Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği Ödüllü Dijital Resim Yarışması ‘Nart Mitolojisi’ sonuçlanmış, kazananları şubat sayımızda yayımlamıştık. Yarışma hakkında Ayşen Dağıstanlı, Figen Çiloğlu ve birincilik ödülünü kazanan Hürkan Burak Alcan’la konuştuk.
-Toplumumuz Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nı yıllardır kültür alanındaki katkılarıyla biliyor, takip ediyor. Son yıllarda düzenlediği yarışmaların sanat alanındaki yansımaları ve genç sanatçılara açtığı kapılar heyecan verici. Bu seneki ‘Nart Mitolojisi’ başlıklı yarışmaya 71 eser katılmış. Jürimiz seçmekte zorlanmış olmalı. Neler söylemek istersiniz? Yarışmalar devam edecek mi? Şamil’in gündeminde başka neler var?
-Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı: Biz Şamil Vakfı olarak her yıl sanatın bir dalında düzenlediğimiz yarışmalar ile bir amaca hizmet ediyoruz. 2020 yılında düzenlediğimiz “Sürgün ve Soykırım” konulu afiş yarışması ile hem bu konuda STK’larımızın farkındalık yaratma çabasına destek olmak hem de onların düzenledikleri 21 Mayıs anma etkinliklerinde kullanacakları kaliteli görsel malzemeye katkı sağlamayı hedeflemiştik.
2021 yılında 500’den fazla sanatçının katıldığı “Özgürlük Tuvalde” konulu yağlıboya ve akrilik resim yarışmamızda, vakfımızın üst düzey yarışma organizasyon kabiliyetine dikkat çekmiş olduk. Ayrıca yarışma sonunda düzenlediğimiz sergide satılan eserlerle hem sanatçılarımıza hem de vakfımızın yarışma fonuna katkı sağladık.
2022 yılında düzenlediğimiz yarışmada “dijital resim” alanını seçerek gençlerin dikkatini çekmek istedik. Belirlediğimiz “Nart Mitolojisi” konusu ile kültürümüzün çok önemli bir zenginliğini tanıtmayı ve gündeme taşımayı amaçladık.
Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı olarak her yıl farklı alanlarda sanat yarışmaları düzenleyerek kültürümüze hizmet etmeye devam edeceğiz.
Son iki yarışmada ‘Ödül Sponsorumuz’ Citysan firmasının bize desteğinin, maddi katkının da üzerinde bir önemi var. İsim ve logosunun yer alacağı yarışma sürecini dürüst, özenli ve düzeyli şekilde yöneteceğimize güvenmesi ve kurumsal kimliğini bize emanet etmesinin anlamı bizim için çok büyük.
Yarışma organizasyonuna gösterdiğimiz azami özenin, takip edenler tarafından fark edildiğini ve takdir edildiğini bilmek mutluluk verici. Bu yıl düzenlemeyi planladığımız yarışma konusu ve ödül sponsorluğu teklifi de çalışmalarımızı takip eden bir başka firma tarafından yapıldı. Teklifi değerlendirerek en kısa zamanda bu yılın yarışma konusunu belirleyeceğiz.
Ayrıca yarışma sürecinde organizasyonun tüm aşamalarını titizlikle yöneten arkadaşlarımız (alfabetik sırayla) Ayşen Dağıstanlı, Figen Çiloğlu, Gürkan Demirkol, Saniye Boran ve Şehnaz Ünügür’e teşekkür ederiz.
-Yarışmanın organize edilmesi çok kolay bir süreç olmasa gerek. Düşünsel hazırlığı, jüri üyelerine ulaşılması, hatta sonuçlar belli olduktan sonraki ödül töreninin tasarlanması. Eminim birçok kahramanlık hikâyesi barındırıyordur bu süreç. Sizi en fazla zorlayanlardan ve en mutlu edenlerden bahsetmek ister misiniz?
-Ayşen Dağıstanlı: Düzenlediğimiz her yarışmada konuyu en iyi bilenlere danışıyoruz. Alan, dijital resim ve konu “Nart Mitolojisi” olunca, yarışma kurgusunu hazırlamanın ve şartnameyi oluşturmanın planladığımızdan daha uzun sürdüğünü itiraf etmeliyim. Hem mitoloji konusunda çalışan kişilerle hem de şartnamenin altyapısını oluşturacak teknik detaylara hâkim uzmanlarla çok sayıda görüşme yaptık. Sanatçıların eseri hazırlarken Nart Mitolojisi’ni okuyup tanımalarını teşvik etmek için kaynak eserleri paylaştık. Bu eserler dışında bizim bilmediğimiz bir kaynaktan yararlandıysa belirtmesini istedik. Yaptığı eserle beraber seçtiği konuyla ilgili bir kısa anlatım göndermesini belirttik. Bütün bu kuralları belirlerken, sanatçıları Nart Mitolojisi hakkında okumaya teşvik etmek yanında, jüriye seçim yapmakta kolaylık sağlamayı da hedefledik.
Jüri üyelerini belirleme sürecinde çevremizdeki çok sayıda gencin görüşlerine başvurduk. Yarışma konusunu öğrenen gençlerin ilgisi büyük oldu. Dijital dünyadaki gelişmeleri, takip ettikleri, beğendikleri kişileri bizlerle paylaştılar. Jüri üyelerini belirlememiz ve teklif götürme sürecini yönetmemizi gençler kolaylaştırmış oldu.
Jüri üyelerini tek tek arayıp vakfın çalışmalarını ve planladığımız yarışmayı anlattık. Davetimizi ilettiğimiz dijital dünyanın ünlü ve usta isimlerinin jürimiz olmayı kabul etmeleri bizi çok mutlu etti. Onların şartnamenin hazırlanması, teknik detayların belirlenmesi gibi konularda büyük katkıları oldu.
Bu yarışmada kendi adıma beni en çok zorlayan şey;
Nart Mitolojisi’ne dair çok sayıda kitabı kısa zamanda okumak ve kendimi bir anda mitolojik kahramanların dünyasında bulmak, onların isimlerini aklımda tutmaya çalışmak oldu.
Bu yarışmada kendi adıma beni en mutlu eden şey;
Yarışmanın dijital alanda ve Nart Mitolojisi konusunda olacağını duyan gençlerin tepkisiydi. Onların ilgisini en çok çeken alanlardan dijital ve mitolojik kahramanları buluşturan bir yarışmayı camiamızın büyüklerinden beklemediklerini, çok şaşırdıklarını ve mutlu olduklarını söyleyenler oldu. Onları şaşırtmak da bizi çok keyiflendirdi.
-Sevgili Figen Çiloğlu, “Nart Mitolojisi” başlıklı bir yarışma fikri ilk ne zaman düştü aklınıza? Dijital resim yarışması olarak tasarlamak gençleri sürece dahil edebilmeyi sağlamış olmalı. Ne hayal etmiştiniz, nelerle karşılaştınız? Yeni hayaller var mı?
-Figen Çiloğlu: Aslında mitolojiye gerçek meraklıları kadar düşkün birisi olmasam da kültürümüzde olan ama bizim dışımızdaki kişilerin farkındalığını kazanamamış ya da muadilleri gibi ‘parlatılamamış’ hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da kafamda deli sorular oluşuyordu sıklıkla.
“Neden mitoloji denilince dünyadaki çoğu insanın aklına ilk ve hatta sadece Yunan Mitolojisi gelir?”
“Neden Eros denilince aşk tanrısı olduğunu hemen herkes bilir de Adiyüf’ün ışık saçan ellerinden habersizdir?”
“Neden güzellik denilince Afrodit, cesaret ve bilgelik denilince Athena ve Hera benzetmesi yapılır ama hepsini tek bir kadında barındıran Seteney’in gücü anılmaz?’’ gibi, gibi…
Bir yandan bu düşünceler aklımda bir yerlerdeyken özellikle son dönemlerde filmlerde, dizilerde veya bilgisayar oyunlarında kullanılan karakterlerin ve bunlara çocuk ve gençlerin ilgisi de dikkatimi çekmeye başlamıştı. Ve bu kez “Neden bilinmiyor?” diye değil “Neden yeni bir karakter oluşturmaya çalışmak yerine NART Mitolojisi gibi zengin bir kaynaktan esinlenilmiyor?” sorusu ile bir nevi çemberi daraltmaya başladım.
Ve nihayetinde her yıl Şamil Vakfı bünyesinde düzenlediğimiz sanat yarışmasının 2022 konusu ne olsun diye düşünürken “Nart Mitolojisi konulu bir yarışma olsun hem de dijital olsun” fikri ortaya çıktı. Çünkü hedefimiz daha çok da gençleri yarışmamıza dahil etmek ve onların algısına ulaşmak olduğu için teknoloji ile iç içe olmalarını fırsata çevirmek istedik.
Beklediğimiz gibi de oldu, o nedenle mutluyuz. Ama beklemediğimiz demeyelim de üstünde durmadığımız, görmek istemediğimiz bir gerçekle de karşılaşmadık değil: Gençlerin okuyup araştırmaya olan ilgilerinin veya yeni bir bilgi için harcayacakları vaktin sınırlı olması Nart Mitolojisi’nin de araştırmadan hazır bilgi ile çalışılamayacak olması sonucu ile birleşince görüyoruz ki aslında çok daha fazla katılım olabilirdi. Tabii gerek jürimizin ve gerekse bu işlerle uğraşan herkesin bakış açısı katılım sayısının fazlalığından ziyade nitelikli eserlerin olması yönünde ki biz de buna inanıyoruz. Ve diğer yandan da yarışmaya çeşitli sebepler ile katılamayıp “Nart Mitolojisi nedir? Hiç duymamıştım, araştıracağım” tarzında yorumları da sosyal medya kanalı ile duyduğumuz için hedefimize ulaşabilme noktasında yol kat ettiğimizi düşünüyoruz.
Dolayısıyla yeni hayaller, yeni projeler de bu hedefin/hedeflerin birer basamağı olacak şekilde gelecek tabii. Ama belki biraz kulvar değiştirecek… Bizi izlemeye devam ediniz.
-Sevgili Hürkan Burak Alcan, öncelikle kutluyoruz birinci gelen tasarımınız ile ilgili olarak. Yarışma sona erdiğine göre; meşe ağacınıza ve taşıdıklarına hayran kaldığımı söylememin bir sakıncası yoktur herhalde. Hem yarışmaya katılım sürecinizi, hem yaratım sürecinizi hem de duygularınızı sizden dinlemek isteriz.
-Hürkan Burak Alcan: Öncelikle nazik övgüleriniz için çok teşekkür ederim. Bu yarışmada birincilik kazanmanın benim için gerçekten özel bir anlamı var çünkü bir çizer olarak bağımsız işlerimde de Çerkes, Kafkasya mitolojisinden öğeler kullanmayı, bu konuda tasvirler üretmeyi çok seviyorum. Bütün bir Kafkasya kültür bölgesini, hak etmediği kadar az ilgi gösterilen, sonsuz öğreti barındıran hâlâ daha gizlerle dolu, heyecan verici koca bir alan olarak görüyorum ve bana göre eşsiz bir özellik olarak diğer milletlerin mitolojilerden ayrılır şekilde; Çerkes mitolojisinin bugünkü Çerkes toplumu ile hâlâ organik bağı olan, etkileri görülen ve yaşayan bir mitoloji olduğunu düşünüyorum.
Bu sebepten aslında topluca Çerkes mitolojisi, Xabze ve Çerkeslerce hayatı anlamlı kılan değerleri içeren bir iş yapmayı uzun zamandır istiyordum ve Şamil Vakfı’nın düzenlediği bu yarışmayı görmemle beraber doğru zamanın geldiğini düşündüm.
İşe başlarken mitolojimizin ana öğelerini, çeşitli anlatıları ve mitolojik karakterlerin arasındaki bağlantıyı sembolize eden bir hiyerarşi ile tek bir anıtsal kompozisyon kurmayı hedefledim. Bu amaç doğrultusunda da Çerkeslerin kutsal saydığı, Nartların tanrılarla iletişime geçmek, dua etmek ve adak adamak için kullandığı, işime de ismini veren, dallanıp budaklanan ulu bir “Meşe”yi merkeze aldım.
Sonunda bu düşünce doğrultusunda çizdiğim işin jüri üyeleri tarafından birinciliğe layık görülmesi ise benim için büyük bir sevinç ve onur kaynağı oldu.
Bu yarışma ile Şamil Vakfı’nın Çerkes kültür dünyasına çok değerli bir hizmet yaptığına ve renk kattığına inanıyorum. Bu sebepten Şamil Vakfı’na teşekkürlerimi sunuyorum ve özellikle böyle bir yarışmada birinciliğe layık görülmekten ayrıca onur duyduğumu yeniden belirtmek istiyorum.
Bana da bu şekilde söz hakkı verdiğiniz için Jineps gazetesi ve sizlere de çok teşekkür ediyorum.