleri Bakanlığı, Gezi Parkı soruşturmasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istenen 16 isimle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, “Birleşik Devletler, Türkiye’deki savcıların 16 sivil, medya ve iş dünyasından lider hakkındaki suçlamalarından büyük kaygı duymaktadır. İfade özgürlüğü hakkının kullanılması ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla sonuçlanmamalı” ifadeleri kullanıldı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz