Mayıs 2012-Nisan 2018 tarihleri arasında Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’nda uzman olarak görev yapan hukukçu Prof. Alfred-Maurice de Zayas; Abhazya ve Güney Osetya’nın statüsü ve halkların kendi kaderini tayin hakkı konusundaki görüşlerini dile getirdi.
İnsan hakları ve uluslararası hukuk alanında zengin bir geçmişe sahip Amerikalı avukat ve yazar Alfred-Maurice de Zayas, X.com’u (Twitter) kullanarak, Abhazya ve Güney Osetya’yı kapsayan tartışmalara ilişkin bakış açılarını ifade etti. Zayas, X.com’da şu paylaşımları yaptı:
“Abhazya ve Güney Osetya, bağımsız devletlerdir. Kendi geleceklerini belirleme hakkı sadece onlara aittir. Ancak Batı yaptırım uygulamakta ısrar ederse, onlar da kendi refahları için Rusya ile yeniden birleşme arayışına girebilirler.”
“Halkların kendi kaderini tayin hakkı devredilemez bir haktır. Bu, bir halkın kendisini ezen bir devletten özerklik veya bağımsızlık hakkı alma ve aynı zamanda eğer isterse başka bir devlete katılma hakkına sahip olduğu anlamına gelir. Kendi kaderini tayin hakkının sahipleri, devletler değil, halklardır. Devletlerin görevi bu hakkı engellemek değil, uygulamaktır.”
“Devletlerin kendi kaderini tayin hakkını verme veya reddetme ayrıcalığı yoktur, çünkü kendi kaderini tayin hakkı, halkların jus cogens* haklarıdır. Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 1. maddesi bu konuda nettir.”
“Uluslararası Adalet Divanı’nın Kosova hakkındaki istişari görüşünün 80. paragrafı, toprak bütünlüğü ilkesinin yalnızca diğer devletlere karşı harici olarak ileri sürülebileceğini, ancak halkların kendi kaderini tayin etme hakkını engelleyecek şekilde dahili olarak uygulanamayacağını açıkça belirtmektedir.”
“Savaşlara neden olan şey kendi kaderini tayin hakkı değil, bu hakkın haksız yere inkârıdır. 1945’ten bu yana halkların kendi kendilerini yönetme hakkı için yüzlerce savaş yapıldı. Bunu kolaylaştırmak, BM’nin görevidir.”
Zayas’ın açıklamaları, bölgelerin ve halkların kendi geleceklerini belirleme hakları ve bu tür arzuların mevcut uluslararası normlar ve yasalarla nasıl uyumlu olduğu veya bunlardan nasıl sapıldığı konusunda devam eden uluslararası söyleme katkıda bulunuyor.
*Uluslararası hukuk literatürüne “jus cogens” olarak yerleşen kurallar, Türkçede ”buyruk kural” ya da “amir hüküm” olarak anılmaktadır. (abkhazworld.com)